Eylül 2006 yılından itibaren süren, aralarında eski Özgür Radyo Yayın Koordinatörü Füsun Erdoğan, Atılım Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Sedat Şenoğlu, Atılım Gazetesi Yazarı Bayram Namaz'ın olduğu 10'u tutuklu 23 sanıklı davanın 17. duruşmasında bugün Çağlayan 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkeme heyetinin değişmesiyle Ömer Diken başkanlığında görülen duruşmada Adem Serkan Gündoğdu üzerine atılan suçun niteliği ve suç vasfının değişme ihtimali ile tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak tahliye edildi.
Duruşma başlamadan önce tutuklu ve tutuksuz sanıkların ayrı oturtulmasına, daha önce bu uygulama olmadığı ve eşlerin duruşmalarda yan yana oturabildiği belirtilerek itiraz edildi. Mahkeme başkanı bu talebi dikkate almadı.
Sanıklar ve sanık avukatları Nazilli'de yakalandıkları iddia edilen eve farklı yerlerde yakalandıktan sonra getirildiklerini, tanıkların ifadelerinin bu durumu doğruladığını, arama tutanaklarının gerçekle bağdaşmadığını belirtip ve tutukluluk süresinin infaza dönüştüğünü vurgulayarak uzun tutukluluk süresine itiraz ettiler.
O eve yakalandıktan sonra götürüldük
Eylül 2006'da yapılan "Gaye Operasyonu" yargılanan ve Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) üyeliğiyle suçlanan sanıklar, 7 yıl içinde pek çok kez mahkeme heyetinin değişmesiyle aynı savunmaları tekrar yapmak zorunda olmaları nedeniyle tepkiliydi.Yakalanmalarının polis komplosu olduğunu söyleyen sanıklar ve sanık avukatları şu noktalara dikkat çekti:
* Sanıklar, yakalanmadan önce üç ay süreyle teknik takibe alınmalarına rağmen, son üç güne dair kamera görüntülerinin olmadığı söylendi. Bu durum, eve dışarıdan getirildiklerinin gizlenmeye çalışıldığı anlamına geliyor.
* Sanıkların yakalandıkları iddia edilen evde ele geçirildiği iddia edilen 40 sayfalık bilgisayar çıktısı daha önce internete yayınlanmış. Örgüt üyesi olduklarına dair bilgilerin yer aldığı söz konusu belgenin altına sanıkların isimleri yazılmış. Gizli bir iş yapan kişilerin kendini polise ihbar eder gibi bir belge yazıp altına kendi imzalarını atmaları beklenemez.
* Yakalandıkları iddia edilen evde sanıklara ait hiçbir iz bulunmamakta. Muhtar, komşular ve polislerin ifadeleri sanıkların dışarıda yakalanıp eve getirildiğini doğruluyor.
* Yakalama tutanakları gerçekle bağdaşmamakta ve çelişkiler barındırmakta.
* Sedat Şenoğlu'nun geçtiğimiz duruşmada tahliye edilmesi doğru bir karardır. Ancak aynı iddianameyle yargılanan diğer kişilerin tutukluğunun devam etmesi ölçüsüzlüktür.
Erdoğan: "Hakkımda takip kararı da yoktu"
Naci Güner, Nazilli'deki evinin 3 ay boyunca evinin izlendiğini, çiftçilik faaliyetleri yaptığının ve örgüt faaliyetiyle ilişkisi bulunmadığının görüldüğünü söyledi. Güner, evin dışındayken gözaltına alındığını ve eve hiç getirilmediğini belirtti.
Arif Çelebi, yakalama tutanağında yer alan bilgisayarla, savcının eline geçen bilgisayarın aynı olmadığını vurguladı.
Füsun Erdoğan, 31 Ekim'de olduğu ameliyatla ilgili raporlar için Adli Tıp'a gittiğinde uzun süre ring aracı içinde bekletildiğini belirterek tutuklulara yönelik bu uygulamanın değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Erdoğan, kendisiyle ilgili takip kararı olmadığını belirterek hakkında delil olmadan 7 yıldır tutuklu olduğunun altını çizdi.
Mehmet Ali Polat, tutuklandıktan sonra evine yapılan ilk aramada suç unsuruna rastlanmadığını ancak savcı ve avukatın katılmadığı ikinci aramada silah bulunduğunu ve bu silahta kendisine ait parmak izine rastlanmadığını söyledi.
Bayram Namaz, "Bir çok hakim ve savcı değişti ama bizi tutuklayan zihniyet değişmedi" diyerek tutuklandığı sırada üzerinde olan kimliğinin daha sonra ev aramasında bulunan silahın üzerine konduğunu söyledi.
Bir sonraki duruşma 12 Mart 2013'te görülecek.