* Gündem Elçi'nin fotoğraf galerisi için tıklayın.
Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener'in de aralarında bulunduğu 13 sanıklı OdaTV davasının ikinci duruşması bugün Çağlayan Adliyesi 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Adliye önünde gazetecilere destek olmak için "Özgür Toplum Basın Varsa, Özgür Toplum Vardır" pankartı arkasında, Türkiye'de tutuklu bulunan gazetecilerin fotoğrafları önünde toplanan grup sık sık "Özgür basın susturulamaz" sloganı attı.
Ahmet ve Nedim'in Gazeteci Arkadaşları (ANGA) adına açıklamayı okuyan Emel Soy, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) adı altındaki operasyonda çoğu gazeteci 36 kişinin daha tutuklandığını hatırlatarak şöyle dedi:
"Ergenekon, KCK, Devrimci Karargah davaları ne ise OdaTV davası da o. Basın özgürlüğü üzerinde baskı her geçen gün artırıyor. Bunun anlamı tüm muhalefeti susturmaktır. Adalet ve hukuk bir gün herkese lazım olacak. Hangi çevrelerden sızdırıldığı şüphe götürmeyen istihbarat yalanlarıyla gazetecileri yargısız infaza kurban edenlere de..."
Yargı-Sen Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, "Önce yargıyı siyasallaştırdılar şimdi de basın özgürlüğünü yargılıyorlar" dedi.
Avrupa Gazeteciler Federasyonu temsilcisi Arne König, yaklaşık 100 gazetecinin tutuklu olduğu bir ülkede demokrasiden değil, gerçeklerin manipülasyonundan bahsedilebileceğini söyleyerek ve tüm uluslararası örgütlerin Türkiye'deki gazetecilerin tahliye edilmesi için elinden geleni yapacağını belirtti.
"İtibarsızlaşan gazeteciler değil, mahkemeler"
Ertuğrul Kürkçü, bu davanın da Hopa ve Devrimci Karargah gibi çökmeye mahkum olduğunu söyleyerek Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ses çıkartanları hapsederek itibarsızlaştırmaya çalıştığını ancak itibarsızlaşanın mahkemeler ve savcılar olacağını söyledi.
"KCK'den tutuklanan gazetecilerin de durumu içeridekiler gibidir. Türkiye'deki gazetecilerin ve devrimcilerin o duvarların ardından çıkması için gereken neyse parlamentoda yapacağız."
Binnaz Toprak, hiçbir ileri demokratik ülkede gazetecinin düşüncelerinden dolayı tutuklanmadığını söyledi.
"İnsanlar neden tutuklu olduklarını bile bir yıl sonra öğrenebiliyorlar. Bunun nedeni de AKP'nin iktidarına karşı yöneltilmiş eleştiriler.Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve özel yetkili mahkemelerin derhal kaldırılması gerek."
Oktay Ekşi, "İddianame beni utandırdı. Onların kendileri değil düşünceleri tutuklu. Yöneticiler bundan utanç duymalıdır."
20 Aralık'ta 49 kişiyle birlikte gözaltına alınıp serbest bırakılan Etkin Haber Ajansı editörü Arzu Demir ise "Sorgumuzda bize gazetecilik ile ilgili ne yaptıysak o soruldu. Tutuklanan arkadaşım ile yaptığımız esprili konuşma bile bunların arasındaydı. Somut hiçbir delil yoktu," dedi.
Adliye önünde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Binnaz Toprak, Melda Onur, Oktay Ekşi, Musa Çam, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve bağımsız vekil Levent Tüzel, ANGA, Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Öğrenci Kolektifleri, Halkevleri, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) temsilcileri de vardı. (NV)