SETA Vakfı, “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” adlı raporunda, Türkiye’de çalışan uluslararası medya temsilcilerini sosyal medya hesapları da dahil açıklayarak hedef gösterdi.
İsmail Çağlar, Kevser Hülya Akdemir ve Seca Toker imzalı 196 sayfalık raporda, BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika’nın Sesi, Sputnik Türkiye, Euronews Türkçe, Independent Türkiye ve CRI Türk (Çin Uluslararası Radyosu) çalışanlarının tamamının özgeçmişleri, sosyal medya etkileşimleri ve daha önce çalıştıkları kurumlar listelendi.
Dış basını inceleme iddiasıyla hazırlanan raporda, adı geçen kurumlar “algı çalışması yürütmekle” suçlandı. Raporda, gazetecilerin Twitter hesaplarından retweet yaptıkları paylaşımlara da yer verilirken BirGün, T24, bianet, Evrensel, Cumhuriyet, Diken, DW Türkçe ve Sınır Tanımayan Gazeteciler “hükümet karşıtı söylemleriyle ön plana çıkan mecraların haberlerine yer veren kuruluşlar” şeklinde nitelendirildi.
Raporun son bölümünde ise medya kuruluşlarına “haber diline siyasi kimliğin yansımaması için” çalışanların denetlenmesi önerisi yapıldı. Yanı sıra “yayın yapan yabancı medya kuruluşlarının güvenilirliği ve tarafsızlığı” açısından medya kuruluşlarını denetleyen kurul oluşturulması istendi.
Rapor: Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları
— SETA (@setavakfi) 5 Temmuz 2019
Çalışmayı inceleyebilir, PDF sürümünü indirebilirsiniz: https://t.co/7lDBpTIh59 | @ismail_caglar_ @khulyaa, Seca Toker pic.twitter.com/81kOvYLW9h
Gazeteciler raporun “bir tür fişleme olduğunu” belirterek tepkilerini sosyal medyadan dile getirdi:
Kimi zaman üniforma giydiler, kimi zaman sivil kıyafetler, Andıç hazırlamaktan, gazeteciler fişlemekten, tehdit etmekten vazgeçmediler. Bizler de gazetecilik yapmaktan, gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyeceğiz.
— DİSK Basın-İş (@Disk_Basin_is) 6 Temmuz 2019
AKP'ye yakınlığıyla bilinen SETA, gazetecileri tek tek fişlemiş; sosyal medya adresleri, paylaşımları, nerede çalıştıkları kaydedilmiş.
— Uğur Koç (@Ugurkoc_) 6 Temmuz 2019
SETA'ya göre BirGün'ün haberlerini paylaşmak da fişleme gerekçelerinden biri!
Düşünce özgürlüğü için yargı reformu yapacaktınız değil mi! https://t.co/gUPM8x8PKe
'Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları'nda çalışan gazetecilerin, savcıların iddianamelerinde gördüğümüz gibi twitter paylaşımlarını bile inceleyerek onları kriminalize eden bir rapor. Örneğin BBC Türkçe'den meslektaşım sevgili @onurerem'in benim yargılandığım+ https://t.co/2dhtev75T6
— Fatih Polat (@fpolat69) 6 Temmuz 2019
Bunun adı düpedüz "ANDIÇ''tır...
— Barış Yarkadaş (@barisyarkadas) 6 Temmuz 2019
Tarihe de 'Andıç' olarak geçecektir. Belli ki; yabancı medya kuruluşlarına yönelik bazı planlar masada... Gazeteciliği suç gören anlayış da bu yüzden iş başında ve zemin hazırlama gayretinde... https://t.co/nGTCWA7gPi
Sevgili SETA yaklaşık 1000 program yaptık RS FM’de, sadece dört kişi ile mi konuştuk, işini düzgün yapıp 5 bin kişinin listesini koysana raporuna pic.twitter.com/gHoaakkYcK
— yavuz oğhan (@yavuzoghan) 6 Temmuz 2019
SETA, Türkiye’deki yabancı basın kuruluşlarını ve bu kuruluşlarda çalışan gazetecileri fişlemiş.
— İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) 6 Temmuz 2019
O ki bir rapor yazdınız, insan sormaz mı; neden bu kadar yetenekli gazeteci “yerli ve milli” bir yayın kuruluşunda artık çalışamıyor?
Neden bazıları cezaevinde?
Bazıları neden işsiz? https://t.co/xGCRMSaWL3
Rapor yazıyoruz diye tek tek insanları fişlemişler...
— Z. Kıvanç EL (@zkivancel) 6 Temmuz 2019
Yabancı medya ilgisini araştırana kadar Türk medyası(büyük kısmı) neden güvenilir değil, kimse haberi neden kendi medyamızdan almıyor araştırması yapılmalıydı.https://t.co/mBzeNNH9Op
Zamanında internet andıcı vardı bunun da ondan aşağı kalır yanı yok
— NEVZAT ÇİÇEK (@nevzatcicek) 6 Temmuz 2019
Anladık ki Katar ve İran medyası yabancı medya statüsüne girmiyor
Mesela şu sorunun cevabını verseydiniz
Neden yabancı medya bu kadar okunuyor
Neden bu kadar alan buluyor
Nerede yanlış yapılıyor https://t.co/zFt34ViIl9
Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) hakkında
SETA, kendi internet sitesinde yaptıklarını şöyle anlatıyor:
“SETA, siyaset, dış politika, ekonomi, toplum ve medya, hukuk ve insan hakları, güvenlik, strateji, eğitim ve sosyal politikalar, Avrupa araştırmaları ve enerji direktörlükleri bünyesinde bilgi üretmeyi ve üretilen bilimsel bilgiyi sorun çözücü formüller halinde sunmayı hedefler. Bu bağlamda SETA; Ankara, İstanbul, Washington D.C., Berlin ve Kahire’deki ofislerinde faaliyetlerine devam etmektedir.”
Andıç nedir?
Türk Dil Kurumu (TDK) “andıç” kelimesini “uyarı veya hatırlatmak için yazılan not, muhtıra” olarak tanımlıyor.
“Andıç” kelimesi Türkiye’de ilk kez 1998’de tartışma konusu oldu. O dönem yakalanan PKK yöneticilerinden Şemdin Sakık'ın soruşturma zaptına, yalan ifadeler eklenerek basına sızdırılmıştı. Bu ifadeler, 25 Nisan 1998’de Hürriyet ve Sabah gazetelerinde iki gün boyunca yayımlandı.
Sakık'a ait olduğu söylenen itirafların yayımlanmasıyla itiraflarda adı geçen gazeteciler işlerinden çıkarıldı ve Akın Birdal suikaste uğradı.
Daha sonradan çıkartıldığı mahkemede Sakık, böyle bir ifade vermediğini açıkladı. Ekim 2000’de gazeteci Nazlı Ilıcak, bütün bunların Genelkurmay istihbaratında hazırlanan bir psikolojik savaş taktiğinin gereği olduğunu gösteren bir belgeyi gazetecilere ulaştırdı ve belgenin yayımlanmasından on gün sonra Genelkurmay, "andıç" adı verilen belgenin varlığını kabul etti. (AS)