"Ben kızımın resmini yüreğimde taşıyorum, taşımaya da devam edeceğim, onu benden alamazlar."
Bu sözler, ölüm orucunda kaybettiği kızının fotoğrafını katıldığı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yürüyüşünde taşıdığı için, hakkında dava açılan Hatice Harman'a ait.
57 yaşındaki Harman, bianet'e konuştu: "Dava açıldığını öğrendiğimde şaşırmadım." Harman hakkında, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2. maddesindeki "yasadışı örgüt propagandası yapmak" suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
"Şüpheli Harman'ın Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP-C) örgütü mensubu olan ve Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda başlattığı ölüm orucu sebebiyle cezası altı ay ertelenen, tedavisi için Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırılan ancak tedaviyi kabul etmemesi sebebiyle 16 Aralık 2002'de hayatını kaybeden kızı Feride Harman'ın fotoğrafının bulunduğu afişi yürüyüş boyunca ve basın açıklaması sırasında taşıdığı tespit edilmiştir."
Feride Harman, F tipi cezaevlerine sevk edilmelerine karşı başlatılan ölüm oruçlarına katılmıştı.
İddianamenin esas alındığı polis tutanağında da Harman'ın kızının fotoğrafını taşırken çekilmiş fotoğrafına yer verildi. Harman, yarın saat 09:00'da Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde üçüncü kez hakim karşısına çıkacak.
Kızını hiç yalnız bırakmadı
Harman, ölüm orucuna girdiği Malatya Cezaevi'nde durumunun kötüleşmesinin ardından Ankara Numune Hastanesi'ne sevk edilen kızını bundan sonraki süreçte hep yanındaydı. "Orası da bir hücre gibiydi" dediği Ankara'daki hastaneden İstanbul Adli Tıp Kurumu'na nakil edilmelerini şöyle anlattı:
"Araçta nakledilirken kızıma bir su vermek istememi bile azarlayarak karşıladılar. İstanbul'da bir gün bile kalamadan geri yollandık. Dönüş yolculuğu da çok eziyetliydi, ona öyle davranmalarına çok üzüldüm."
Feride Harman, durumu kötüleşince tahliye edildi, dışarıdaki dönemde de annesi hep yanındaydı. Harman, o günleri, "Bir hafta boyunca ağladım, onu öyle görmeye dayanamıyordum" diye anlatıyor.
16 Aralık 2002'de hayatını kaybeden Feride Harman Malatya'ya defnedildi. Annesi, "Fotoğraflarını, çantamda taşıyorum, gittiğim her yere götürüyorum. Evin duvarında da resimleri var. Hepsinden önemlisi yüreğimde taşıyorum. Yasaklasalar da yüreğimde taşımaya devam edeceğim. O benim kızım, kendi kızımı yok saymamı mı istiyorlar?" diyor.
"Dava açıldığını öğrenince şaşırdınız mı?" diye sordum, gülerek cevapladı: "Hayır, şaşırmadım. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki başımıza her şey gelebilir..." (AS)