Bir rektör ve bir rektör yardımcısı.
İkisi de profesör. Her ikisi de kendi alanlarında yetkin kariyerlere sahip.
Öğrencileri var; işleri bilimsel bilgi üretmek ve gençlerin eğitimlerine katkı sağlamak.
İlki Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu…
Diğeri İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı…
Her ikisi de 21 Mart günü basında haber olarak yer aldı.
Her iki haber de 1128 akademisyenin barış için yazdıkları bildiriye imza atmalarıyla ilgiliydi.
Ve son üç aydır akademisyenlere ve akedemiye yönelik baskılar yaşanıyor. Bu baskı üç akademisyenin tutuklanmasıyla doruğa ulaştı.
İki farklı duruş
Bu gelişmenin ardından iki akademisyenin, üniversite yönetimlerinde yer alan iki profesörün aldığı tavır birbirin tümüyle tersi.
Prof. Dr. Barbarosoğlu düşünce özgürlüğünü savunmak için görüşmeler yapıyordu; Prof. Dr. Arı, “Erdoğan giderse ülke felaketle karşı karşıya kalır” diyordu ve Türkiye’de okumamış ve cahil halka güvendiğini söylüyordu; düşünce özgürlüğünden değil, insanların eğitim aldıkça
Akademisyen için görüşmeler
Gülay Barbarosoğlu Başbakan Ahmet Davutoğlu ile okulunda görev yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan’ın durumunu görüşmek için buluşmuştu. Daha önce soruşturmayı yürüten savcıyla da görüşmüştü.
Mungan barış için imza atan 1128 akademisyenden biri. Boğaziçi Üniversitesi, Psikoloji Bölümü öğretim üyesi.
10 Mart günü Barış İçin Akademisyenler / İstanbul grubu adına yapılan açıklamayı okuyan dört akademisyenden biriydi. *
Şu an hapisteler.
Cehalete övgü
Bülent Arı ise bir televizyon programında akademisyenlerin bildirini yorumlardı. "Bu bilriyi neresinden tutayım" diyerek başladı. Bildiriyi analiz edecceğine "okumuşların" tehlikeli olduğuna, "cahillerin ise ferasetine" güvendiğini söyledi.
“Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayış-sezgi) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır. Onlar bu yanlışların hiçbirini yapmazlar, o beyannamenin ben neresinden tutayım.”
Yorum yaptıkça daha da açıldı Arı “Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor” deyiverdi.
Nasıl bir toplum istediğini de şöyle tarif etti: “Bakın normalde hiç okumamış kesimler trafikte bir şey verdiğiniz zaman ona uyarlar, bunlar sürekli tehdit oluşturmazlar."
Tepki görmesi kaçınılmazdı. Öyle de oldu.
Sonra montajlandı diyecekti bu konuşmasına. Oysa konuşmasına “Benim bakış açık her zaman şöyledir. Bunu açıkça televizyonda söylemeye beis yok…” diyerek başlamıştı.
Neresinden tutsanız elinizde kalacak bu yorum, rektör yardımcılığı görevinden istifasına neden oldu. Dün istifa metni kamuoyuyla paylaşıldı.
Arı istifa açıklamasında üniversitesinin zarar görmemesi için “Benim bizzat bir ilim adamı olarak, tahrif edilerek aktarıldığı şekliyle ‘cahilliğin’ kıymetli olduğunu söylemem ve cehaleti methetmem mümkün değildir. Medya ve sosyal medyada çıkan haberlerin, ilme ve bilgiye son derece önem veren ve bu misyonu şiar edinmiş mensubu bulunduğum üniversiteme zarar vermemesi için, rektör yardımcılığı görevimden istifa ediyorum.”
Yani üniversiteden ayrılmış değil; “açıkça” söylediği şekliyle “öğretim işine devam ederek ülkesine kötülük yapmaya” devam edecek.
Sabahattin Zaim Üniversitesi
Arı’nın zarar vermek istemediği üniversitesi Sabahattin Zaim Üniversitesi, 2010 yılında İlim Yayma Vakfı tarafından kuruldu, Bir vakıf üniversitesi. Merkez kampüsü Halkalı’da. Türkçe, İngilizce ve Arapça dillerinde eğitim yapıyor.
Boğaziçi Üniversitesi
Boğaziçi Üniversitesi ise 16 Eylül 1863 yılında Amerikalı eğitimci ve mimar Cyrus Hamlin ile Amerikalı tüccar Christopher Rheinlander Robert tarafından Robert Kolej adıyla kuruldu. 1971 yılında devlet üniversitesi oldu. Eğitim dili İngilizce.
Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu
Gülay Barbarosoğlu Robert Kolej'den mezun olduktan sonra, lisans (1978) ve doktora (1985) eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünde tamamlamıştır. Yine aynı üniversitede 1985’te öğretim görevlisi oldu. 1988’de yardımcı doçent, 1992’de doçent, 2000’de profesör oldu. Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi (ETM) Programında başkan yardımcılığı, Finans Mühendisliği Programı başkanlığı ve Endüstri Mühendisliği Bölümü Başkanlığı görevlerinin yanı sıra, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. 2012 Yılı Haziran ayında yapılan rektörlük seçimlerinde birinci oldu; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olarak atandı.
Prof. Dr. Bülent Arı
Bülent Arı ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu. Yüksek lisansını Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü’nde yaptı. 1998 -1999 yıllarında Hollanda-Leiden Üniversitesi, CNWS (Center for non-Western Studies)'de Affiliate Student statüsünde araştırma yaptı. Doktora derecisini Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü’nde 2003 yılında aldı. 2006’da doçent, 2014’de profesör oldu. 2001-2007 Çankaya Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde, 2007-2010 TOBB, Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Tarih Bölümü’nde, 2010-2011 yıllarında Dolmabahçe Saray Müdürü, 2011-2014 yılarında Milli Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Başkanı olarak görev yaptı. 2014’den bugüne Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Ne olmuştu?
11 Ocak 2016 günü 89 üniversiteden 1128 akademisyen "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı barış çağrısına imza atı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Ocak günü “Ey Aydın Müsveddeleri”, “Kendilerine akademisyen diyen güruh”, "Sözde aydınların ihaneti..." gibi bir dizi hakaretle imzacıları hedef gösterdi. İşareti alan savcılar ve rektörlerden bazıları imzacı akademisyenlere soruşturma açtı. Yüksek Öğrenim Kurulu soruşturma açmayan üniversite yönetimlerini uyardı.
* Bildiriyi Yrd. Doç. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı okudu. Basın toplantısının ardından haklarında soruşturma başlatıldı ve 15 Mart günü üçü tutuklanıp cezaevine gönderildiler. Meral Camcı yurtdışındaydı. (HK)