Haberin Kürtçesi için tıklayın
Sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlar nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılanan sanatçı Ferhat Tunç, 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, hükmün açıklanması geri bırakılmadı. Ayrıca Tunç’un daha önce aldığı ve ertelenen dört ceza ile ilgili kovuşturmaların yeniden başlatılması için ilgili yerel mahkemelere bugünkü kararın gönderilmesine karar verildi.
Mahkeme, Tunç hakkında Van 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği Temmuz 2013’te kesinleşen, Nazimiye Sulh Ceza Mahkemesi’nin Ocak 2013’te kesinleşen, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Aralık 2012’te kesinleşen, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Mart 2011’de kesinleşen hükümlerin ardından “sanığın 22 Kasım 2015’te ve ileriki tarihlerde yine suç işlediği anlaşılmakta” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Tunç hakkında Ocak 2013 ve Mart 2013’te verdiği kamu davası açılması kararı veren Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na da kararın bir örneği gönderilecek.
Tunç: Sanatçı propaganda yapmaz, sanatsal sorumluluk geliştirir
Tunç bugün görülen dördüncü duruşmada verdiği savunmada, sanatın anlamını ve sanatçıların toplumsal sorumluluklarını anlatırken, şunları söyledi:
“Sanatçı toplumsal değerleri savunan ve bu değerlere üretimiyle katkı sunan bir aydındır. Sanat ve sanatçılar bir ideolojiye sığdırılamaz, toplumların vicdanı olduğu için de yargılanamazlar. Yargılama saiki ile hareket edenlerin tek amacı olabilir: Sanatçıları ve aydınları susturmak. Tarihten beri iktidarlar bunu denediler. Ne sanatçılar sustu ne de toplum tek tipleşti. Toplum mühendisliğine soyunan hiçbir iktidarın esamesi bile okunmuyor. Ama susturmaya çalıştıkları sanatçılar, binlerce yıldır eserleriyle yaşıyorlar. Peki, yargılayanlara ne oldu? Bir hiç olarak adları bile bilinmiyor.”
"Benim şahsımda Kobani, Rojava yargılanmak isteniyor"
Tunç, kendisine yöneltilen suçlamalara ilişkin ise şunları söyledi:
“Dünyanın en barbar örgütüyle mücadele edenleri övdüğüm için pişmanlık duymuyorum. (…) Kobani sürecini çok yakından takip eden bir sanatçıyım. Kobani'ye nasıl geçtiğimi merak ediyor olabilirsiniz. Tamamen yasal mevzuata uygun, dönemin Şanlıurfa Valisinin resmi izniyle gittim.
“IŞİD'in kadınları kaçırıp köle pazarlarında satması, kendisinden olmayan insanların kurbanlık koyun gibi başlarını kesmesi, zorla alıkoyduğu çocukları birer katile dönüştürmesi karşısında susulmasını mı bekliyordu, iddianameyi hazırlayanlar? YPG, YPJ bu barbarlar ordusuna karşı halkı savunuyordu ve onları andığım için suçlanmayı reddediyorum.
“Güncel politika değişince 'terörist' ilan edilen PYD Lideri Salih Müslim'i Ankara'da ağırlayan ben değildim; devletti. Kaldı ki keşke bu temasları devam ettirme iradesi gösterilseydi ve savaşın diline ve doğrudan kendisine mahkûm bir sürece girmeseydik. Bir sanatçıyım ve iktidarlar gibi düşünmek zorunda değilim.
“22 Kasım 2015 tarihinde yaptığım paylaşım üzerinden ise IŞİD'e karşı savaşırken hayatını kaybeden Aziz Güler'i andığım için suçlanıyorum. Aziz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydı ve barbarlığa karşı kayıtsız kalmadı. Cenaze töreninde de ailesiyle acısını paylaştık. Bir cenaze töreninden ötürü yargılanmam sizi rahatsız etmiyor mu?
“Abdullah Öcalan'la ilgili yaptığım bir paylaşım da (Milyonların 'önderim' dediği Öcalan ile ilgili endişeler giderilmelidir) yargılanmama konu yapılmış. (…) Madem Öcalan'ın bir 'önder' olmasıyla ilgili kuşkular vardı da, hükûmet ve devlet yetkilileri, Çözüm Sürecinde, İmralı Adası'nda kendisiyle defalarca görüşürken, bunu neye dayandırıyordu?
“Rojava Demokratik Özerk Yönetimi'nin Norveç'in başkenti Oslo'da temsilcilik açtığını kutladığım için de suçlanmışım. (…) Orantısız bir savaş karşısında topraklarını savunan insanların birliğini kutladığım için de pişman değilim.
“Aslında yargılanmak istenen ben değilim ve bunun farkındayım. Benim şahsımda Kobani, Rojava yargılanmak isteniyor. Benim şahsımda toplumsal barış adına konumlanan herkes ve her pratik yargılanmak isteniyor. Yargı kurumu hükümetin politikasına göre suçlamada bulunuyor, karar vermek istiyor.
“Sonuç olarak hakkımda hazırlanmış olan iddianamenin objektif hukuktan yoksun ve tamamen cezalandırma esaslı hazırlanmış olduğunu düşünüyorum. (…) Dolayısıyla bana isnat eden suçlamaları kabul etmiyorum.”
Ne olmuştu?
Tunç hakkında, Twitter’da paylaştığı “Dünyanın gözü YPG ve YPJ savaşçılarının başlattığı Rakka operasyonunda, insanlığı yüz akı olan size bin selam olsun”, “Rojava’da IŞİD barbarlığına karşı savaşırken şehit düşen Aziz Güler’i sonsuzluğa uğurluyoruz” ve “milyonlarca bir halkın ‘Önderim’ dediği Öcalan ile ilgili endişeler giderilmelidir, tecridin son bulması için…” ifadeleri nedeniyle dava açılmıştı.
Merkezi Danimarka'da bulunan Dünya Özgür Müzik Forumu (Freemuse), Ferhat Tunç hakkında açılan davaların düşürülmesi için uluslararası bir çalışma başlattı. Bu kapsamda başlatılan imza kampanyası devam ediyor. (ÇT)
* Fotoğraf: Twitter / @mlsaturkey