Click to read the article in English
Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan akademisyenlere yönelik davalar bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi, 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti.
İlk duruşmaları 30 Ocak 2018'de gerçekleşen İTÜ’den emekli Prof. Dr. Ayşe Erzan, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki görevinden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Prof. Dr. Özdemir Aktan ve Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nesrin Sungur Çakmak'ın ikinci duruşmaları görüldü.
Üç akademisyen savunmalarında suçlamaları reddedip derhal beraat talebinde bulundu. Duruşmalarda avukatlar derhal beraat, birleştirme, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki (ACM) Chris Stephenson kararının istenmesini, ek süre talep ettiler. Mahkeme heyeti ek süre ve 13. ACM'deki dosyanın istenmesi taleplerini kabul etti.
İmzacı akademisyenlere yönelik davalar 5 Aralık 2017'de başladı. 21 Şubat itibariyle 124 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 19'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu.
Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
1. duruşma
Avukat Öznur: Savcı niyet okumuş
Duruşma salonunda hazır bulunan Prof. Dr. Ayşe Erzan, yazılı savunmasını okudu. Mahkeme başkanı savunmasının ardından Erzan'a 10 Mart 2016'da yapılan basın açıklamasına katılıp katılmadığını sordu. Erzan katıldıını söyledi.
TIKLAYIN - Prof. Dr. Ayşe Erzan'ın Beyanı
Avukat Oya Öznur suç unsurları oluşmadığını söyleyerek derhal beraat talep etti:
“İddianamede suç isnadına dair somutlaştırma yapılmamıştır. Tutarlılıktan yoksun, çelişkili bir iddianame düzenlenmiştir. Savcılık makamı niyet okumuş. Oysa niyet okuyanın da niyetinin okunması gerekir.
“İddianamede dört farklı vasıflandırma var. Bildiriye imza atmak ‘propaganda, hakaret, örgütün uzantısı olmak, gerçekten bihaber kayıtsız davranmakla’ vasıflandırmış. Bildiride hangi kelimenin ne şekilde silahlı terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini övdüğü ya da teşvik ettiği açıklanmamıştır. Savcılık iddia ettiği propaganda suçunu delillendirmemiştir."
Avukat Eyüboğlu: 13 ACM'deki Stephenson kararı talep edilsin
Avukat Meriç Eyüboğlu derhal beraat, 13. ACM’deki dosyanın, iddianamede yer alan akademisyen Chris Stephenson’un beraat ettiği dava dosyasının ya da kararının celbini ve davaların birleştirilmesini talep etti. Eyüboğlu mahkeme başkanının 10 Mart 2016 tarihli basın açıklaması ile ilgili sorusuna ilişkin savunma yaptı:
"Bildirirden sonra akademisyenlere yönelik dört bir yandan kuşatılmış hak ihlalleri vardı.10 Mart'taki açıklama da söz konusu hak ihlallerinin etrafında örülmüş ve bunları kamuoyuyla paylaşmak adına bir açıklamaydı. Dolayısıyla ilkinden bağımsız ve de suç unsuru olarak değerlendirilemez.
"İddianame var olan gerçekliği araştırmadan hazırlamıştır. Herkesin eylemleri eleştirilebilir. Bu ülkede 89 üniversiteden akademisyenler sadece eleştiri olarak değil aynı zamanda çözüme katkı sağlamak adına talep ve öneri içeren bu metni imzalamışlardı. Metinde bir terör örgütünü veya eylemlerini övme ve haklı gösterme ya da şiddete çağrı yapılması gibi bir durum yoktur. Dolayısıyla açık ve yakın tehlike olgusunun oluştuğundan söz etmek mümkün değildir. Ortada herhangi bir suç yoktur. Var olan gerçekler eleştirel bir dille anlatılmıştır.
"Aralarında hukuki yollarla yakınlık olan bu dava dosyalarının birleştirilmesini ve derhal beraat talebimizi yineliyoruz. Her iki talebimizin reddedilmesine binaen iddianamede de geçen 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyasında verilen kararın celbinin gönderilmesini talep ediyoruz."
TIKLAYIN - Akademisyen Chris Stephenson Beraat Etti
Duruşma 6 Nisan'a ertelendi
Mahkeme heyeti, sanık ve avukatın hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden beyanda bulunmaları ve ek savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine, 13. ACM’deki Chris Stephenson dosyasındaki kararın onaylı suretinin istenmesine, esas hakkında mütalaanın hazırlanması ya da soruşturmanın genişletilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na tebliğine, diğer taleplerin “dosyanın mevcut delil durumu göz önüne alınarak şu aşamada reddine” karar verdi.
Bir sonraki duruşma 6 Nisan, saat 11.00'de.
2. duruşma
Aktan: Burada olsaydım katılırdım
Prof. Dr. Özdemir Aktan duruşma salonunda hazır bulundu. Aktan'ın savunmasını sunmasının ardından mahkeme başkanı 10 Mart 2016'daki açıklamaya katılıp katılmadığını sordu. Aktan, "Burada olsaydım katılırdım" diye yanıtladı.
TIKLAYIN - Prof. Dr. Özdemir Aktan'ın Beyanı
Avukatlar Oya Öznur ve Meriç Eyüboğlu bir önceki duruşmada sundukları savunmalarını ve taleplerini yinelediler.
Aktan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemedi. Duruşmanın aynı gerekçelerler 6 Nisan, saat 11.15'te devam etmesine karar verildi.
3. duruşma
Prof. Dr. Nesrin Sungur Çakmak duruşma salonunda hazır bulundu. Savunmasını sunan Çakmak metni neden imzaladığını açıklayacağını belirterek savunmasını sundu.
TIKLAYIN - Nesrin Sungur Çakmak'ın Beyanı
Avukatlar Oya Öznur ve Meriç Eyüboğlu'nun ilk iki duruşmadaki taleplerini yinelemelerinin ardından Prof. Dr. Çakmak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemediğini söyledi. Mahkeme ilk iki duruşmadaki gerekçelerle bir sonraki duruşmanın 6 Nisan, saat 11.30'da görülmesine karar verdi.
Ne olmuştu? 1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları 10 MArt 2016'da basın toplantısıyla paylaştı. Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 21 Şubat itibariyle 124 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 19'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)