Fotoğraf: Ekrem İmamoğlu'nun Twitter hesabı
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun altı yıl önce sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar nedeniyle yargılandığı davanın üçüncü duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkeme beş ayrı suçlamadan toplam 9 yıl 8 ay hapis cezasına hükmetti. Cezalar ertelenmedi ve hükmün açıklanması geri bırakılmadı.
Kaftancıoğlu “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama”, “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” , “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyordu.
Fotoğraf: Canan Kaftancıoğlu Davası / Twitter
Duruşma öncesinde adliye önüne gelen CHP’nin 80 il başkanı ortak açıklama yaptı. Açıklamada “Soruşturmanın başlatılmasından iddianamenin hazırlanmasına kadar baştan sona siyasi bir davadır. Cumhuriyet Halk Partisi üzerinden toplumsal muhalefete gözdağı verilmek için açılan bu dava, ifade özgürlüğüne ve demokrasiye karşı açıkça bir darbedir” denildi.
İmamoğlu'ndan destek
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında olduğu çok sayıda kişi Kaftancıoğlu’na destek vermek için adliyeye geldi.
Bugün görülen duruşmada Kaftancıoğlu’nun 18 Temmuz’da görülen ikinci duruşma öncesinde okuduğu şiir de dosyaya dahil edildi.
Kaftancıoğlu ikinci duruşma öncesinde Nazım Hikmet'in şu şiirini okumuştu: "Sen bu kavgada |
Erdoğan’ın avukatı üst sınırdan cezalandırılmasını istedi
Duruşmanın başlamasıyla katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın vekili Ferah Yıldız, mütalaaya katıldıklarını belirterek, Kaftancıoğlu’nun duruşmadaki hal ve hareketlerinden ötürü iyi hal indirimi uygulanmamasını ve en üst sınırdan ceza verilmesini talep etti.
Kaftancıoğlu: Hakikat hepimizi özgürleştirecek
Kaftancıoğlu ise “Cumhurbaşkanına hakaret etmedim, etmem. Kim ne derse desin Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu koltuğa saygısızlık etmek kimsenin hakkı ve haddi değildir. İl başkanı olarak devleti alenen ya da perdeli olarak aşağılamam düşünülemez. Terör örgütü propagandası yapmadım, yapmam. TV programında terör örgütü propagandası yaptıysam incelenir ama yok.
"Hakikati ortaya çıkarmak sorumluluğunuz var"
“Hakikati ortaya çıkarmak için benden çok sizin sorumluluğunuz var. Söylediklerimi teşvik ve tahrik olarak algılamak insanları kine sürüklemektir. Cumhurbaşkanına hakaret; kimi zaman bağlarından koparılarak, kimi zaman da söylediklerimin suç olarak algılanması iddia makamı tarafından ifade edilerek gerçeklerden uzaklaşılmıştır.
“27 yıl bile cezalandırılacak olsam hakikati söylerim. Sizler de hakikati arayın, ona yaklaştığınızda özgürleştiğinizi hissedeceksiniz. Bu hakikat hepimizi özgürleştirecek. Emin olduğun en temel gerçek özgürlüğü ve yaşamayı bağımsız olarak savunmaktır.”
Avukatlar: Siyasi kişiliğinden dolayı yargılanıyor
Kaftancıoğlu savunmasını bitirmesinin ardından avukatları söz aldı.
Kaftancıoğlu’nun siyasi kişiliğinden dolayı hukuki olmayan siyasi bir yargılama yapıldığını dile getiren avukatlar, hukuksuz bir soruşturma süreci yapıldığını söyledi ve tweet'lerin paylaşıldığı dönemin koşullarının ve bağlamlarının araştırılmasını talep etti.
Avukatlar söyle devam etti: “15 Temmuz ile alakalı atılan tweetin köprü üzerinde öldürülen askerle alakalı olduğu aşikardır.
“Müvekkilimizin halkı kin ve suça teşvik ettiğine yönelik yeterli kanıt bulunmamaktadır. İddianame hukuken sakattır. Mevcut iddianameyle yargılamanın yapılması hukuka aykırıdır.
“Müvekkilimizin yargılanmasına ve şüpheli ilan edilmesine sebep veren rapor tamamen hukuka aykırı delillerle hazırlanmıştır.
“Cumhuriyet Savcısı sanığın lehine ve aleyhine olan kanıtları toplamakla hükümlüdür yani sanığın da hakkını korumakla hükümlüdür. Müvekkilimizin sosyal medya paylaşımları ifade özgürlüğü kapsamındadır. Esas hakkında mütalaada hukuka dair hiçbir şey yer almamaktadır. Müvekkilimizin savunması dinlenmemiştir ve araştırılmamıştır.
Verilen beş dakikalık aranın ardından devam eden duruşmada mahkeme heyeti ilgili televizyon kanalının görüntülerinin incelenmesi talebini reddetti.
"Bu dava hak ihlalleri içeriyor"
Savunmasına devam eden Kaftancıoğlu'nun avukatı "Akıldan şiir geçtiği için şiiri dosyaya kuruyorsunuz. Akılda geçeni ceza hukuku çerçevesinde değerlendirip cezalandırmayı amaçlıyorsunuz. İlgili televizyon programını kim çözümledi? Kim dosyaya koydu? Bunu bilmiyoruz" dedi ve şöyle devam etti:
"Anlayışların cezalandırılmasına yönelik bir hukuk oluşturuyorsunuz. Hukuk yoluyla bir vatandaşı düşman sayarak tehlikenin tehlikesi pozisyonu yaratıp yargılamaya çalışıyorsunuz. Hukukun üstünlüğü bu tarz uygulamaları reddeder. Usül olarak bu süreç müvekkilimizin başarısına karşı bir cezalandırma davasıdır.
"Devlet ne yazık ki kendisine muhalif olan siyasi aktörleri bu şekilde susturma yoluna gitmektedir. Müvekkilimizin sosyal medya paylaşıma karşı açılan bu dava tamamen hak ihlalleri içermektedir. Tüm savunmalarımız göz önüne alınarak müvekkilimizin beratının talebini istiyoruz."
Kaftancıoğlu: O kaybetti biz kazandık
Avukatların savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Kaftancıoğlu'na son sözünü sordu.
Karar ne olursa olsun düşücelerimden ve söylediklerimden vazgeçmeyeceğim çünkü biz mevsimi başladı o kaybetti biz kazandık. Asla son sözüm olmayacak. O kaybetti, biz kazandık, 80 milyon kazandı.
Kararın açıklanması için duruşmaya 15.25'e kadar ara verildi.
Daha sonra kararı açıklayan mahkeme heyeti, Kaftancıoğlu'na, hakaret suçundan 1,5 yıl hapis cezası verirken duruşma salonu dışında okuduğu şiir sebebiyle ve pişmanlık duymaması sebebiyle erteleme kararı uygulanmamasını kararlaştırdı.
Kaftancıoğlu, ayrıca kamu görevlisine hakaret suçundan 1 yıl 6 ay 20 gün, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 2 yıl 4 ay, Türkiye Cumhuriyetini alenen aşılama suçundan 1 yıl 8 ay, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan 2 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kaftancıoğlu’nun istinaf mahkemesinde itiraz hakkı bulunuyor. (HA/DB/AS)