Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin kurduğu “Refahyol” hükümetine karşı darbe yapmakla suçlanan 103 sanığın yargılandığı Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava için talimatla ifade vermesi beklenen dönemin Başbakanı Tansu Çiller, sağlık nedenleriyle ifade vermedi.
Çiller'in avukatı Salih Çelen, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen talimat duruşmasında müvekkilinin bacağından ameliyat olduğunu açıkladı ve mahkemeye sağlık raporunu sundu. Çiller'in gönderdiği mazeretini dilekçesini kabul eden mahkeme heyeti, talimat duruşmasını 17 Kasım'a bıraktı. Çiller bir önceki duruşmaya da yurtdışında olduğu gerekçesiyle katılmamıştı.
İstanbul'dan da dinlenemedi
Dava, 28 Şubat 1997’de dokuz saat süren, tarikatlara bağlı okullar ve Kuran kurslarının denetlenmesi, sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçilmesini öngören Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarına imza atmak istemediği için dönemin Başbakanı ve Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan’ın 18 Haziran 1997’de Başbakanlıktan istifa ettirilmesine ilişkin “Postmodern darbe” sürecini kapsıyor.
103 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davaya bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın "mağdurları" arasında bulunan Çiller'in dinlenilmesine karar vermişti. Çiller'in ikametgahı İstanbul olduğundan bu kentte dinlenmesi için İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazılmıştı.
2 Eylül 2013’te görülmeye başlanan davanın iddianamesinde, sanıklar arasında, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir ile emekli orgeneraller Erdal Ceylanoğlu, Çetin Doğan, Teoman Koman ve Fevzi Türkeri de bulunuyor.
2 Ekim 2012’de mağdur ve tanık sıfatıyla ifadesi alınan Çiller, “Üzüntüyle görülüyor ki o dönemin hükümetinin özellikle Doğru Yol Partisi kanadı hedef seçilmiş. Birinci amaç olarak DYP’yi çökertmek olarak ‘Batı Çalışma Grubu’ kapsamlı bir çalışma sürdürmüş” demişti.
Çiller sadece mağdur mu?
Ancak Çiller, 1990-1996 döneminde özellikle Güneydoğu’da işlenen faili meçhul cinayetler, kayıplar ve yargısız infazlar gibi insan hakları ihlalleri iddialarından hiç bir zaman yargı önüne çıkarılmadı.
Çiller’e yönelik en somut suçlamalardan biri, Özgür Ülke gazetesinin 3 Aralık 1994'te üç bürosunun bombalanması oldu. İstanbul’daki merkezde ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız ölmüş, 23 çalışan da yaralanmıştı. Tempo dergisi, daha sonra bombalama emrini dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in verdiğini belgesiyle açıklamıştı. (EÖ/AS)