* Fotoğraf: Barış İçin Akademisyenler / Twitter
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Afrin operasyonuna dair üniversitede lokum dağıtılmasına karşı "İşgalin, katliamın lokumu olmaz" pankartı açtıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan 14'ü tutuklu 22 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin davası bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Ömer Günaydın başkanlığındaki mahkeme heyeti, tutuklu yargılanan 14 öğrencinin "tutuklu yargılandıkları süre ve öğrenci olup faal eğitim hayatına devam ediyor olmalarını nazara alarak" tamamının yurtdışına çıkış yasağı şartıyla ayrı ayrı tahliye edilmesine karar verdi.
Tutuksuz sanıklar Ali İmran Şirin, Denizhan Eren, Mustafa Ada Gök, Emir Eray Karabıyık, Onur Eren, İbrahim Musab Curabaz ve Hamza Dinçer hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına, buna karşılık yedi sanığın yurtdışına çıkış yasaklarının devamına karar verildi.
Tutuksuz yargılanan doktora öğrencisi Kültigin Demirlioğlu'nun "eğitim hayatı ve çalışmalarının bir kısmını yurtdışında yaptığı" gerekçesiyle hakkındaki adli kontrol tedbirlernin tamamının kaldırılmasına karar verildi.
TIKLAYIN - Boğaziçi Öğrencileri Savunmalarını Tamamladı
Mahkeme heyeti şu isimlerden oluştu: Başkan: Ömer Günaydın; Üyeler: Onur Sert, Ahmet Selçuk Özkan; Savcı: Caner Babaloğlu.
İşkenceye karşı suç duyurusu talebi reddedildi
Mahkeme heyeti, avukatların müvekkillerinin gözaltı süresinde işkenceye uğradığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulması taleplerini reddetti.
Heyet gerekçesinde söz konusu olayın kovuşturma aşamasından önce gerçekleştiğini, mahkeme huzurunda gerçekleşmediğini, mahkemenin bu hususlara ilişkin bir gözleminin bulunmadığını belirtti. Sanıklar ve müdafilerinin suç duyurusunda bulunabileceğini söyledi.
Dijital materyallerin inceleme sonucu beklendiği gerekçesiyle materyallerin iadesi talebi de reddedildi. Bir sonraki duruşma 3 Ekim'de görülecek.
Savcı 8 öğrenci için tutukluluğun devamını istedi
Savcı, "deliller değerlendirilmediği" için derhal beraat talebini reddini istedi. Ayrıca dijital materyallerin beklenmesinin istenmesini ve lokum dağıtan öğrencilerin tespit edilerek tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Tutuklu öğrencilerden Agah Suat Atay, Berke Aydoğan, Tevger Uzay Tulay, İsmail Gürler, Sevde Öztürk ve Muhammet Bilgin’in tahliye edilmesi, sekiz tutuklunun “eylem yoğunluğu ve video görüntüleri sebebiyle” tutukluluğunun devamı, tutuksuz yargılanan doktora öğrencisi Kültigin Demirlioğlu’nun gelecek dönem Erasmus nedeniyle yurtdışına gidecek olmasından kaynaklı hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılması, diğer tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirinin devam etmesi yönünde ara mütalaasını açıkladı.
Adliye önünde destek
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, aileler ve birçok akademisyen duruşma bitene kadar Çağlayan Adliyesi önünde nöbetteydi. Tahliye haberi adliyenin önünde coşkuyla kutlandı.
* Boğaziçili öğrencilerin avukatları.
Yapılan açıklamada öğrencilerin avukatlarına ve süreci takip eden basına teşekkür edildi. Bütün tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması için çağrı yapıldı.
Ardından otobüslerle tutuklu öğrencileri almak üzere Bakırköy ve Silivri cezaevlerine hareket edildi.
Ne olmuştu?
19 Mart'ta Boğaziçi Üniversitesi'nde "Afrin Lokumu" dağıtılmasına tepki gösteren öğrenciler “İşgalin katliamın lokumu olmaz“ yazılı bir pankartla eylem yapmıştı.
Öğrenciler önce sosyal medyada daha sonra da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilmişti.
Olayın ardından farklı tarihlerde ev, yurt baskınlarıyla ve kampüs içinde gözaltına alınan öğrencilerden 14'ü tutuklanmış, sekizi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
İddianamede ne var?İddianamede öğrencilere Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesi olan "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlaması yöneltiliyor. Savcı Ergün Güçlü'nün hazırladığı iddianamede öğrenciler “Türk Silahlı Kuvvetleri’ni bölgede işgal gerçekleştiren, şiddet uygulayan gayrı meşru güç olarak göstermek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, Türk Silahlı Kuvvetlerini itibarsızlaştırmayı amaçlamak” ile suçlanıyorlar. Öğrencilerle ilgili bilgilerde “slogan atmak”, “protesto amacıyla yapılan alkışlama etkinliğe katılmak”, “saldırıya yeltenen grup arasında olmak” gibi ifadeler yer alıyor. “Savaşa hayır” sloganı iddianamede İddianamede “İslam Araştırmaları Kulübü organizesinde Zeytin Dalı Harekatı’nın başarıyla tamamlanması sonrasında gayet insani duygularla düzenlenen lokum dağıtımı etkinliği sırasında şüphelilerin, barışçıl biçimde etkinlik yapan öğrencilere fiziksel şiddet uygulamaya çalışmaları üzerine soruşturma başlatılmıştır” ifadesi yer aldı. Sanık öğrencilerin “Saray Savaş Halklar Barış İstiyor, “İşgalin Katliamın Lokumu olmaz”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Katil AKP işbirlikçi ÖSO”, “Saray savaş halklar barış istiyor” sloganları attıkları belirtildi. TMK 7/2 Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. |
(TP/BK)