Fotoğraf: bianet / Arşiv
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Gazeteci, yazar Ahmet Altan, kardeşi Prof. Dr. Mehmet Altan ve gazeteci Nazlı Ilıcak, Yargıtay’ın haklarındaki “ağırlaştırılmış müebbet hapis” kararlarını bozmasının ardından bugün yeniden görülmeye başlayan mahkemede hakim karşısına çıktı.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasına hükmederken sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mehmet Altan hakkında yurt dışına çıkış yasağı kaldırılırken bir sonraki duruşma 4 Kasım 2019'da görülecek.
Hak örgütleri duruşmayı takip etti
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı Sınır Tanımayan Gazeteciler’den (RSF) Erol Önderoğlu, Uluslararası Af Örgütü ve Article 19’un yanı sıra çok sayıda hak örgütü temsilcileri takip etti. Ahmet Altan 1111, Nazlı Ilıcak ise 1161 gündür cezaevinde.
Duruşmaya Ahmet Altan Silivri Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katılırken diğer sanıklar duruşmada hazır bulundu.
Ilıcak: Tahliyemi istiyorum
Duruşmada Nazlı IIıcak "Yargıtay'ın yeniden yargılama kararına uymanızı bekliyorum. 75 yaşındayım, derhal tahliyemi talep ediyorum" dedi. Tutuksuz sanık Yakup Şimşek "Sizi Allah'a havale ediyorum" deyince mahkeme başkanı sanığı salondan attı.
Mahkemeden savunma uyarısı
Ahmet Altan ise savunmasına "Bu davanın başından beri bir imkansızı gerçekleştirmeye, fikirleri yargılamaya uğraşıyorsunuz" diyerek başladı. Altan, şunları söyledi:
"Yargının sınırları vardır ve o sınırlar sadece eylemleri yargılamaya imkân tanır. Fikirlere sınır çizip, yargının sınırlarını sildiğinizde, olması gerekeni tam tersine çevirdiğinizde adalete ulaşma ihtimali kalmaz. Bugün Türkiye'de olduğu gibi yargı ve devlet çöker. Yargının sınırlarını hukuk belirler. Yargı bu sınırların dışına çıkıp fikirleri cezalandırmak istediğinde hukukla çatışır. Hukuksuz bir yargıyla karşılaşırız."
Mahkeme Başkanı, Altan'ı savunmasını Yargıtay'ın bozma kararıyla sınırlı tutması konusunda uyardı. Bunun üzerine de Ahmet Altan "Biz üç senedir sabırla bekliyoruz, ben de sizin biraz sabırlı olmanızı bekliyorum" dedi. Altan, ikinci kez uyarılınca "Size tavsiyem hukuka uymanız, fikirleri yargılamaya kalkmamanızdır. Uyup uymamak sizin bileceğiniz iş" dedi.
Mehmet Altan: Yargılandığınız gibi yargılanmak ister miydiniz?
Tutuksuz sanık Mehmet Altan ise savunmasında şunları söyledi: "Deli saçması bir iddianamenin ciddiye alınması nedeniyle 21 ay hapis yattım. Dört kişinin Anayasa'yı yok sayması nedeniyle zorla 5.5 ay fazladan hapiste tutuldum. Halbuki AYM, AİHM bana "ağırlaştırılmış müebbet" verilen dosyanın son hali üzerinden "gözaltına" bile alınmayacağımı karara bağlamıştı. Şimdi soruyorum, suçsuzluğum daha ilk baştan belli iken bu düşmanlık kime ne kazandırdı, elinize ne geçti?"
Mahkeme Başkanı, savunması konusunda Mehmet Altan'ı da uyardı. Altan da "Heyetinize ve savcıya sormak istiyorum: Yargıladığınız gibi yargılanmak ister miydiniz?" dedi.
Mahkeme kararı kararında Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasına hükmetderken tutuklu sanıklar hakkında tahliye kararı vermedi.
Mehmet Altan'ın ise yurt dışına çıkış yasağı ise kaldırıldı. Duruşma 4 Kasım'a ertelendi.
Yargıtay kararın bozulmasını istemişti
İddianamede, Altan kardeşler ve Ilıcak hakkında “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme,” “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” ve “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçundan da 7 buçuk yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
16 Şubat 2018’de görülen davanın karar duruşmasında mahkeme sanıkları “Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Yargıtay , Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın aralarında bulunduğu altı sanık hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını bozdu. Altan kardeşler ve Ilıcak’ın “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan değil, “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan yargılanmaları gerektiği ifade edildi. (HA/DB)
*Kaynak: P24