Akademisyen Bildirisinin Ardından Bir Ayda Neler Oldu?

Barış İçin Akademisyenler’in “Bu Suça ortak olmayacağız” başlıklı bildirisinin yayınlanmasının üzerinden bir ay geçti.

Bu sürede hedef göstermeler, soruşturmalar ve işten çıkarmaların yanında, Türkiye ve dünyadan pek çok kişi ve kurum destek mesajları yayınladı.

Bildirinin ardından oluşan “Barış için…” örgütlenmeleri “Barış için herkes” adıyla bir araya geldi.

Bildiride ne demişlerdi, nasıl tepkiler aldılar, kimler görevlerinden alındı, yaşananlara ne dediler?

Bir ayın ardından bu sorulara cevap olacak örnekleri derledik.

Bildiride ne talep etmişlerdi?

TIKLAYIN: ÜÇ AKADEMİSYEN NEDEN "SUÇA ORTAK OLMADIKLARINI" ANLATIYOR

“Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz.”

Barış İçin Akademisyenler’in Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yaptığı metinde talepler böyle yer alıyordu.

Bildiri 11 Ocak’ta saat 11.00’de Türkiye’den 89 üniversiteden 1128, yurtdışından 355’i aşkın akademisyen ve araştırmacının imzasıyla yayınlandı.

20 Ocak 2016’da kampanya sonlandığında Türkiyeli 2212 akademisyen ve araştırmacının imzası ve yurtdışından da 2279 akademisyen ve araştırmacı desteği vardı.

TIKLAYIN: YRD. DOÇ. DR. HALİL İBRAHİM YENİGÜN: TÜRK OLARAK MUHATABIM TÜRK DEVLETİ

Tepki açıklamaları

TIKLAYIN: DÜNYA ÇAPINDA 1601 AKADEMİSYENDEN BARIŞ İSTEYEN MESLEKTAŞLARINA DESTEK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 12 Ocak’ta “Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız” dedi. YÖK aynı gün  “Bu bildiri ile ilgili olarak hukuk çerçevesinde gereği yapılacaktır” açıklaması yaptı.

13 Ocak’ta Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,  akademisyenlere dönük “Bunların görecek gözleri yok, bunları değerlendirecek bir idrak anlayışına sahip değiller” diye konuştu.

Siyasilerden gelen seslerin ardından Sedat Peker’in “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız!!!" sözleri duyuldu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise 14 Ocak’ta “Bildiriden hicap duyduğunu” söyleyecekti.

Birçok üniversite, resmi sitelerinde bildiriye tepki gösteren açıklamalar yayınladı. Açıklamalarda devletin operasyonlarını desteklediklerine dair vurgu ve bildiriyi “teröre destek” olarak tanımlama öne çıktı.

Destek açıklamaları

TIKLAYIN: DİCLE ÜNİVERSİTESİ'NİN SORUŞTURMA AÇTIĞI İKİ AKADEMİSYEN ANLATIYOR

Öğrenciler, Barış Bloku, Eğitim Sen’le başlayan destek açıklamaları kısa sürede “Barış İçin” adıyla bir araya gelen sinemacılardan, gazetecilere, edebiyatçılardan tiyatroculara farklı meslek gruplarından insanların açıklamalarıyla çoğaldı.

Barış İçin Akademisyenler'den edebiyatçılar, Barış için Tribünler'den sağlıkçılara; Barış için Kadın Girişimi'nden gazetecilere yirmiyi aşan inisiyatif "Barış İçin Herkes" çatısı altında biraraya geldi. 10 Şubat'ta ilk toplantı yapıldı.

Dünya çağında 20 akademi örgütünün açıklamasının da aralarında olduğu Yunanistan, Almanya, ABD gibi birçok farklı ülkede dayanışma metinlerine destek verenlerin imzaları binleri aştı.

Bildiriye tepki veren üniversitelerin yanında ifade özgürlüğüne sahip çıkan açıklamalar da geldi. Okan Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve İletişim Fakültesi Akademik Kurulları onların arasındaydı.

Bir grup aydın ve aktivist bildiriye desteğini açıkladı, soruşturmaya neden olan sözlerin altına imzalarını attıklarını duyurdu ve kendilerini ihbar etti.

Soruşturmalar

TIKLAYIN: PROF. AKDENİZ: AKADEMİSYENLERE DÖNÜK SORUŞTURMALAR HUKUK DIŞI

En az 47 üniversite imzacı akademisyenler hakkında soruşturma açtı. En az 11 kentte akademisyenler hakkında savcılık soruşturmaları açıldı, akademisyenler gözaltına alındı.

Akademisyenlerin hepsi serbest bırakılırken, iki akademisyen hakkında yurtdışına çıkış yasağı konuldu.

İşten çıkarılanlar

TIKLAYIN:BARIŞ İSTEDİ, 22 YIL ÇALIŞTIĞI ÜNİVERSİTEDEN ATILDI

29 Mayıs Üniversitesi (2), İstanbul Aydın Üniversitesi (1), Mersin Üniversitesi (2), Nişantaşı Üniversitesi’nde (6) toplam 11 akademisyen sözleşmelerinin yenilenmemesi, feshedilmesi ya da istifaya zorlanarak işten atıldı.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde Yrd. Doç. Dr. Andrei Stavilă, Facebook’ta bildiriye destek metnine dair bir paylaşıma yorum yaptığı için istifaya zorlandı.

TIKLAYIN: "TÜRKİYE'DE AKADEMİNİN DURUMU ÇAVUŞESKU ROMANYASI'NI HATIRLATIYOR"

Görevden uzaklaştırmalar

TIKLAYIN: BARIŞ İSTEDİ, TEHDİT EDİLDİ, MAHKEMEYE ÇIKTI, GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI

En az 15 akademisyen haklarında açılan disiplin soruşturması süresince görevinden uzaklaştırıldı.

Atatürk Üniversitesi (1), Başkent Üniversitesi (1), Düzce Üniversitesi (1), Erzincan Üniversitesi (1), Giresun Üniversitesi (1), Arel Üniversitesi (9), İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde (1)  toplam 15 akademisyen görevlerinden uzaklaştırıldı. (BK)