İstanbul’daki Suriyeli Sığınmacıları İzleme Platformu, Suriye'den Türkiye'ye sığınmacı akışına paralel olarak kamplar dışındaki sığınmacıların sayısının artacağını belirterek bu duruma uygun insani mekanizmaların acilen oluşturmasının gerekliliğini vurguladı.
Türkiye’nin Suriye politikasını ve insani yardım organizasyonu ile ilgili uygulamalarını Suriye'nin ve sığınmacıların çok etnisiteli ve çok dilli olduğu gerçeğine uygun hale getirmesinin zorunluluğunu anlatan platform hazırladığı raporda sığınmacıların yaşadığı sorunların giderilebilmesi bir dizi öneri getirdi.
Platform sığınmacı kadınların sorunlarına dair özel çalışmalar yapılmasını da istedi.
“Sığınmacı kadınların özel konumları doğrultusunda "yabancı" kimliğinin şiddet, karşısında yarattığı kırılganlığın önlenmesi, sosyal yaşamdan mahrum kalma, insan ticareti, güvencesiz ev işçiliğinin yol açtığı mobbing ve şiddetle yoğun olarak karşı karşıya kalan ve/veya bu risk altında bulunan kadınlar için psikolojik, fiziksel, sağlık, barınma, istihdam, rehabilitasyon, eğitim, sağlık ve hukuksal danışmanlık gibi alanlarda şiddete karşı koruma sağlayan hizmetlere ulaşabilmeleri için kamplar da dahil olmak üzere özel çalışmalar yapılması gerekmektedir.”
Öneriler
Platform sığınmacıların sorunlarının çözümü için atılması gereken adımları şöyle dile getirdi:
* AFAD [Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı] sığınmacıların ihtiyaçlarının tespiti, sığınmacılara ilişkin programların oluşturulması için ilgili sivil toplum örgütleriyle danışma süreci başlatmalıdır.
* Kamplar dışında yaşayan sığınmacıların bulunduğu tüm illerde valilikler bünyesinde kayıt masaları oluşturulmalıdır. Kayıtlar sırasında demografik veriler ve temel ihtiyaçlarının tespitleri yapılmalıdır. Hatay ve Gaziantep illerinde uygulanan bu uygulamanın yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Koordinasyon
* Mahalle muhtarlıkları ilk başvuruların yapılması için iletişim noktası olarak kullanılmalıdır.
* Kayıt olan ve ulaşılabilen tüm Suriyeli sığınmacılara sağlık hizmetleri, eğitim hizmeti, sosyal desteklerden yararlanma ve mülteci hukuku açısından hakları konusunda bilgilendirme yapılmalıdır. Bu konuda Arapça ve Kürtçe olarak bilgilendirici kısa filmler TV kanallarında yayınlanmalı, hazırlanacak broşürler muhtarlıklar eliyle dağıtılmalıdır. Valilikler başta olmak üzere muhtarlıklar, belediyeler; kadın, çocuk, engellilik, sosyal hizmetler ve insani yardım alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin katılımı ile koordinasyon masası oluşturmalı ve sorunların çözümü konusunda işbirliği yapmalıdır.
* Oluşturulacak koordinasyon masalarında sığınmacılara sağlık kurumları, kamu kuruluşları, emniyet birimleri ve diğer kurumlarla ilişkilerinde hizmet vermek üzere yeterli sayıda Kürtçe ve Arapça bilen tercümanlar görevlendirilmelidir.
Çalışma izni
* Çalışma Bakanlığı halen kayıt dışı çalışmakta olan sığınmacılara çalışma izni vermeli, sığınmacıların çalışma izni alınması hakkında bilgilendirici ve yönlendirici çalışma yapmalıdır.
* Çocukların sokakta para toplaması ve çalıştırılmasının önüne geçmek için valilik ve belediyeler işbirliği yapmalı, çocukların ana dillerinde eğitim, sosyal ihtiyaçları ve psikolojik destek hizmeti alması sağlanmalıdır.
* Çocuk ve yetişkin engelliler ve süreğen hastalığı olanların kurumlarda ve evde bakım hizmetlerinden yararlanması sağlanmalıdır.
Sığınmacıların hakları
* Üçüncü ülkelere mültecilik başvurusunda bulunmak isteyen Suriyeli sığınmacıların taleplerini BMMYK'ne (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) iletebilmeleri için bilgilendirme yapılmalıdır.
* BMMYK [Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği] sığınmacıların üçüncü ülkelere gitme talepleri ve kayıt çalışmalarında yer almalıdır. Bu kanalın açık olmaması üçüncü ülkelere gitmek isteyen sığınmacıları insan kaçakçılığı şebekelerine yöneltme riski yaratmaktadır.
* Kamu kurumlarına ve belediyelere ait misafirhaneler Suriyeli sığınmacıların barındırılması için kullanılmalıdır.
* Valilikler tarafından sosyal yardımlaşma fonundan yapılan yardımlar öncelik kadınlara, engellilere ve süreğen hastalığa sahip kişilere verilerek sığınmacılara açılmalıdır.
* Sivil toplum örgütleri kendilerine başvuruda bulunan sığınmacıları hakları konusunda bilgilendirmeli, başvuruculara tek seçenek olarak kamplara gitmeleri tavsiyesinde bulunmamalıdır.
* Medya organları sığınmacıları aşağılayan, ötekileştiren ve bazı durumlarda hedef haline getiren haber dilini değiştirmelidir. (YY)