Tutuklu Yazar Necmiye Alpay Nöbetçi Yayın Yönetmenliğinden Mahkemede

Haberin Kürtçesi için tıklayın

Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak için başlatılan “Nöbetçi Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılan yazar ve dilbilimci Necmiye Alpay ve Özgür Gündem Sorumlu Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde görülen duruşmaya Özgür Gündem soruşturmasından tutuklu bulunan Alpay ve Kızılkaya katıldı.

5 Haziran 2016 tarihli Özgür Gündem'de yayınlanan haberlere dair “Suç İşlemeye Alenen Tahrik Etme”, “Suçu ve Suçluyu Övmek”, “Terör Örgütü Propagandası Yapmak” iddialarıyla yargılanan Alpay, Voltaire'in "Düşüncelerinize katılmıyorum ama onları ifade edebilmeniz için hayatımız vermeye hazırım” sözünü hatırlattı. 

Alpay: Bunlar birer Voltaire davası

TIKLAYIN - NECMİYE ALPAY: VOLTAIRE DAVASI

"Bunlar birer Voltaire davasıdır" diyen Alpay şöyle konuştu:

"Amaç yayın içeriğini değil, ifade özgürlüğünü savunmaktır. Bu Voltaire edimi, isim vermek, imza atmak gibi ifade özgürlüğünü savunmaya yöneliktir.

"Sosyalizm ifade özgürlüğü yokluğundan dolayı yıkılmıştır. Türkiye'nin Kürt sorunu biriken özgürlük yoksunluğunu getirmiştir ve bugünkü fecaat noktasına gelmiştir. Basın ve ifade özgürlüğündeki baskılar arttığında yazarlar, gazeteciler ve insan hakları savunucuları Voltaire edimlerine başvurma ihtiyacı duymuşlardır.

"Kaldı ki 24 saatliğine farklı siyasi görüşlerden birçok siyasi insan hakkı savunucusu 24 saatliğine nöbetçi olmayı kabul etmişlerdir. Çünkü bu gazetenin çalışanları nefes alamaz duruma gelmişlerdir.

"Ayrıca 5187 sayılı basın yasasının 11. Maddesinde ön görülen hiyerarşik konumu edinmiş değilim. 

"Şeklen yetkisi sembolik olan bir günlüğüne ifa etmiş olduğum “Genel Yayın Yönetmeni” sıfatının şartları dahi oluşmamıştır. Bizler sadece basın ve ifade özgürlüğü için böyle davrandık. Başka bir mahkemede danışman sıfatıyla bulunduğum için tutuklanmış durumdayım bunun da tezat olduğunu düşünüyorum. İkisi de ifade özgürlüğü savunusuna yönelik birer Voltaire davasıdır."

Kızılkaya: Suçumuz eleştirel bakmak

KIZILKAYA: KAMPANYANIN AMACI BASKILARA DİKKAT ÇEKMEKTİ

"7 Haziran öncesi tüm gazeteler Kandil'e kamp kuruyordu. Bizim günahımız ne? Onlar da yargılanmamalı ama biz niye yargılanıyoruz? Suçumuz eleştirel bakmaktır.

"Kampanyanın amacı üstümüzdeki baskılara dikkat çekmekti. Aydınların çoğu bizim gibi düşünmüyorlar ama Kürt meselesinin demokratik çözümünden yana olan, halkın haber halkını savunan bir gazete olduğumuz için destek verdiler ve yargılanıyorlar."

Mahkemede söz alan Kızılkaya'nın avukatı Özcan Kılıç, iddianamenin haberlerin içeriğini cımbızla çektiğini söyledi. Kızılkaya'nın vareste tutulmasını talep eden Kılıç, savcılığa da Alpay'ın sorgusunda Genel Yayın Yönetmeni olarak beyan verip vermediğinin sorulmasını istedi.

Demirci: İsnat edilen suçun unsurları oluşmamıştır

Alpay'ın avukatı Mehmet Akif Demirci ise isnat edilen suçun maddi ve yasal sonuçlarının oluşmadığını söyledi.

"Müvekkilim, davaya konu haberlerin yazarı belli olmadığı için sorumlu müdürle beraberle 'Genel Yayın Yönetmeni' sıfatıyla yargılanıyor. Gerçekten yayın yönetmeni mi? Hukuken ve fiilen değil. Bu konu da Cumhuriyet Başsavcılığına verilen beyanname de yok. Müvekkilimin Özgür Gündem ile yönetsel anlamda ya da organik iş ilişkisi yoktur. 'Sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili' sıfatı taşımıyor. Bu yazılardan dolayı sorumlu tutulması hukuken mümkün değil.

Aynı gazetede müvekkilimin 'Kendi özgürlüğünü kendisi yaratan gazete' yazısı vardır. Müvekkilimizin sorumlu olacağı tek yazı bu yazıdır. Kendisinin sorumlu olmadığı yazılardan dolayı TMK 6/2. ve 7/2. maddeleriyle cezalandırılması istenebilir mi? "

Savcı davanın İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Özgür Gündem davasıyla birleştirilmesi için yazı yazılmasını talep etti.

Mahkeme İstanbul 23. ACM'ye yazı yazmaya, Alpay ve Kızılkaya'nın duruşmalardan bağışık tutulmasına karar verdi. Davaya 14 Şubat'ta devam edilecek.                        

Ne olmuştu?

Çatışmanın yeniden başladığı 24 Temmuz 2015’ten beri Özgür Gündem gazetesi bir yılda sayısız soruşturma, dava ve sansürle karşı karşıya kaldı. Baskılara karşı 3 Mayıs 2016’da Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyası başlatıldı.

Gazetede bir günlüğüne Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yaparak kampanyaya destek verenler hakkında "terör örgütü propagandası" suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

Kampanyaya destek verenlerden Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve gazeteci-yazar Ahmet Nesin tutuklandı, bir süre cezaevinde tutulduktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

16 Ağustos’ta İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem gazetesini kapattı. Kararda "geçici olarak kapatılmasına" ifadesi yer almakla beraber gazetenin ne kadar süre kapalı kalacağına ilişkin bir hüküm yer almadı.

19 Ağustos’ta Özgür Gündem gazetesinin Yayın Danışma Kurulu üyesi ve yazarlarından Aslı Erdoğan tutuklandı.

22 Ağustos’ta Özgür Gündem Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya ve Özgür Gündem Yazı İşleri Müdür İnan Kızılkaya “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

31 Ağustos’ta Özgür Gündem Gazetesi Yayın Danışman Kurulu üyesi, dilbilimci, yazar Necmiye Alpay tutuklandı. (EA)