Ceylan'ın Bilirkişi Raporu Kuşkularla Dolu

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde patlayıcıyla ölen kız çocuğu Ceylan Önkol için hazırlanan bilirkişi raporu, ailenin avukatı Serdar Çelebi'ye göre, tatmin edici değil. Çelebi, iki uzmanın, patlayıcının uzaktan atılmış ola ihtimalini yok sayarak raporu yazdığını, ayrıca varsayımda bulunduklarını söyledi.

Emniyet Müdürlüğü'nden iki patlayıcı uzmanının hazırladığı rapora göre, Önkol, elindeki eğri budama bıçağıyla (tahra) patlamamış bir tüfek bombasıyla oynamış, bombanın patlaması sonucu ölmüştü.

Ancak Çelebi, çelişkili ve kuşkulu bulduğu noktaları sayıyor.

Cesette eller, kollar sağlam: Ceylan Önkol'un yalnızca karın bölgesi parçalanmıştı. Patlamamış bir mühimmatla bu kadar yakından oynamış olsa, ellerinde, kollarında hasar olması gerekirdi.

Bilirkişi bıçağı hiç görmedi: Uzmanlar, Önkol'un patlayıcıyla oynamak için kullandığını söylediği tahrayı hiç görmediler. Fotoğraflar, görüntüler üzerinden bu sonuca varmışlar. Savcı tahrayı delil olarak almadı. Şu an bizde.

Bıçağın kullanılan kısmında yamulma yok: Uzmanlar varsayımlarını, bıçağın üzerindeki bozulmaya dayandırıyor. Ama yamulma bıçağın kullanılan metal kısmında değil. Sapında.

Patlamamış mühimmat ihtimali çok düşük: Olayın gerçekleştiği yer, köylülerin sürekli hayvan otlattıkları, köye yaklaşık 150-200 metre mesafede bir yer. İnsanlar sürekli oradalar. Ceylan Önkol'un öldüğü 28 Eylül'den bir gün önce de orada hayvan otlatılıyordu. Patlamamış mühimmat kalmış olması belki mümkündür, ama bu çok düşük bir ihtimal.

Tanıklar sesten söz ediyor: Aile ve köylüler, patlamadan önce havadan bir şeyin geldiğini gösterir bir ses duyduklarını söylüyor.

Çelebi, bu nedenlerle, raporu yazan bilirkişilerin yorum ve varsayım yaptıklarını, savcının patlayıcının uzaktan atılmış olması ihtimalini araştırması gerektiğini söyledi; "Biz hâlâ bunun uzaktan atılmış bir patlayıcı olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Aile rapora inanmıyor

Önkol ailesiyle görüşen Radikal'den İsmail Saymaz'ın bugünkü haberine göre de, abisi Rıfat Önkol, "Daha önce tüm çocuklarımıza, 'Yerde bir demir bulursanız ellemeyecek, öyle bırakacak, bizi haberdar edeceksiniz' demişiz. Ceylan, beş-altı yaşında bir çocuk değildi" diye konuşuyor. Önkol, bıçağın kullanılan uç bölümünün zarar görmediğini, ortasından büküldüğünü söylüyor: "bombaya vursa, ucu parçalanırdı. Ortası bükülmüş. Bir şey isabet etmiş." Aile, bıçağı savcıya kanıt olarak vermeye çalıştıklarını ama savcının almadığını da belirtiyor.

Rıfat Önkol, patlamadan hemen önce annesi ve kendisinin de bir uğultu duyduklarını, iki saniye sonra patlamanın meydana geldiğini, bunun bir atışı gösterdiğini de dile getiriyor.

Nüfus kayıtlarında 12, aslında 14 yaşında olan Ceylan Önkol, 28 Eylül'de, evinin yakınında koyun otlatırken hayatını kaybetmişti. (TK)