İstanbul'a atanan Hüseyin Çapkın, 10 Mayıs 2006'dan beri İzmir'de emniyet müdürüydü. Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) yetkilerini artıran yasa değişikliğinin (PVSK) yapıldığı Haziran 2007'den beri polisin gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerini derleyen raporuna göre, bu dönemde İzmir'de çoğu işkence olmak üzere 23 insan hakları ihlali gerçekleşti.
Bu dönemde, Baran Tursun ve Emrah Gider, polisin silah kullanması sonucu öldü; Hasan Köse ve Uğur Olukkaya da yaralandı.
Raporda, İzmir'deki polisin insan hakları ihlalleri şöyle sıralanıyor.
- İzmir Enternasyonal Fuarı'nda pankart açmak isterken gözaltına alınan öğrenciler İlker Turgut ve Doğukan Öci ile görüşmek üzere 9 Eylül 2007'de Fuar Asayiş Karakolu'na giden İHD İzmir Şubesi eski Başkanı Avukat Mustafa Rollas ve İHD İzmir Şubesi üyesi Ali Çalışkan dövülerek gözaltına alındı. Gözaltındaki müvekkilleri görüşmek isteyen Rollas, karakola alınmayınca içeri girmekte ısrar etmesi üzerine polis memurları tarafından dövüldü ve gözaltına alındı.
- Karşıyaka İlçesi'ne bağlı Yamanlar Mahallesi'nde 6 Ekim 2007'de yaşları 16 ve 17 arasında değişen iki çocuğa kimlik kontrolü yapmak isteyen polis ekibi, 'kimliğimiz yok' cevabını alınca çocukların gözlerine biber gazı sıktı. 3 gün sonra ise E.T., polise mukavemetten tutuklanarak çocuk cezaevine gönderildi.
- Karşıyaka İlçesi'nde 12 Ekim 2007'de polis ekibi tarafından gözaltına alınıp karakolda dövüldüklerini ileri sürülen M.G., M.M. (24), C.B. adlı üç gençten C.B. (27) ile kuzeni M.G.'nin (17) ailesi, polis memurları hakkında suç duyurusunda bulundu.
- 23 Ekim 2007'de İzmir'in Konak İlçesi'nin Eskiizmir Semti'nde bir polis memuru, bir kişiyi darp ettiği, bir kişiyi de bıçakladığını iddia edilen Emrah Gider'i kendisine direndiği iddiasıyla karnından vurarak öldürdü.
- 24 Kasım 2007 gecesi İzmir'de polis ekipleri, 'dur' ihtarına uymadığını iddia ettikleri Baran Tursun'un kullandığı cipe ateş açtı. Baran Tursun (20), yaşamını yitirdi. Tursun'un cipine ateş açan polis memuru O. A. Yargılama sonunda Mayıs 2009'da 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
- 8 Ocak 2008'de İzmir'in Bornova İlçesi'nde Hasan Köse (36), sivil polis memurlarının kimliklerini göstermek istememeleri üzerine polis memurlarıyla tartışma yaşadı. Olayın büyümesi üzerine polis memuru C.U. havaya ateş açtı ve Köse, polis memurunun tabancasından çıkan kurşunla yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
- 28 Şubat 2008'de İzmir'in Buca İlçesi'nde polis memurlarının kimlik sorduğu Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyesi Musa Piroğlu, Doğukan Öci, Mesut Atıcı ve Ufuk Duran adlı 4 kişinin polis memurlarına "neden kimlik soruyorsunuz" diye soru sorması üzerine çıkan tartışma sonucu yüzlerine biber gazı sıkıldı; gözaltına alındılar.
- 20 Mart 2008'de İzmir'in Narlıdere İlçesi'nde düzenlenen Newroz kutlamalarına polis ekiplerinin müdahalesi sonucunda 4 kişi yaralandı.
- İzmir'in çeşitli semtlerinde 20 Mart 2008'de düzenlenen Newroz kutlamalarına polis ekiplerinin müdahale etmesinin ardından 10 kişi yaralandı. Polis ekiplerinin müdahalesi sonrası olay yerine giden İHD gözlemcisi avukat Bülent Gözmen polis memurları tarafından tartaklandı.
- 23 Mart 2008'de İzmir'in Gündoğdu Meydanı'nda Newroz kutlaması yapmak isteyen gruba polis ekiplerinin müdahale etmesi sonrasında gözaltına alınanlardan 40'ı, 25 Mart 2008'de tutuklanarak Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi'ne gönderildi. 5 çocuk da Bergama Çocuk Cezaevi'ne konuldu. Avukatlar gözaltına alınanların işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını belirterek, "çocuklar gözaltına alınırken zaten çok kötü dövülmüşlerdi. İki tanesi sakatlanmıştı. Bunlardan bir tanesi hastaneye kaldırıldı. Yani bu çocuk o kadar çok dayak yemiş ki, bizimle bile konuşamadı. Ertesi gün görüşebildik. Ayrıca gözaltı sırasında da çocukların çoğu dövülmüş, kötü muamele görmüş. Ayrıca gözaltındakiler sabah 8'de ve akşam 4:30'da yemek yiyebilmişler. Bizim götürdüğümüz yemekleri de içeriye almadılar. 2-3 kişi aynı yatakta yatmışlar, battaniye vermemişler. Yani, gözaltı sırasında uyulması gereken hiçbir kural uygulanmamış" diye konuştular.
