Cumhuriyet gazetesi yargı muhabiri Alican Uludağ ile eski diplomasi muhabiri Duygu Güvenç’e Rahip Brunson ile ilgili haberleri gerekçe gösterilerek “Türkiye Cumhuriyetini ve Büyük Millet Meclisini alenen aşağılama” suçlamasıyla (TCK 301) açılan davanın altıncı duruşması görüldü.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada gazeteci Uludağ’ın avukatı mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı. Güvenç’in avukatı Abbas Yalçın ise savunma yaptı.
"Haberler görünür gerçeğe uygun"
Yalçın savunmasında müvekkilinin haberlerinin görünür gerçeğe uygun olduğunu, haberin yapıldığı dönemde rehin diplomasisinin tartışıldığını ve benzer haberlerin yapıldığını belirterek beraat talebinde bulundu:
“Müvekkilim hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) hususunda vekili olarak benim beyan etmemi talep etti. Ben de müvekkilim adına hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına rıza gösteriyorum.
"Müvekkilimin haberleri görünür gerçeğe uygundur. Şöyle ki müvekkilimin haberinden yaklaşık bir buçuk yıl önce rehin diplomasisi ile ilgili olaylar Deniz Yücel’in tutuklanması ile başlamış ve o dönemde Almanya ile Türkiye ilişkileri bu nedenle çıkmaza girmişti.
“Almanya Dışişleri Bakanı bu konuda açıklamalar yaparak Deniz Yücel’in iade edilmemesi halinde silah anlaşmalarını imzalanmayacağını belirtmişti. Devamında Deniz Yücel bir yıl iddianame düzenlenmeden tutuklu kaldı, iddianame düzenlendikten sonra da yurtdışı yasağı konulmadan serbest bırakıldı, Almanya’ya gitti. Daha sonra Almanya Dışişleri Bakanı’nın belirttiği anlaşmalar imzalandı.
“Aynı şekilde Rahip Brunson olayında da Brunson'un tutuklanmasından sonra Amerika, Türkiye ilişkileri çıkmaza girdi.
ABD’li politikacılar Brunson’un serbest bırakılmaması halinde yaptırımlar uygulanacağı söyledi. Bu yaptırımlar uygulanmaya başlayınca da rahip Brunson avukatların dahi talebi olmadan önce ev hapsine alındı daha sonra da serbest bırakıldı."
Başka haberleri örnek gösterdi
Yalçın daha sonra Brunson'un tahliye olduğu dönemde basında çıkan haberleri örnek gösterdi ve dosyaya sundu. Yalçın konuşmasına şöyle devam etti:
"Görüldüğü üzere bu konuda yapılan birçok haber var. Bu haberleri dosyanıza sunuyorum. Müvekkilimin haberi görünür gerçekliğe uygun ve ifade özgürlüğü sınırları içerisindedir. Yargı sistemindeki ağır aksamalar herkesin malumudur. Bu konuda alınganlık gösterilmesinin yersiz olduğunu düşünüyoruz. Müvekkilime atılı suç oluşmamıştır. Beraatını talep ediyorum.”
Mahkeme savunmanın ardından duruşmayı 22 Ekim’e bıraktı. (HA)