Deniz Yücel dosyasını mahkeme tekrar inceleyecek

Fotoğraf: Marlene Gawrisch / Welt

Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın

Die Welt gazetesinin eski Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel'in yargılandığı davaya bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

‘Örgüt propagandası’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek’ suçlamasıyla ve 4 yıldan 18 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Deniz Yücel bir yıl cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti.

Bugün görülen davanın yedinci duruşmasına yurtdışında yaşayan Deniz Yücel katılmazken avukatı Veysel Ok mahkemede hazır bulundu.

13 Şubat’taki altıncı duruşmada esasa ilişkin mütalaasını sunan savcı mütalaasını tekrarladı ve Yücel’in 15 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Esasa ilişkin mütalaaya karşı söz alan avukat Ok, Anayasa Mahkemesi’nin 28 Haziran 2019’da Yücel hakkında verdiği hak ihlali kararını anımsatarak müvekkilinin beraatını talep etti.

Ok, mütalaanın hukuki bir metin olmadığını, AYM kararlarının bağlayıcılığı ilkesine riayet edilmediğini, ek bir soruşturma yürütülmeksizin aynı iddiaların mütalaada yer aldığını ifade etti.

"Mütalaa hukuk etiğine aykırı"

Ok özetle şöyle konuştu:

“Yücel hakkında Anayasa Mahkemesi kararına ve AİHM kararlarına rağmen mütalaada  ceza talebinde bulunmak hukuk etiğine aykırıdır.

“Bunca içtihat niteliğinde karara, savunmanın bunca açıklamasına ve yapılan çeviri hatalarını açıklamamıza rağmen müvekkilin hala cezalandırılmak istenmesi hukuk literatürüne geçecek derecede akıl dışıdır.

“İfade özgürlüğünün kullanılmasıyla örgüt propagandası yapılamayacağı, halkın kine ve düşmanlığa sevk edilemeyeceğini açıkladık. Bu savımızın hukuki desteği ise, TMK 7/2. Maddede bulunmaktadır. Madde aynen şöyledir: ‘Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz…’

“Suçlama ve kanıtlar hukuki ve akli değildir. Müvekkilime yüklenen terör örgütü propagandası yapma ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme suçlamasıyla gazeteciliğine hakim olan demokratik düşünceleri, çabaları ve başarıları arasında apaçık bir uyumsuzluk ve tutarsızlık bulunmaktadır.

 “Terörle ilişkilendirilen haberlerin böyle bir suçlamaya delil olarak gösterilmesi ve Anayasa Mahkemesine göre ‘belirti olarak dahi kabul edilemeyecek bir durumun kuvvetli delilmiş gibi sayılarak’ suç işlediğini iddia edip hapis ile ceza talep etmesi hukuksuzdur.

“Tüm bu sebeplerden de dolayı da müvekkilin beraatını talep ediyorum.”

Ok’un savunmasının ardından mahkeme, dosyanın tekrar incelenmesine karar vererek davayı 16 Temmuz'a bıraktı.

(HA)