- İstanbul'da 1 Mayıs 2008'de güvenlik güçlerinin aşırı ve orantısız güç kullanımı sonucu meydana gelen olaylara ilişkin İzmir'de Yamanlar Mahallesi'nde asılan duvar gazetelerini gerekçe gösteren polis ekipleri 2 Mayıs 2008'de 4 kişiye biber gazı sıktı; gözaltına aldı.
- 9 Mayıs 2008'de İzmir'in Çiğli İlçesi'ne bağlı Güzeltepe Mahallesi'nde D.Ö. (17), V.Ö. (15) ve K.K. (15) adlı 3 çocuğun Güzeltepe Polis Karakolu'nda işkence gördüğü iddia edildi. Güzeltepe Polis Karakolu'nun önünde "polise küfrettikleri" gerekçesiyle gözaltına alınan D. Ö. ve K.K.'nin aileleri, D.Ö.'nün kulak zarının yediği dayak sonucu patladığını ve çocukların 3 karakol dolaştırılarak sürekli dövüldüklerini anlattı.
- İzmir'de Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan Doktor Deniz Yazıcı, 15 Mayıs 2008'de Bornova'da kimlik kontrolü sırasında polis memurları tarafından dövülerek gözaltına alındı. Uyuşturucu ve hırsızlık suçlarından arandığı iddia edilen Ahmet Yıldız'ı durduran polis ekibine Yıldız'ı tanıdığını ve evinin boyasını yaptığını söyleyen Yazıcı, kendisine kimliğini soran polis memurlarına hastane kimliğini gösterdi. Yazıcı'nın gösterdiği kimliğe inanmayan polis memurlarının Yıldız ile Yazıcı'yı döverek ekip aracına bindirdiği ve boş bir arazide tekrar dövdükleri ifade edildi. Karakolda ise polis memurlarının Yazıcı ile Yıldız'ın üstlerini soyarak Yazıcı ile Yıldız'ı dövdükleri bildirildi. Karakoldaki gözaltı işlemlerinin ardından sağlık raporu alınmak üzere Bornova Devlet Hastanesi'ne götürülen Yazıcı, kontrollerinin ardından aldığı darbeler nedeniyle Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Serbest bırakılan Ahmet Yıldız, polis memurlarının, "Baran Tursun'u vuranlara ne oldu ki? Bizlere de bir şey olsun" dediklerini savundu. Yıldız ve Yazıcı'ya işkence yapan polis memurları M.D., T.Ç. ve Ö.İ.'nin başlatılan idarî soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırıldığı öğrenildi.
- 17 Haziran 2008'de İzmir'de metro istasyonunda, hakkında arama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Nebi Demir, Bornova Polis Karakolu'nda polis memurlarından sigara istediği için 3 polis memuru tarafından darp edildiğini savundu. Demir olayı şöyle anlattı: "Sabah saatlerinde polislerden sigara istedim. Nöbetçi polis memuru bana 'sigara yasak' dedi. Bunun üzerine ben de 'yasaksa gece neden sigara verdiniz' dedim. Polis memuru bu sözlerim üzerine nezarethane kapısını açtı ve ellerimi arkadan kelepçeledi. Sonra iki polis daha içeri girdi ve boğazımdan tutarak beni yere yatırdı. Yere yatırdıktan sonra da tekme tokat dövmeye başladılar. Yüzüme, sırtıma ve bacak aralarıma tekmeler attılar. Dayak olayının ardından savcılığa çıkarılana kadar ellerim arkadan kelepçeli bir şekilde kaldı."
- 3 Temmuz 2008 sabahı İzmir'in Konak İlçesi'nde bir işyerine girerek hırsızlık yapmaya çalıştıkları iddia edilen kişilerden Uğur Olukkaya'nın (22), polis ekiplerinin "dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle vurulduğu bildirildi. Yaralanan Olukkaya'nın Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığı açıklandı.
