Soldan sağa fotoğraftakiler: Mustafa Sönmez, Merdan Yanardağ ve Sedef Kabaş
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bloomberg'te 2018'de yayınlanan ve 'ekonomik kriz ve döviz' konulu haber nedeniyle aralarında haberi yapan Kerim Karakaya ve Fercan Yalınkılıç'ın da bulunduğu altısı gazeteci 38 kişi hakkında açılan davanın görülmesine bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
Duruşma mevcut salonun küçük olması nedeniyle 3. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü.
Türkiye'nin banka ve finans sistemini acz içinde göstermek suçlamasıyla Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefetten (107/2) yargılanan 38 kişi arasında gazeteciler, ekonomistler ve sosyal medya kullanıcıları bulunuyor.
TIKLAYIN - BDDK Şikayet Etti, Ekonomik Kriz Haberi Yapan ve Yorumlayan 38 Kişiye Dava Açıldı
Sermaye Piyasası Kanunu 107/2 ne diyor?Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan, veya rapor hazırlayan ya da bunları yayanve bu suretle menfaat sağlayanlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar. |
Karakaya: Kanun hazırlanırken görüş verenlerden birisiyim
Kimlik tespitinin ardından sanıkların savunmalarıyla başlayan duruşmada ilk olarak söz alan Kerim Karakaya savunmasını yazılı olarak verdikten sonra şunları söyledi.
"20 senedir gezeteciyim. Ekonomi muhabiriyim, ekonomi ve finans haberleri yapıyoruz. 20 senedir bir sürü krizi yazdım ama ilk defa yargılanıyorum. Yargılandığım Sermaye Piyasası Kanunu 102. madde üzerine ekonomi gazetecisi olarak görüş verenlerden biriyim. Söyleyebileceğim tek şey trajikomik bir yargılama olduğu.
10 Ağustos 2018 günü piyasalar ve ekonomi için çok önemli bir gündü. Haberi yapış saatimiz akşam 23.00 sularıydı. gazeteci olarak o gün yaşanmış şeyleri okuyucularımıza iletmekle hükümlüydük. Ama sonra anladık ki, BDDK bu haberimizden rahatsız olmuş.
"BDDK haberimizi yalanlamadı"
"Haber kısaca o gün Amerikan Doları'nın yüzde 24 yükseldiğini söylüyordu. Aynı zamanda BDDK'nın hafta sonu bankaların yöneticileriyle bir toplantı yapacağını da yazmıştık. Bu haberden bir menfaat elde etmedik. Sonuç olarak BDDK'da haberimizi yalanlamıyor.
"Zaten BDDK'nın doğal olarak o dönemde toplanması normal bir gelişmedir. Ancak cumartesi günü BDDK bir açıklama yayınlayarak haberden rahatsız olduğunu belirtti. Ben iddianamede belirtilen suçun unsurlarının oluşmadığını düşünüyorum. Menfaat temin etme koşulu getirilmiştir. Olayda menfaat temin etme olmadığı gibi sermaye piyasasıyla ilgili bir konu da söz konusu değildir.
Yalınkılıç: Gözlemimizi yazdık
Daha sonra söz alan Fercan Yalınkılıç savunmasında şunları söyledi:
"Türkiye'nin önde gelen kurumlarında ekonomi gazeteciliği yaptım. Yaptığım haberlerin benzerlerini uluslararası medya kuruluşlarına da geçiyorum. Meslek etiğine saygılıyım, doğru bir habercilik yapıyorum. Biz herhangi bir yalan haber yapmadık.
"Şirketimiz hesaplarımızı düzenli olarak denetliyor. Bir menfaat söz konusu olduğunda, herhangi bir şirketten kar sağlarsak şirketimiz bizim iş akdimizi zaten sonlandırır.
"Haberin yapıldığı gün bankalarda gidip döviz çekmek istedik, bir gözlem yaptık. Para çekme işlemini gittiğimizde değil bir sonraki gün gerçekleştireceklerini söylediler. Biz de bunu yazdık. Haberi yaptıktan sonra BDDK bir açıklama yayınladı. Biz de bu açıklamayı zaten yaptığımız haberin içine koyduk. Ama iddianamede haberin güncellenmiş hali yer almıyor.
"Burada söz konusu suçun unsurlarının oluşmadığını belirtmek istiyorum. Beraatimi talep ediyorum.
