Anneleri "Terörle Mücadele Mağduru Çocuklar" İçin Meclisteydi

Çocuklar İçin Adalet Çağrıcıları, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) mağduru olan çocukların durumuna dikkat çekmek için bu durumdaki 14 çocuğun yakınlarını önceki gün (12 Ekim) Demokratik Toplum Partisi (DTP), Demeokratik Sol Parti (DSP) Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekilleriyle görüştürdü.

Tutuklu 14 çocuğun annesi, birinin ablası bir diğerinin de ağabeysininin, bu dort partinin grup odalarında vekillerle buluşturduklarını ifade eden sözcü Jale Mildanoğlu, bianet'e, TMK mağduru çocukların Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri'nde yargılanacak olmalarının sorunlarını kökten çözemeyeceğini ifade etti.

Mildanoğlu: Kesinlikle umutluyuz

Önceki günkü buluşmaya katılan annelerin genelde üzüntüden dolayı hasta ve moral bozukluğu içerisinde olduklarına tanıklık eden Mildanoğlu, tansiyon, sinir, kalp problemleriyle yaşamak zorunda kalan annelerden birinin söz kendine geldiğinde konuşmaya baslarken çığlık atarak bayıldığını ve bir sure konuşamadığını söyledi.

Sorunun çocuklar lehine çözüleceği konusunda "Kesinlikle umutluyuz. Su ana kadar bize karşı çıkan hiç kimse olmadı. 'Terör sorunudur', 'Kürt sorunun bir parçasıdır' diyen olmadı.

Anneler için randevu vermeyen MHP Grup başkan vekili Mehmet Şandır geçen hafta, 'Haklısınız bu çocuklar çok kötü durumdalar, çocuklara bir yanlışlık yapılıyor. Sorunu Adalet ve Kalkınma Partisi gündeme getireceği için kabul etmeyiz ama çocukların durumlarını bildiğimiz için karşı çıkmayız" dedi.

Kendilerini TBMM'de AK Parti Milletvekili Abdulmuttalip Özbek'in karşıladığını ve hiç yalnız bırakmadığını söyleyen Mildanoğlu, DTP Diyarbakır milletvekili Gülten Kışanak'ın da hazır bulunduğu görüşmede DTP'den Sevahir Bayındır'ın ve Özbek'in genelde Türkçe bilmeyen anneler için tercümanlık yaptığına işaret etti.

"Çözüm hızla gelmezse sorun büyüyecektir"

DSP Milletvekilleri Ayşe Jale Ağırbaş, Hasan Erçelebi ve Hasan Macit ile görüşen heyet ardından da basına kapalı olarak CHP'li Nur Sertel ile, bunu takiben de Abdülmuttalip Özbek'in ve Abdurahman Kurt'un de aralarında bulunduğu bölgenin diğer AKP'li milletvekiliyle görüşme olanağı bulduklarını açıkladı.

"Üç bin çocuğun yargılandığı, 300'ünün tutuklu bulunduğu bir ortamda sorunun çözüme kavuşturulmaması halinde alabileceği boyutlarla ilgili uyarılarımızı yaptık, tehlikelerden bahsettik. Düşünün, her bir çocuğun  sadece bir kardeşi olsa toplamda altı bin kişi demektir.Kardeş sayısının yüksekliği, kuzenleri, ailenin diğer fertlerini de sayarsak bu da göle atılan taş misali halkalar halinde sorunun büyümesi demektir"

Yargıtay Ceza Kurulu'nun, taş atan çocuklara güvenlik kuvvetlerinin ateş açmasına yetki tanıyan kararını buluşma sırasında eleştirdiklerini kaydeden Mildanoğlu, "Annelerin sadece çeşitli rahatsızlıkları yok. Yoksullar da, avukat tutamıyorlar. Baronun tuttuğu avukatların çoğunu çocuklarıyla yeterince ilgilenmediklerini ve etkin hukuki yardım alamadıklarını söylediler."

Mildanoğlu, Bakanlar Kurulu'nda görüşülen yasa teklifinin genişletilmesi amacıyla DSP'li Ağırbaş'ın kendi hukuki raporlarından da yaralanarak hazırladığı yasa değişikliği önergesine AKP'lilerden destek istediklerini söyledi.

"Sadece mahkeme değiştirmekle çözülecek bir sorun değil"

Çağrıcıların kamuoyuna yaptıkları duyuruda, Çocuk Koruma Kanunu, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Çocuk Mahkemeleri ve Çocuk Büroları'nın çözüm sürecinin hukuksal ve yapısal araçlarından olduğunu ancak çocukları etkileyen TMK'nın 1991 de kabul edildiğini ancak 2006 da  genişletilerek özel soruşturma, özel yargılama, özel cezalandırma ve özel infaz rejimi sorunlarının ortaya çıktığı kaydediliyor:

Mildanoğlu, sorunda köklü değişiklik yapabilmek için Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, Ceza Yasası (TCK) ve TMK'nin mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor.

Çağrıcılar geçen hafta da, DTP lideri Ahmet Türk, CHP lideri Deniz Baykal, Çocuk ve Aileden Sorumlu devlet bakanı Selma Aliye Kavaf, Başbakan yardımcısı Bülent Arınç ve Mehmet Şandır'ın da aralarında bulunduğu 38 milletvekiliyle de görüşmüşlerdi. (EÖ)