Türkiye, Osman Kavala’nın tutukluluğunun 15 Temmuz 2016 darbe girişimi dosyasıyla uzatılması sonrasında, Gezi ve Büyükada davalarının görüldüğü bu son haftada Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu yetkililerinin yargı bağımsızlığı yönünden ağır eleştirilerine neden oldu.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Türkiye’ye Temmuz 2019’da yaptığı resmi ziyaretiyle ilgili dün yayımladığı raporunda, “Türkiye yetkililerini, yargı bağımsızlığını tesis etmeye ve gazeteci, avukat ve insan hakları savunucularını susturma girişimlerine son vermeye çağırıyorum” gibi açık ve sert bir çağrı yaptı.
Önderoğlu gazeteci yargılamalarını hatırlattı
Türkiye’de yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve iktidarın yargı içi müdahalelerine yönelik ağır eleştiriler, 18 Şubat’ta Avrupa Parlamentosu’nda görülen İnsan Hakları Alt Komitesi oturumunda da sürdü. Oturumda söz alan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi ve bianet medya özgürlüğü raportörü Erol Önderoğlu, özgürlüğüne yönelik ihlallere örnekler sunduktan sonra, “Bizim için Yargı Reformlarının olmazsa olmazı Hakimler ve Savcılar Kurulu’na tartışma götürmeyecek bir özerk statü kazandırılması ve yargı bağımsızlığının tam anlamıyla sağlanmasıdır” dedi.
Önderoğlu, internet üzerinden katıldığı, sanat, bilim ve medya özgürlüğünün gündeme geldiği oturumda, gazetecilere yönelik yasal baskılara astronomik tazminatla yargılanan Çiğdem Toker, hükümlü olarak tahliye edildikten sonra Başsavcılığın itirazıyla yeniden tutuklanan Ahmet Altan iler “FETÖ”ye yardım” iddiasıyla çalışanları hapisle cezalandırılan Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerine dair davaları örnek gösterdi.
Lagodinsky ve Amor’den “terör” eleştirileri
Oturumda söz alan Avrupa Parlamentosu Türkiye Delegasyonu Başkanı Sergey Lagodinsky ve Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye’de hak savunucuları, muhalif siyasetçiler ve gazetecilere karşı son yıllarda girişilen yasal tacizlerin darbe girişimi ortamının bir fırsata çevrildiğini gösterdiğini ifade ettiler.
Lagodinsky, buna karşılık, yeni ve eğitimli yargı kadrolarına ihtiyaç bulunduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına saygının zorunlu olduğunu bildirdi. Amor ise, Türkiye’de sivil ve meşru her tür etkinliğin “terörizm” ile yan yana getirildiğini kaydetti.
Oturumda onu aşkın milletvekili Türkiye’deki medya engelleri konusunda söz alarak sorunların, 15 Temmuz darbe girişiminin öncesinde başladığını ifade ettiler ve ifade özgürlüğü konusuna dair ciddi sıkıntıların yaşandığını bildirdiler. (HA)