Yanardağ: Dava krizi yaratanlara açılmalıdır
Aynı dava kapsamında sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılanan gazeteci Merdan Yanardağ "Son derece komik bir suçlamayla karşı karşıyayız. Ekonomik darbe yapmaktan suçlanıyoruz. Ben bu durumun maksatlı olduğunu düşünüyorum. Ekonomik krizin nedenlerinin gizlenme amacı içinde olduğunu düşünüyorum. Ben gazeteciyim, bu tür şeyleri yazmayacağım da ne yazacağım. Ortada bir ekonomik kriz var. Bundan en çok etkilenen biziz. Bir basın kuruluşunu ayakta tutmaya çalışıyorum. Eğer bir dava açılacaksa krizi yaratanlara açılmalıdır" diye konuştu.
Sönmez: Bu ekonomik değil politiktir
Sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılanan bir diğer isim gazeteci ve ekonomist Mustafa Sönmez "Gazeteci ve yazarım. İşimi yapıyorum. Ayrıca Anayasa'daki ifade özgürlüğü hakkımı kullandım. Bu davanın Türkiye hukuk tarihine geçecek bir dava olduğunu düşünüyorum. Bu dava bir ekonomi davası değil, politiktir. Muhalif sesleri sindirmek amacıyla açılmıştır. BDDK ve SPK da buna müdahil omuştur. Bizlerin atmış olduğu tweetleri ve Bloomberg gazetecilerinin yaptığı bir haberi aynı torbaya koymuş, saçma bir dava açmışlar. Ben de SPK ve BDDK hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istiyorum."
Kabaş: Bu kriz dünyanın her yerinde haberdir
Gazeteci Sedef Kabaş ise şöyle konuştu:
"25 yıllık gazeteciyim. Ağustos 2018'de Türkiye tarihindeki en önemli krizlerden birini yaşadı. Bu kriz ve kamuoyundaki tepki dünyanın her yerinde haberdir. Görevimiz halkı ekonomi hakkında en iyi şekilde bilgilendirmek ki önlem alabilsin.
"Eğer ki o krizden dersler alınsaydı, şu anki durumumuz böyle olmazdı. Tweetlerimde hiçbir tavsiye yer almıyor. Bir gazeteci ve yurttaş olarak güncel konulara ilişkin eleştirilerimi dile getirdim. Eleştirilerim ifade özgürlüğü kapsamındadır."
Tokkuş: Ekonomiyi etkileyebiliyorsak iyi tweetler atalım da ekonomi düzelsin
Sanıklardan Halit Tokkuş işsiz olduğunu belirterek "Attığım tweet kanunun neresine muhalefet ediyor ben anlamadım" diye konuştu.
'Döviz artışının şu an halka bir zararı olmaz. İlerleyen günlerde zamlar kıçımıza kazık gibi girince nasıl bir tufaya geldiğimizi anlarız" yazdım' şeklinde tweet attığını belirten Tokkuş "Ben bir çıkar sağlamış mıyım? Ne gördüysem onu yazdım. Başkalarının cesaret edip söyleyemediği şeyleri yazdım. Haklılığım geçen süreçte ortaya çıktı. Ekonomiyi etkileyebiliyorsak iyi tweetler atalım da ekonomi düzelsin. Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Beraat talepleri reddedildi
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme derhal beraat taleplerini reddederek duruşmaya gelmeyen sanıklar hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 17 Ocak 2020 tarihinde görülecek.
Yargılanan isimler şöyle: Abdullah Bilir, Ali Furkan Demirbaş, Belgin Taşpınar, Belkız Devebakan, Berat Taşar, Bilal Can Sağır, Burcu Deren, Candan Hoydalı, Cenk Salar, Elif Yarar, Ferci Çalboğa, Fercan Yalınkılıç, Gazi Kolanoğlu, Halit Tokkuş, Harun Odabaşı, Hikmet Burak Altan, İbrahim Gezici, İskender Sezek, Kerim Karakaya, Levent Çaşka, Mehmet Mendeş, Mehmet Selçuk Çimşir, Mehmetcan Biber, Merdan Yanardağ, Metin Şar, Mustafa Sarıtaş, Mustafa Sönmez, Orçun Çakır, Orhan Aydın, Orhan Kalkan, Sedef Kabaş, Sinan Tuzlacı, Sinem Şahan, Şenay Becerikli, Teoman Aluç, Tuğba Fırat, Vedat Gürdal ve Volkan Şar |
(HA)