Dün, Bugün, Yarın 1995 – 2015, Türkiye’de düşünce özgürlüğü mücadelesinin son 20 yılının konuşulduğu forum İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapıldı. Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim’in gerçekleştirdiği forumda, Türkiye’de ifade özgürlüğünün son 20 yılda geçirdiği evreler masaya yatırıldı.
Uluslararası PEN 2. Başkanı Eugene Schoulgin, Norveç PEN’den Hege Nouri ve Brit Bildoen, Nadire Mater, Erol Önderoğlu ve Ömer Madra gibi çok sayıda yerli ve yabancı konuğun katıldığı forumda, Ali Rıza Dizdar, Erol Toy, Eren Keskin, Abdurrahman Dilipak, Murat Alpaslan, Mehmet Tarhan, Nazım Alpman, Fikret Başkaya, Mihail Vasiliyadis ve Ahmet Bahadır Ahıska “1 Dakika Tanıklıklar” bölümünde düşünce ve ifade özgürlüğü ihlallerine ilişkin başlarından geçen olayları anlattılar.
İstanbul Ticaret Üniversitesi adına hoş geldiniz konuşması yapan H. İbrahim Yenigün’ün ardından Düşünce Suçu!?na Karşı Girişim’in mimarı Şanar Yurdatapan, aramızdan ayrılan yerli ve yabancı “suç ortakları”nı anarak hastanede yaşam mücadelesi veren Yaşar Kemal’e acil şifalar diledi.
Yaşar Kemal DGM’de…
Forum, Yaşar Kemal’in 23 Ocak 1995 yılında DGM’de yargılandığı süreçle başlayan Türkiye’de Düşünce Özgürlüğü’nün 20 yılını anlatan bir kısa filmle başladı.
1995 – 2015 yılının anlatıldığı kısa filmin ardından "Fikirlerinize katılmıyorum ama fikirlerinizi özgürce söyleme özgürlüğünüzü sonuna dek savunacağım" Voltaire’in sözünün asılı kaldığı salonda ilk olarak “Son 20 yılda ifade özgürlüğü konusunda siyasette ne değişti” konulu foruma geçildi.
Celal Başlangıç’ın moderatörlüğünü üstlendiği konuşmada 20 yılın siyasi değerlendirmesini yaparak, “Türkiye kanlı bir süreçten geçerek bugünlere geldi. Biz 2005’lere geldiğimizde siyasette de 12 Eylül koşullarından çıkma daha doğrusu çıkamama biçiminde bir hayat sürüyorduk. 1995’den 2002’ye gelinceye kadar bizim önümüze 9 ayrı hükümet kuruldu. Tabii 28 Şubat denilen bir facia yaşandı bu ülkede. Belki de bu süreç, AKP’nin önünü açan, generallerin toplum mühendisliği adına uyguladıkları yapının sonunda bumerang gibi kendilerini ve bizi vurmasına yol açtı” dedi.
Soru cevapların ardından ikinci forumda geçilerek Avukat Ergin Cinmen, son 20 yılda yapılan yasal değişiklikler, anayasa kaç kez değişti, ceza yasası kaç kez değişti, ifade özgürlüğü açısından ne değişti, Demokratik Hukuk Devleti yolunda ne kadar yol aldık gibi başlıklarla düşünce ve ifade özgürlüğünü hukuki olarak ele aldı.
Biat kültürü devam ediyor…
Üçüncü ve son forum ise sosyolog Nil Mutluer’in moderatörlüğünde gerçekleşti. Mutluer, en yavaş ve geç olan sosyal yapıdaki değişimlere ayna tutarak, İtaat kültürü ve teb’a mantığını anlattı.
Padişahlıktan, Cumhuriyete gelindiğinde, değişen bir şey olmadığını, aynı biat kültürünün bu kez de yeni devlete geçtiğinin altını çizerek son 20 yılda ifade özgürlüğü konusunda sosyal algının nereden nereye geldiğini katılımcılarla paylaştı.
Forumun kapanış konuşması Şanar Yurdatapan tarafından yapıldı. Yurdatapan, “Her çalışmamızı aynı dilekle kapatıyoruz: Umalım ki bir daha bu nedenle toplanmamıza gerek kalmasın” dedi. (HB/EÖ)