Okul öncesi bir dönemdi ama tam olarak kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum. Ankara'da evimizin bahçesinde benim de beslemiş olduğum ve kardeşlerimle birlikte oynayarak güzel vakit geçirdiğimiz koyunumuzun kesildiğini ağlayarak gördüm. Sonra babaannem alnıma kanımı sürmek için beni kovaladı!!! Ağlayarak kaçtım ama zorla sürdü. Hüngür hüngür ağlıyordum artık ve bir daha sonra uzunca bir süre et, balık, tavuk vs. yiyemedim. Kurban Bayramını da sevemiyorum. Her seferinde kaçan, kovalanan ve kesilen hayvanlar için çok üzülüyorum.
Sanırım daha 6 yaşındaydım. Kesilen hayvanların hiç bir zaman ölmediğini, organlarının hareket ediyor olmasının da buna bir kanıt olduğunu düşünmüştüm. Günlerce rüyama girmişti bu sahne. Ve bu hayvanların günün birinde dünyayı ele geçirip hepimizin gözlerini bağlayıp boyunlarımızdan keseceğini düşünürdüm...
Bu örnekler hem çocukların kurban kesimden olumsuz etkilenebildiklerini, hem de kurban kesimini bir ibadet olarak gören yetişkinlerin çocukların farklı olduğunu ve kurban kesimini kavrayabilmelerinin mümkün olmadığını anlamadıklarını da gösteriyor.
Çocuklar Kurban Bayramı boyunca sakınılmadıkça, hem kurban kesimi, hem kesim öncesi ve sonrası yaşanan nice rahatsız edici olay sonucu derinden etkileniyorlar. Kimi zaman dolaylı suçluluk duygusu çocukların belleklerine kazınabiliyor.
Galiba on yaşındayım. Benden dört yaş küçük kardeşimle bir gün öncesine kadar yaprakla ve hatta nedenini bilmeden tuzla (!) beslediğimiz hayvanların yanına gidiyoruz, biraz sevmek için. Bir boğayı yere yatırmışlar; altı yedi kişi ancak tutabiliyor hayvanı. Boğa birden kalkıyor; kardeşim ön ayaklarının hemen yanında, sadece bakıyor. Tutup çekiyorum kardeşimi, biz de afallıyoruz boğa da. Bir anlık afallamanın bedelini ağır ödüyor boğa, yakalanıyor tekrar, her yer kırmızı... Geriye kalan çoktan kurumuş kan, hiç unutulmamış suçluluk...
Çocuklara nasıl davranılmalı?
Çocuklar hiçbir şekilde kurban kesimini izlememeli ve izlemeye zorlanmamalıdır. 6 yaş öncesinde çocukların kesimi hiçbir şekilde görmemesi gerekir. Dini bir kavram olarak kurban 11 yaştan sonra anlaşılabilir. Bu nedenle çocuklar 12 yaşına dek kurban kesimini görmemelidir. Çocuklar yeni ve olağandışı şeylere meraklıdır; kesimi izlemek isteyebilirler. Bu onların kesimden etkilenmeyeceği veya kurban kesiminin anlamını kavradıklarını göstermez. Çocukların yanında kesimin konuşulması ve anlatılmasından kaçınılmalıdır. Kurban kesiminin video görüntülerinin izlenmesinden kaçınılmalıdır.
Hiçbir birey, 12 yaşında veya daha büyük olsa dahi, istemiyorsa kurban kesimini izlemeye zorlanmamalıdır.
Çocuklar toplu kesim yerlerinden uzak tutulmalıdır. Belediyeler tarafından belirlenen kesim yerlerine götürülen çocuklar çok sayıda kesim ve rahatsız edici sahne ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Mahalle içinde bulunan toplum kesim yerlerinden çevrede yaşayan çocukların uzak tutulması gerekir.
Kurbanlık hayvanla uzun süreli temas sakıncalıdır. Besledikleri ve duygusal bağ kurdukları hayvanların kesilmesi çocuklar için çok rahatsız edicidir; özellikle küçük çocuklara çok ağır etkiler yapabilir. Bu nedenle çocukların kurbanlık hayvanlarla uzun süreli teması olmamalıdır. Çocuğun beslediği bir hayvanın gizlice kesilmesi ve özellikle de bir hayvanın etinin daha sonra çocuğa aldatmacayla yedirilmesi çocukları aşırı etkileyebilmektedir.
Kurban evin çevresinde kesilecekse, bu çocuğa dürüstçe anlatılmalıdır. Çocuğun yaşına göre açıklama yapılması ve kullanılan kelimelerin özenle seçilmesi gerekir. "Uykuya daldı", "Zaten ölecekti", "Kaza oldu" gibi açıklamalar kullanılmamalıdır.
Çocukların ölümle ilgili ya da ölümün ardından yaşadıklarına ilişkin soruları bayram sırasında artabilir. Bu sorulara, çocuğun yaşına uygun olarak, açık ve net cevap verilmelidir. Çocuklara kurban edilen hayvanların ölüm nedeni ile ilgili açıklama yapılırken yanlış, yetersiz veya bazen çocukta endişe yaratabilecek bilgiler verilmemelidir. Çocuklar istemiyorlarsa kurban eti yemeye zorlanmamalıdırlar.
Çocukların duygularını anlatmalarına izin verilmelidir. "Erkekler ağlamaz" gibi ifadeler kullanılmamalı ve çocukların anlattıkları dikkatle dinlenmelidir. Çocuğun üzüntüsüne ve yasına anne baba ve diğer aile üyeleri ilgi göstermeli ve saygılı olmalıdır. "Boş ver!", "Seneye yenisini alırız." gibi geçiştirici sözler kullanılmamalıdır.
Televizyonda yayımlanan kesimle ilgili görüntüler de çocukları rahatsız edebilir. Anne ve babalar çocuklarını bu görüntülerden uzak tutmalıdırlar.
Kurban Bayramı sırasında yaşananların çocuğu çok etkilediği ve davranışlarında önemli değişikliklere (örn., uyuyamama, yemek yememe gibi) neden olduğu görülürse bir uzmana danışılması gerekir.(SD/İP)
* Not: Kurban ve Çocuk Araştırması hakkındaki sorular veya öneriler [email protected] adresine gönderilebilir.