Haberin İngilizcesi için tıklayın
Afrin Harekatı'na karşı milletvekillerine mektup gönderdiği için hakkında soruşturma açılan 170 kişi kişiden biri Ahmet Faruk Ünsal, ifadeye çağrılmasıyla ilgili bianet'e konuştu.
Ahmet Faruk Yüksel 22. dönem (3 Kasım 2002- 23 Temmuz 2007) Adalet ve Kalkınma Partisi Adıyaman milletvekiliydi. TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkan Vekilliği yaptı. Mazlumder'in 2009-2016 dönemi genel başkanı.
TIKLAYIN - 170 İmzalı Afrin Mektubuna Soruşturma Açıldı
"A Haber editörü gibi"
A Haber'in 11 ay önce kullandığı düşmanlaştıran, hedef gösteren haber dili üzerinden savcılığın soruşturma başlattığını belirten Ünsal, imzacılar arasında yer alan, AKP kurucularından, eşi Fatma Bostan Ünsal ile birlikte Ankara'da ifade verdiklerini söyledi.
Savcılığın soruşturma evrakını A Haber editörü gibi düzenlediğini belirten Ünsal "Hâlbuki bir soruşturma açılacaksa, mektubun içeriğine bakarak açması gerekiyordu" dedi.
Ünsal soruşturma savcısının soruşturmayı açarken motive olduğu noktanın A Haber'in konuyu haberleştirme tarzı olduğunu da belirtti.
"Savcının kendisinin ifade almasını bekledik ama savcı ifademizi almadı. Bizi polisle muhatap etti. Herhangi kaba bir davranışla karşılaşmadık. Ama saçma olarak mektubu talimatla mı imzaladık, metni kimin gönderdiği ve kimin organize etti gibi şeyler soruldu.
"Soruşturma trajik örneklerden"
"Biz de insan hakları savunucusu olarak ifademizde savaşın sivil ölümlere yol açacağı, yıkımlara yol açacağı, halklar arasındaki kini, nefreti, düşmanlığı yaygınlaştıracağı düşüncesiyle yaşamdan yana, barıştan yana olduğumuz için bu mektubu imzaladığımızı belirttik. Aslında bunun bir bildiri değil, savaş ve barış kararı almaya yetkili insanlara bir dilekçe hakkı olarak mektup yazdığımızı söyledik.
"Bütün bu ifadeler alındıktan sonra bu soruşturma dosyası davaya dönüşür mü ya da mahkemeye giderse kovuşturma aşamasında mahkemenin tavrı nasıl olur bilemiyorum. Ama şimdilik sanıyorum savcı sadece ifadeleri toplayıp, dava açılıp açılmamasına daha sonra karar verecek.
"Bizlere soruşturma açılması aslında Türkiye'de medya, siyasal iktidar ve hukuk bürokrasisinin nasıl iç içe hareket ettiğini gösteren en ilginç, en trajik örneklerden birisi oldu.
Neden 11 ay sonra?
Ahmet Faruk Ünsal mektupla ilgili olaydan 11 ay sonra soruşturma açılmasıyla ilgili olarak ise şunları kaydetti:
"Gezi olaylarına beş buçuk yıl sonra davalar açıldı. Süreci hükümetin yine bir seçim öncesinde insanları kamplaştıracağı, seçim meydanlarında ihtiyaç duyduğu düşmanı tekrar sahneye çıkartacağı politik bir tavır olarak yorumluyorum."
Hayali düşmanlı seçim stratejisi
"Hükümet şimdiye kadar girdiği hiçbir seçimde kendi yaptıkları ya da yapmadıklarıyla değil, icaz ettiği hayali düşmanla seçmeni karşı karşıya koyarak, taraflaştırıcı bir seçim stratejisi izledi.
"Seçim öncesinde gerek Gezi'yle ilgili gerek Barış Akademisyenleri'ne yönelik hukuki süreçlerin hızlanmasıyla ilgili, gerekse Afrin Mektubu'yla ilgili yaşanan sürecin hukuki olmaktan ziyade politik bir motivasyonla başlatıldığını söylemek yanlış olmaz.
4 kişi ifade verdi
Soruşturma kapsamında şu ana kadar imzacı Salman Kaya, Yakın Ertürk, Fatma Bostan Ünsal ve Ahmet Faruk Ünsal ifade verdi. Soruşturma savcısının Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde (TMY 7/2) "terör örgütü propagandası yapmak" iddiasıyla soruşturma yürüttüğü öğrenildi.
