"Biz buraya Arat, Delal ve Sera'nın kardeşleri olarak geldik. Yıllardır yaşadığımız ortak adaletsizliği paylaşmaya, bunun tanıklığını yapmaya geldik. Sabahattin Ali cinayetinden beri defalarca ezber ettiğimiz bu tür örgütlü siyasi cinayetlerin nasıl örtbas edildiklerini bir daha hatırlatmaya geldik."
Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davanın 12. duruşmasından önce Beşiktaş İskele Meydanı'nda toplanan 700'ü aşkın kişinin arasında bu kez çeşitli dönemlerde öldürülenlerin yakınları da vardı.
Yazar Sabahattin Ali'nin kızı, savcı Doğan Öz'ün kızı ve eşi, gazeteci Abdi İpekçi'nin kızı, yazar Ümit Kaftancıoğlu'nun oğlu ve gelini, sendikacı Kemal Türkler'in kızı, gazeteci Uğur Mumcu'nun oğlu ve kızı, müzisyen Nesimi Çimen'in oğlu, şair Metin Altıok'un kızı, arkeolog Yasemin Cebenoyan'ın kardeşi, gazeteci Metin Göktepe'in abisi ve ablası ve gazeteci Cihan Hayırsevener'in ailesi Dink ailesini yalnız bırakmadı.
Cevat Yurdakul, Musa Anter, Behçet Aysan, Hasret Gültekin, Turan Dursun, Sevinç Özgüner ve Cavit Orhan Tütengil'in aileleri de okunan metne imzacı oldular.
Aileler ilk kez İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın serbest bırakılmasının ardından ortak bir açıklama yayınlamışlardı.
* Haberin fotoğraflarını görmek için tıklayınız.
"Biz de bu davanın müdahiliyiz"
Saat 10.00'da yapılan basın açıklamasını öldürülenlerin yakınları adına Sabahattin Ali'nin kızı Filiz Ali okudu:
"Dosyalarımızın çoğu kapatıldı, zaman aşımına uğradı. Dink cinayeti ise henüz örtbas edilme sürecinin içinde. Suçlular daha zamanlarını aşmadılar" diyen Filiz Ali konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Devletin kendi içine sızmış yıkıcı odakları ayrıştırabilmesi, açığa çıkarabilmesi için henüz bir fırsatı var. Bu kadar çok üstü örtülmüş cinayeti, cinayetler sonrasında işlenen cinayete iştirak suçlarını, bu devlet ayıbını bizden sonrakilere miras bırakmayalım diye henüz bir fırsatımız var."
"Kinle, öfkeyle, intikam duygularıyla değil, yurttaş sorumluluğuyla ve asla son bulmayacak adalet talebimizle buradayız. Biz, sürekli olarak can alınan bir ülkede yaşayanların, çoğalttığı bir aileyiz. Artık çoğalmak istemiyoruz" diyen Ali, "Bizi öldürenlerin ardındaki örgütlenmeyi ortaya çıkarmakla yükümlü olan bütün devlet kurumlarını sorumlu sayıyoruz. Bunu yerine getirmedikleri sürece, onlar gözümüzde hep suçlu olarak kalacaklar. Ve her an bu suçun rahatça işlenebileceği düşüncesini iletmiş olacaklar" şeklinde konuştu.
"Bu konularda zaten duyarlı olup da çaresizlik içinde üzülecek olanlara değil, sorumlu görevlerde olanlara, resmi sıfatlara taşıyanlara sesimizi duyurmaya geldik. Arat, Delal ve Sera kardeşlerimizle, Rakel Dink ile birlikte olmaya geldik. Biz de bu davanın müdahiliyiz ve bugün avukatların mahkemeye yöneltecekleri talep listesinin dikkate alınması için takipçi olacağız."
Ve son olarak da, "Basın bu duyurumuzu magazinleştirip acılı aileler görüntüsü versin diye değil adalet talebimizi olduğu gibi aktarabilsin diye geldiklerini" ekledi.
Ali'nin konuşmasının ardından aileler ve kalabalık "Katil devlet hesap verecek", "Yaşasın halkların kadreşliği" ve "Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeniyiz" sloganları atarak duruşmanın görüleceği İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin önüne gitti. Aileler davayı izlemek için duruşma salonuna girdiler.(BÇ)
* Filiz Ali'nin okudupu açıklamanın videosunu izlemek için tıklayınız.
* Filiz Ali'nin konuşmasının tam metnini okumak için tıklayınız.