İstanbul Bostancı'da Devrimci Karargah Örgütü'ne yönelik operasyonda öldürülen Orhan Yılmazkaya ile ilişkileri olmakla suçlanan gazeteciler Aylin Duruoğlu ve Mehmet Yeşiltepe, dansçı ve müzisyen Ceren Sütlaş ve sinemacı Meral Seven'in de aralarında bulunduğu 13 kişi 44 gündür cezaevinde bulunuyor.
Tutuklananlardan Duruoğlu ve Yeşiltepe, Yılmazkaya'yı üniversite yıllarını birlikte geçirdikleri için tanıdıklarını, birçok medya temsilcisi gibi bu kişiyi örgüt üyesi olarak değil yazar ve gazeteci olarak tanıdıklarını savunuyorlar.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye talepleriyle ilgili geçen hafta incelemede, 13 kişinin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Operasyon düzenlenen evin kiracısı olan ve operasyonun ardından "yurtdışındayım, ifade vermeye geleceğim" mesajı göndererek geçen hafta Türkiye'ye gelen gemi kaptanı Nejdet Öztürk de tutuklanarak Tekirdağ Cezaevine gönderildi.
Eski eşi Yılmazkaya ile üniversiteden arkadaş olan Öztürk, maddi sorunları olan bu kişiyi, evlenmeden önce tutmaya karar verdiği ve 11 yaşındaki çocuğu ve iki yeğeninin de yaşadığı apartman dairesine olaydan 15 gün önce misafir etmeye karar vermiş.
Avukatı Meral Karalı, Öztürk'ün "sahte pasaportla Atatürk Havalimanı'nda yakalandığı"nı yazan Zaman gazetesine tekzip gönderdi.
Öztürk'ün tutuklanmasıyla cezaevi gönderilenlerin sayısı 14'e çıktı; bir kişi de sağlık sorunları nedeniyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Operasyon günü olan 27 Nisan'da gözaltına alınarak "Yılmazkaya ile görüştüğü" gerekçesiyle tutuklanan gazetevatan.com sitesi yayın yönetmeni Aylin Duruoğlu da 44 gündür Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuluyor.
Duruoğlu'nun durumuyla ilgili bianet'e bilgi veren avukatı Naime Kılıç, "Beklenti içinde. Bekledikçe umut ifade etmesi zorlaşıyor" dedi. Kılıç, ailesinden ve ayrıca ziyaret izni alan kişilerin müvekkilini ziyaret ettikleri ve çok sayıda da destek mektubu aldığını söyledi.
Ceren Sütlaş'ın avukatı Tunç Demircan da, müvekkili için, "Aradan bir ay geçtikten sonra bir umutsuzluk ve haksızlığa uğramış duygusu artmaya başladı. Hala müvekkilimin neden orada tutulduğunu dosyayı göremediğim için söyleyemiyorum" dedi.
Demircan, aramalar sırasında el konan Sütlaş'a ait bilgisayar, telefonlar ve kitapların kendilerine iade edildiğini, bunun da incelemenin bittiğinin işareti olduğunu ifade ederek, "Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verilmesini ve tahliye edilmesini bekliyoruz" diye konuştu.
Demircan, dosyaya getirilen gizlilik kararına da itiraz ettiğini ancak talebin geçen hafta reddedildiğini bildirdi.
8 Mayıs'ta İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Duruoğlu'nun tutukluluğuna yapılan itirazı, "Delil toplanma aşamasında olduğu, ayrıca olayın toplumda meydana getirdiği büyük sarsıntı ve infial de yol açtığı" gerekçeleriyle reddetmişti. Söz konusu gerekçe genel olduğu ve müvekillerinin cezaevinde tutulmasına açıklık getirmediği gerekçesiyle müdahil avukatlarının tepkisine neden olmuştu.(EÖ)