Milletvekillerine gönderilen mektup170 ismin AKP (315), CHP (135), HDP (59) ve MHP’li (35) milletvekillerine gönderdiği bildiri metni: Biz aşağıda imzası bulunan yurttaşlar, elinizdeki yetki ve taşıdığınız sorumluluk nedeniyle milyonlarca insanımız adına size sesleniyoruz. Ülkemizde ve bölgemizde savaş değil sulh ve sükûn istiyoruz. Sınırlarımızı korumanın ve beka sorunu yaşamamanın en iyi yolunun karşılıklı dostluk ve iyi komşuluk bağlarını güçlendirmek olduğuna inanıyoruz. Güvenliğimizin milyarlara mâl olan silahlanmayla, gencecik insanların yaşamı pahasına ve on binlerce aileyi yersiz yurtsuz bırakacak bir savaşla değil, karşılıklı müzakere ve işbirlikleri üzerinden sağlanacağını, üstelik bunun mümkün olduğunu, tecrübe ile biliyoruz. Türkiye'ye bir tehditte bulunmayan, Suriye toprağı olan Afrin'e silahlı müdahalenin bölgemize ve ülkemize barış ve güvenlik değil, daha büyük sorunlar, yıkım ve acı getireceğini, Kürt yurttaşlarımızı da yürekten yaralayacağını biliyoruz. Ortadoğu'yu bir vekalet savaşları cehennemine çevirmiş olan yabancı devletlerin oradaki askerî varlıkları bile uluslararası hukukun ihlaliyken, onların arasına katılmak gibi bir niyet ve bu yönde atılacak adımlar ülkemizi sadece hüsrana uğratacak, on yıllarca telafisi mümkün olmayacak toplumsal, siyasal, ekonomik ve insanî kayıplara yol açacaktır. Yurttaş kimliğimiz ve sorumluluğumuzla, halkımızın ve tarihin önünde siz yetki sahiplerini uyarıyor, sesimize kulak vererek sağduyulu davranmaya, savaşı derhal durdurmaya ve sorunu diyalogla çözmeye davet ediyoruz. |
170 imzacı
Abdülbaki Erdoğmuş, Abdullah Demirbaş, Ahmet Aykaç, Ahmet Faruk Ünsal, Ahmet İnsel, Ahmet Özdemir Aktan, Ahmet Tonak, Akın Birdal, Ali Bilge, Ali Haydar Konca, Ali Uçansu, Arzu Başaran, Aslıhan Karabacak Calviello, Aydın Arı, Aydın Selcen, Aynur Özuğurlu, Ayşe Erzan, Ayşe Hür, Ayşe Nur Doksat, Ayşegül Devecioğlu, Ayten Yıldırım, Bahattin Yücel, Baki Tezcan, Baskın Oran, Belgin Koç, Beyza Üstün, Binnaz Toprak, Bülent Utku, Burhan Sönmez, Celal Korkut Yıldırım, Celalettin Can, Cem Mansur, Cem Özatalay, Cengiz Arın, Ceren Şengül, Cihangir İslam, Defne Asal, Deniz Türkali, Deniz Yonucu, Dilek Gökçin, Ece Temelkuran, Ekrem Baran, Elif Sandal Önal, Emine Uşaklıgil, Engin Sustam, Erdal Kalkan, Erdoğan Aydın, Erol Katırcıoğlu, Ersin Salman, Ertuğrul Günay, Ertuğrul Mavioğlu, Ertuğrul Yalçınbayır, Esra Arsan, Esra Mungan, Eşref Erdem, Fadime Gök, Fadıl Öztürk, Fahrettin Dağlı, Fatma Bostan Ünsal, Ferhat Tunç, Fethiye Çetin, Fidan Eroğlu, Fikret Ünlü, Füsun Ertuğ, Gençay Gürsoy, Genco Erkal, Gonca Gül Gedikoğlu, Gönül Saray, Gülriz Sururi, Gülseren Onanç, Gülten Kaya, Gürhan Ertür, Hacer Ansal, Halil Ergün, Hasan Cemal, Hasip Kaplan, Hıdır Işık, Hüda Kaya, Hürriyet Karadeniz, Hüsamettin Cindoruk, Hüseyin Ayrılmaz, Hüsnü Okçuoğlu, İhsan Eliaçık, Kıvanç Ersoy, Kumru Toktamış, Kuvvet Lordoğlu, Lale Mansur, Lati Akyüz, Levent Tüzel, Mebuse Tekay, Mehmet Rasgelener, Mehmet Rauf Sandalcı, Melehat Kutun, Melek Taylan, Meral Camcı, Meryem Koray, Mete Çetik, Mine Gencel Bek, Muammer Keskin, Muhammed Salar, Murat Belge, Murat Çeyişakar, Murat Morova, Mustafa Altıntop, Mustafa Paçal, Muzaffer Kaya, Nadire Mater, Nalan Erbil, Nazan Aksoy, Nazar Büyüm, Necmiye Alpay, Neşe Erdilek, Neşe Yaşin, Nesrin Nas, Nesteren Davutoğlu, Nil Mutluer, Nimet Tanrıkulu, Nimet Yardımcı, Nur Bekata Mardin, Nurcan Baysal, Nurhan Keeler, Nurten Ertuğrul, Olga Hünler, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Ömer Laçiner, Ömer Madra, Onur Hamzaoğlu, Orhan Alkaya, Orhan Silier, Oya Baydar, Özgün E. Bulut, Özgür Müftüoğlu, Pınar Kılıçer, Rakel Dink, Rıfat Yüzbaşıoğlu, Şahika Yüksel, Salman Kaya, Şanar Yurdatapan, Savaş Demirci, Şebnem Korur Fincancı, Sefa Feza Arslan, Sema Kaygusuz, Semih Bilgen, Semih Gümüş, Semra Somersan, Serhat Baysan, Servet Demir, Simten Coşar, Suavi, Süleyman Çelebi, Suna Uluçınar Aygün, Tahsin Yeşildere, Taner Akçam, Tarhan Erdem, Tarık Ziya Ekinci, Tatyos Bebek, Tebesssüm Yılmaz, Tilbe Saran, Tümay İmre, Tuna Altınel, Ufuk Uras, Ümit Kıvanç, Ümit Özgümüş, Viki Çiprut, Yakın Ertürk, Yasemin Bektaş, Zehra Kabasakal Arat, Zelal Ekinci, Zeynep Oral, Zeynep Tanbay, Zişan Kürüm, Ziya Halis, Zülfü Livaneli. |
(HA)