Sosyal Demokrasi Derneği'nin Alternatif Bilişim Derneği'nin katkısıyla düzenlediği "E-Devlet, Yeni medya ve Siber Vatandaş" panelinde konuşan bilişim Hukuku uzmanı avukat Gökhan Ahi e-devlet olarak başlanan sürecin "e be devlet"e ulaştığını söyledi.
Ahi, "Elektronik devleti tartışacağız ama elektroniği geçtim devletin kendisini tartışmak gerek. Devlet vatandaşının işini kolaylaştıran bir arada yaşama gereksinimlerden doğan bir cihazdır. Devletin vatandaşlarla ilişkisinin yeniden tanımlanmaya ihtiyacı var" dedi.
Devletin her vatandaşına eşit uzaklıkta olması gerektiğini vurgulayan Ahi, ayrımcılığa dikkat çekti.
"E-devlet denilince 7/24 erişilebilir de olmalı" diyen Ahi ilginç bir örnek verdi. Ahi, "Devletin bankası olan Ziraat Bankası'nın internet sitesi 22-02 arasında hizmet vermiyor. Bu nasıl açıklanabilir" diye sordu.
E-devlet hizmetleri ücretsiz ve güvenilir olmalı
Hepimizin her adımda onlarca lira vergi ödediğini de belirten Ahi, "Böyle bir durumda bir de bizden e-devlet şifresi için para istenmesi anlamsız" dedi.
E-devlette her türlü kritik bilginin depolandığını belirten Ahi, "Böylesi bir durumda güven ve güvenirlik önemlidir. Her sınavı skandala dönüşen ÖSYM'ye dahi güvenemezken bu mümkün mü?" diye sordu.
Kimlik fotokopinizi vermeyin
"Bütün bunların yanı sıra ben bir kuruma gittiğimde hala benden kimlik fotosu isteniyorsa kapı kapı geziyorsam e-devlet var denilebilir mi?" sorusunu soran avukat Gökhan Ahi bir de uyarıda bulundu:
"Her gittiğiniz yerde sizden kimlik bırakmanız isteniyor. Bunu yapmayın, bilgilerinizi kötüye kullanmayacaklarını nereden biliyorsunuz? Üstelik bu 5188 sayılı kanuna da aykırı. Kimliğinizi vermeyin hakkınızı arayın kimliğinizi hiçbir yerde bırakmayın"
UYAP mağdurları
Yargının kullandığı UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) sisteminin birçok ödül almasına rağmen çalışmayan bir sistem olduğu belirten Ahi, "Sırf bir memur belgeyi UYAP sistemine işlemedi diye o belgeye ulaşamıyorsunuz. UYAP diğer devlet kuruluşları ile bütünleşmiş değil. İsim soyisim benzerliği nedeniyle yanlış insanlar hakkında işlem yapılıyor" dedi.
Hukuka gelen yeni yaptırımlar
Gökhan Ahi, İnternete erişimin yeni bir hak olarak dört ülke anayasasına eklendiğine dikkat çekti. Bunun bilgiye erişim hakkı ve bir insan hakkı olarak tanımlandığını belirten Ahi, bu nedenle yeni Anayasada bu hakkın tanımlanmasını istediklerini belirtti.
Unutulma hakkı
Unutulma Hakkı'nın da uluslararası hukukta tartışıldığını söyleyen Ahi, "Bu önemli bir hak. Hepimiz sosyal ağlarda paylaştıklarıyla verilerini birikmesini sağlıyor. Veriler ilgisiz insanların eline geçince profilim çıkartılabilir. Kötü niyetle kullanılabilir. Eğer bir kişi sosyal ağlardan ayrılmak istiyorsa bunun bir hak olarak tanımlanması ve yüklediğim her türlü verinin silinmesi gerekir" dedi.
Kamu kayıtlarının da silinebilir olması gerektiğini belirten Ahi, "Örneğin sağlık bilgileriniz sadece hekiminizin ulaşabildiği şekilde saklanmalı. Ama bakıyoruz bütün şecereniz sigorta şirketlerine servis ediliyor" dedi. Yine adli sicil kayıtlarının saklanmasının ve paylaşılmasının da bir sınırı olması gerektiğine dikkat çekti.
Anonimlik hakkı
Anonimlik Hakkı'ndan da bahseden Ahi, Türkiye ve AB hukukunda henüz bunun tanımlandığını belirtti. Ancak Türkiye'nin de üye olduğu Avrupa Konseyi'nin 2003'de yayınladığı deklarasyonda, anonimliğin hak olarak tanımlandığını söyledi. "Eğer demokrasisi gelişmemiş, fikir özgürlüğünün olmadığı bir ülkedeyseniz, fikirleriniz nedeniyle size nefret yönelecekse o insanlara anonim olarak yazma üretme hakkı tanındı" dedi. Deklarasyonda anonimliğin hiçbir zaman zaman suç işleme hakkı vermediğinin de altığını çizdi.
Devlet saklarsa hacktivisler bilgiye ulaşır
Artık dünyanın birçok yerinde vatandaşların yönetimin doğrudan parçası haline geldiğini söyleyen Ahi, "İnternet aracılığıyla öneri sunuyor, harekete geçiyorlar. Devlet yasalaşması gerektiği dönemde devreye giriyor. Başka işlerle uğraşmıyor" dedi.
Devletlerin şeffaf olmaması nedeniyle sızıntıların yaşandığı belirten Ahi "Devlet bilgi gizliyor, vatandaşını aldatıyorsa, yaptığı hatayı kabul etmeyip vatandaşa atıyorsa hacktivistler bu bilgiye ulaşır" dedi.
Dijital gözetimin hızla sıkılaştığını belirten Ahi, Kişisel Verilerin Korunmasına Dair Kanun'un yıllardır yasalaştırılmadığını belirterek, "Demek ki istihbarat örgütlerinin ya da ticari kuruluşlar faydalanabiliyor" vurgusunda bulundu. (HK)
* Panelin ilk bölümündeki konuşmalar için tıklayın.