Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, 29 Ekim 1995 gecesi Mardin Dargeçit'te evinden askerlerce evinden gözaltına alındıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan 13 yaşındaki Seyhan Doğan'ın dosyasının Ergenekon Dosyası'na dahil edilmesini talep ettiler.
Politik nedenlerle kaybedilenlerin bulunması için gerçekleştirilen eylemlerin 221. haftasında basın açıklamasını Komisyon adına okuyan Filiz Gökalp, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Başbakan Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Milli Savunma Bakanı Vefa Tanır, Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, Olağanüstü Hal Bölge (OHAL) Valisi Ünal Erkan'ın yargılanmasını istediklerini açıkladı.
Seyhan kayıp, anne Asiye işkence sonrası öldü
Seyhan Doğan'ın 9 yaşındaki kardeşi Hazni ile birlikte gözaltına alındığını, annesi Asiye Doğan'ın Askeri tabura gittiğinde, "merak etme, çocukların gelir" ve "çocuklarının bıraktık, eve gittiler, bir daha gelme" yanıtı aldığını anımsatan İHD, birkaç gün sonra serbest bırakılan Hazni'nin kendisi ve gözaltındakiler yaşadıklarını ailesine anlattığını bildirdi.
Buna göre Hazni ve abisi Seyhan işkencelerden geçirilmiş ve Filistin askısına alınmış, Seyhan askıya ters asılmış ve çok ağır işkenceden geçirilmişti.
Çocuklarının akıbetini öğrenemeyince Med TV'ye çıkan ve "ben devletten davacıyım, çocuklarımı istiyorum" diyen anne Asiye Doğan ortadan kayboldu.
Annesinden bir türlü haber alamayan kızı Zekiye yetkililerin önünde üstünü başını yırtmaya başlayınca, onu tanıyanlar savcıya, "Kardeşi kayboldu, annesinden haber alamıyor, aklı gitti, kusura bakmayın" dedi; bir saat sonra anne Asiye serbest bırakıldı.
Ağır işkencelerden geçtiği anlaşılan anne Asiye, çocuklarını bulamamanın üzüntüsüyle de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Seyhan ve beş akrabasından bir daha haber alınamadı.
Sarıoğlu: Nöbetleşe kanat çırpıyoruz
Kayıp yakınlarına destek veren Sezai Sarıoğlu, Cumartesi Anneleri'nin oturma eylemi başladığı yıllarda toplanma yerini bir Kürt çocuğuna sorduğunda, "Kuşların olduğu yerde" yanıtını aldığını hatırlatarak, kayıpların bulunmasının "yaban ördeklerinin suyun donmasını önlemek için nöbetleşe kanatlarını çırpması"na benzer bir mücadele olduğunu söyledi.
Kayıp yakınlarını bu hafta da yayıncı Ragıp Zarakolu, yazar Yalçın Ergündoğan, hukukçu Eren Keskin, dansçı Zeynep Tanbay'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi yalnız bırakmadı. (EÖ)