Kayıp Yakını Deniz ve Tanış Aileleri Ergenekon'a Müdahil Olmak İstiyor

"Kardeşim ölü mü, sağ mı, bilmek istiyorum. Ölüyse, mezarına gidip çiçek bırakabilmek istiyorum."

25 Ocak 2001'de Silopi'de kaybedilen HADEP İlçe yöneticisi Ebubekir Deniz'in abisi Mehmet Ata Deniz böyle diyor ve ekliyor:

"Eğer Levent Ersöz'le karşılaşırsam, ona 'Bu insanların suçu neydi' diye soracağım. Tek yaptıkları bir parti açmaktı."

Deniz ve diğer HADEP yöneticisi Serdar Tanış'ın birlikte kaybedildikleri dönemde, Şırnak'ta komutan olan Ersöz, şimdi Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu.

Yeniden müdahillik başvurusu

Mehmet Ata Deniz ve Tanış'ın kardeşi Müdür Tanış, Türkiye Barış Meclisi'nin dün (29 Ocak) akşam İstanbul'da düzenlediği etkinlikte yaşadıklarını ve istediklerini anlattı. Daha önce Ergenekon davasına müdahil olma talepleri mahkemece reddedilen aileler, emekli Tuğgeneral Ersöz'ün tutuklanmasının ardından müdahillik için yeniden başvurdular.

"Diğer askerleri de gündeme getireceğiz"

Tanış, bianet'in sorusunu yanıtlarken, tutuklandığında Ersöz'ün yanında bulunan ve Avukat Tahir Elçi'nin Deniz'le Tanış'ı Silopi Jandarma Karakolu'nda Ersöz'ün ekibine teslim ettiğini söylediği astsubay Selim Gül'le ilgili de suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Tanış "Olayda sorumluluğu olan bütün askerleri gündeme getireceğiz. Ersöz emri veren ama emri uygulayanlar da var" dedi.

Deniz ve Tanış, Silopi'de JİTEM'in kullandığı BOTAŞ tesislerindeki kuyuların açılmasını ve bulunacak cesetlerin incelenmesini istiyor.

Ersöz'ün tehdidi

Tanış, kardeşinin kaybedilmesinden önce "Ersöz'ün adını hiç duymamıştık. Serdar Tanış'ın HADEP ilçe başkanlığını açacağını duymasının ardından tehdit etmeye başladı, tehditlerinin dozu giderek arttı" diyor.

"En sonunda ölümle tehdit etti. 'Partiyi açarsanız Tanış'ı sağ bırakmam' dedi."

Jandarma tarafından gözaltına alındıkları gün, Tanış ve Deniz yeni açılan ilçe binasına telefon hattı almak için yola çıkmıştı. Saat 15:00 sularında alındıklarına dair tutanak ve tanıklar var ancak askerler bunu günlerce inkar etti. Soruşturma takipsizlikle sonuçlanınca, ailelerin olayı taşıdığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye'yi 2005'te mahkum etti.

"Anlattıklarımızı duyurun"

Konuşmasını Kürtçe yapan Deniz, özellikle gazetecilere "Bu zulümler unutulmamalı. Anlattıklarımızı duyurun. Tüm dünya duysun" dedi. "Barış için bu olaylar aydınlatılmalı."

Tanış da "Aslında failler belli ama faili meçhul deniyor. Bir kez bile ifade vermeyen Ersöz o dönemde o kadar güçlüydü ki, bugün tutuklanmış olması hayal gibi" dedi.

Başlangıç: O subayların hepsi terfi ettirildi

90'larda bölgedeki hak ihlallerini gündeme taşıyan gazeteci Celal Başlangıç da o dönemde komuta kademesinde olan birçok subayın korunduğunu, terfi ettirildiğini, ilginç bir şekilde daha sonra Kıbrıs'a gönderildiğini söyledi.

Ersöz'ün Şırnak'ta bir "Korku İmparatorluğu" yarattığını dile getiren, hukuksuzlukları haberleştirmelerinin ardından dosyaya gizlilik kararı getirildiğini anımsatan Başlangıç, "O gün hukuk tanımayanlar şimdi hukuk diye feryat ediyor" dedi.(TK)