Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Adana şubesinin eski başkanı, Gerçek gazetesi ve Devrimci Marksizm dergileri sorumlu yazı işleri müdürü Şiar Rişvanoğlu, bugüne kadar düşünce suçlularını savunuyordu, şimdiyse düşünce suçlusu olarak kendisi yargılanıyor.
Bugüne kadar yazarlar Temel Demirer, Sibel Özbudun ve Sungur Savran gibi aydınlar hakkında benzer nitelikteki davalarda savunma; Hrant Dink, Uğur Kaymaz ve "Şemdinli" gibi kamuoyuna mal olmuş davalarda da katılan avukatı olarak görev yapan Rişvanoğlu; bu sefer "Özel Görevli" Ağır Ceza Mahkemesinde sanık sandalyesinde bulunacaktır.
Yazısından beraat etti, konuşmadan sanık
Adana Düşünceye Özgürlük İçin Hukukçular İnisiyatifi, 16 Eylül'de Adana Özel Görevli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak Rişvanoğlu'ya destek veren bir açıklama yaptı; duyarlı tüm ilerici ve demokrat avukatlar ile devrimci kamuoyunu savunmaya destek olmaya çağrıldı.
Rişvanoğlu, İşçi Mücadelesi gazetesinin Kasım 2008 sayısındaki "Kürt Halkı Ayakta... Bu Sese Kulak Verin" başlıklı yazıdan dolayı "Suç ve suçluyu övmek" iddiasıyla yargılanmıştı.
Ölü bulunan Alataş'tan söz etti; yargılanacak
ROJ Tv'de katıldığı programlarda yaptığı konuşmaları; 21 Şubat'ta Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Yüreğir İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşma ve Adana'da bir portakal bahçesindeki ağaca asılı olarak bulunan Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Metin Alataş'ın şüpheli ölümü üzerine okuduğu ortak basın açıklaması nedeniyle hukukçu hakkında üç soruşturma açıldı.
Soruşturmaların ikisi ile ilgili takipsizlik kararı verilirken; 1-3 Mayıs günlkerinde ROJ Tv'de katıldığı programlarda dile getirdiği düşüncelerinden dolayı hakkında jet hızıyla dava açıldı ve aynı hızla 16 Eylül'e duruşma günü verildi. Hukukçu, 3 Mayıs'taki programda, "Kürdistan'daki bütün siyasi cinayetlerin, komploların, Botaş kuyularındaki katliamların, kitlesel katliamları, tecavüzlerin tamamını gizli bir biçimde soruşturacak bir komisyon istemek gerekiyor" diyordu.
Açılan soruşturma kapsamında savunma yapan Rişvanoğlu, özensizse çözüm yapıldığını belirtip "Hegomonik" sözünün 'fagomonik', "Sosyalizm" sözünün 'sosyalsizm', "Postmodernistlere" sözünün 'postmoderinliklere', "Enternasyonalist" sözünün de 'enteryasyönist' diye yazıldığını kaydetti. Konuşmalarının, bütünden koparıldığını, politik değerlendirmeler yaptığını belirtti.
Savcı Mehmet Düzgün, Habur'dan gelen grubu "Barış Grubu" diye, PKK'yi "Kürt özgürlük mücadelesi yapan demokrasi güçleri" olarak ve örgütün hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ı da "Kürtlerin lideri" gibi yansıttığını savunarak "PKK'nin veya amacının propagandasını" yaptığı iddiasıyla hukukçunun üç kez Ceza Yasası'nın (TCK) 220. maddesinden mahkum edilmesini talep etti. Rişvanoğlu toplam 13.5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.
Bunun yanında Rişvanoğlu aleyhine İçişleri Bakanlığı "yapılan basın açıklamasının onur ve haysiyetlerini zedelediği" gerekçesiyle 10 bin TL'lik de tazminat davası açtı. (EÖ)