- 14 Ağustos 2008 gecesi saat 03:00 sularında Bornova İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Ekiplerinden biri, aracının içinde arkadaşı Yiğit Bebek'in otoparktan aracını çıkarmasını bekleyen Avukat Amaç Kaya'nın yanına gelip kimlik göstermesini istedi. Kaya da cüzdanının, arkadaşı Bebek'in arabasında bulunduğunu, yanlarına gelince göstereceğini ve avukat olduğunu söyledi. Kimliğini ibraz edemediği için işlem yapan polis memurları tarafından iddiaya göre, karga tulumba araçtan çıkarılan Kaya, kelepçelendi. Bu sırada Bebek de olayın olduğu yere geldi. Kaya, arkadaşından aldığı kimliği polislere ibraz etmesine rağmen Bayraklı Karakolu'na götürüldü. Kaya'nın anlatımına göre, avukat olduğunu söylemesi ve bu nedenle gözaltına alamayacaklarını bildirmesi ve nöbetçi savcıyla görüşme talebinde bulunması üzerine karakoldaki 8- 9 polis memurunun fizikî saldırısına uğradı. Kaya, "Bana vurmaya başladılar. Hatta ben yerdeyken biri ayağıyla başıma bastı. Sürekli tekmelediler. Arkadaşım Yiğit Bebek de saldırıya tanık oldu" dedi. Kaya, karakola gelen nöbetçi amirle görüşme isteği üzerine tekrar saldırıya uğradığını ve saldırının bir polis memuru tarafından cep telefonuyla kaydedildiğini ileri sürdü. Kaya, nöbetçi karakol amiriyle yalnız görüştükten sonra işlem yapılmadan salıverildiğini belirtti. Avukat Kaya, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma Bürosu'na olayla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.
- 29 Ağustos 2008 akşamı İzmir'in Narlıdere İlçesi'ndeki evinden sigara almak için çıkan Saygı Sönmez (27), parkta tanık olduğu kavgayı ayırmaya çalıştığı fakat olay yerine gelen polis ekipleri tarafından karakola götürüldüğü iddia edildi. Saygı Sönmez'in ablası Muradiye Sönmez, kardeşinin direkt nezarethaneye atıldığını vurgulayarak, kardeşinin gözaltındayken ailesini aramak istediğini, ancak buna izin verilmediğini ifade etti. "Kardeşim ısrar edince bir polis kulaklarından tutup, 'Sen nerelisin' diye sormuş. Kardeşim, 'Erzincanlıyım' deyince, polis kardeşime dayak atmış" diyen Sönmez, kardeşini döven polis memurunun parmağında yüzük de olduğunu belirterek kardeşinin elmacık kemiğinin çökmüş olduğunu, çenesinde de iki kırık bulunduğunu dile getirdi.
- 12 Ekim 2008'de İzmir'in Bornova İlçesi'nden Bayraklı yönünde giderken, devriye görevi yapan polis ekipleri tarafından durdurulmak istenen aracın şoförü, polis ekiplerinin "dur" ihtarı çağrısı yapması üzerine paniğe kapılarak kaza yaptı, 5 kişi yaralandı.
- İHD İzmir Şubesi yöneticisi Resul Yıldız'ın, 9 Ekim 2008'de Konak'ta yapılan bir etkinliği dernek adına gözlemci olarak izlerken gözaltına alındığı sırada sağ kaburgası çatladı.
- 7 Aralık 2008'de İzmir'in Bornova İlçesi'nde, kiracıları ile yaşanan tartışma sonucu karakola getirilen oğulları Uğur Ardahan'ın (20) ve Murat Ardahan'ın (25) karakolda işkence ve kötü muamele gördüğünü savunan Ömer Ardahan (70) polis memurlarından şikâyetçi olacağını söyledi. Gözaltındaki kardeşleri hakkında bilgi istediğini söyleyen Köksal Ardahan da, polis memurları tarafından darp edildiğini ileri sürdü. Köksal Ardahan, "kardeşlerim hakkında bilgi istedim. Fakat bilgi alamadık, göstermediler. Rapordan gelirken gördüm, ikisinin de kafası gözü dağılmış. Polislere kardeşlerimin durumunu sordum, 'nasıl vurursunuz' dedim. Bu sırada bir polis bana da karakolun önünde küfür edip vurdu" dedi. Yetkililer ise, polis memurlarının gözaltındaki kişileri darp etmediğini, kendilerine mukavemette bulunulduğu belirtti.
- 11 Ocak 2009'da İzmir'de Aliağa Spor Salonu'nda oynanan Aliağa Petkimspor- Galatasaray Cafe Crown basketbol maçında çıkan olaylar üzerine polis ekipleri taraftarlara cop ve biber gazıyla müdahale etti.
- 6 Şubat 2009'da İzmir'de S.K. (16) ve S.K. (19) adlı iki kardeşin F.Ç. (37) adlı sivil polis memurunun kızına "laf attıkları" gerekçesiyle götürüldükleri Enes Bediz Karakolu'nda polis memurları tarafından darp edilmeleri sonucu S.K.'nin (16) kulak zarı patladı.
- 30 Ocak 2009'da İzmir'de gözaltına alınan Cahit İldeniz, Cahit Bayık, Miran Bilgin, Ramazan İldeniz ve Hamza Öztürk karakolda dövüldüklerini savundu. 5 kişinin götürüldükleri Işıkkent Karakolu'nda gördükleri işkence ve kötü muamelenin ardından karakolu temizlemeye zorlandıkları öğrenildi. (TK)