Gözaltına alınan Tunceli Üniversitesi’nden imzacı akademisyen Doç. Dr. Candan Badem adl, kontrol talebiyle serbest bırakıldı.
Badem’in avukatı Hüseyin Aygün, twitter’dan yaptığı açıklamada Doç. Dr. Badem’in işyerinde “Fetullah Gülen’in bir kitabının bulunması” nedeniyle “darbeye teşebbüs” iddiasıyla gözaltına alındığını belirtmişti.
Odasında yapılan aramanın ardından 3 Ağustos'ta gözaltına alınan Candan Badem 4 Ağustos'taki savcılık sorgusunun ardından akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
İmzacı akademisyenlerden
Tarih Bölümü öğretim üyesi Candan Badem Barış için Akademisyenler'in "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisini imzalaması nedeniyle hakkında soruşturma açılan akademisyenlerden.
Beş yıldır Tunceli Üniversitesi'nde çalışan Doç. Dr. Badem, 14 Ocak'ta açılan soruşturmadan altı ay sonra 20 Temmuz'da Tarih Bölümü başkanlığı görevinden alındı.
Açılan yeni bir soruşturma ile görevden uzaklaştırma kararına dair tebligatı da pazartesi günü (1 Ağustos'ta) aldı. Tunceli Üniversitesi uzaklaştırma belgesinde herhangi bir gerekçe gösterilmedi ama sözlü olarak "FETÖ soruşturması" kapsamında soruşturma açıldığı belirtildi.
3 Temmuz’da üniversitedeki odasında arama yapıldı. Burada bulunan kitap gerekçe gösterilerek aynı gün gözaltına alındı.
"Muhalifleri FETÖ torbasına atma girişimi" demişti
Odasında arama yapıldığı sırada bianet’e konuşan Canan Badem, şöyle demişti:
“FETÖ soruşturması açılması tam bir komedi. Siyasi kimliğim, sosyal medya paylaşımlarım, medyadaki yazılarım, akademik çalışmalarım ortada. Ateist, Marksist, sosyalist biriyim, FETÖ’yle hiçbir ilişkim yok, olamaz da.
“FETÖ’cüleri okula dolduranlara karşı mücadele eden bir insanım. Dinin siyasete alet edilmesine mücadele edenlerdenim. Usülsüz kadro alımından dolayı rektöre açtığım ve devam eden üç davam var. Kızımın din dersinden muaf olması için açtığım dava hala sürüyor.
“İmzacılara dönük hakaretlerinden dolayı Erdoğan’a dava açan dört akademisyenden biriyim. Muhalif kimliğim belli, dolayısıyla bu yapılanı muhalifleri de FETÖ torbasına atma girişimi olarak görüyorum."
“FETÖ ile ilişkili soruşturma açılanlar herkesin odası arandı, benimkini de aramaları normal görünüyor. Arasınlar ancak Ergenekon’da çok kumpaslar oldu, insanların bilgisayarlarına, odalarına bir takım şeyler kondu, insan tedirgin olmadan edemiyor. Dün evi aranan Veysel Demir’in telefonuna el koymuşlar. Telefonla ne yapacaklarını nereden bileceksiniz. Bunlar çok tehlikeli süreçler.
“Hukuki başvurular yapmak için bugün evrak verseler ona göre avukatımla dilekçe hazırlayacaktım. Neyle suçlandığım belli değil. Beni nasıl FETÖ’yle ilişkilendiriyorsunuz? Hiçbir somut veri yok ortada. Rektörlük dün sözlü olarak FETÖ’ye dair bilgiler belgeler var demiş ama bugün gittim bana bir şey tebliğ edilmedi. Emniyetten bilgi istedik diyorlar. Emniyet de odamı arayarak bilgi bulmaya çalışacak herhalde." (BK)