Fotoğraf: Umay Aktaş Salman/Arşiv
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Araştırmacısı Umay Aktaş Salman, Türkiye'deki hanehalklarının eğitim harcamaları arasındaki uçuruma dikkat çeken bir araştırmaya imza attı.
"Uzun Hikaye" yazı dizisinin son bölümünü "Ayşe ve Elif Arasındaki Uçurum" başlığıyla kaleme alan Aktaş-Salman, yoksul ve zengin arasındaki farkın 23 kat olduğunu aktarıyor.
"Türkiye'de hanehalklarının eğitim harcamaları arasında uçurum var. Yoksul ve zengin kesimin eğitim harcamaları arasındaki fark 23 kat. Bu farka eğitimdeki eşitsizlikler de eklenince çocuklar arasındaki öğrenme uçurumu artıyor."
Dizinin son bölümünde; velilerin eğitime ayırdığı bütçe, okullar arasındaki fark ve eğitimde fırsat eşitliğinin önemi farklı sosyoekomik gruplardan ebeveynlerin deneyimleriyle aktarılıyor.
"Yoksulluğun yarattığı eşitsizlik tablosu çok net. OECD'nin Bir Bakışta Eğitim 2018 raporunda belirttiği gibi sosyoekonomik statünün eğitimde eşitlik üzerindeki etkisi yaşam boyunca da genişleme eğilimi gösteriyor. Verilere yansıyan bu eşitsizliği bir de farklı sosyoekonomik grupların deneyimleri ve anlatımları üzerinden dile getirmek istedik."
"Kızım silgisini bile iki sene kullanıyor"
S.B, kızı Ayşe'nin eğitim masraflarını öğretmenin desteği ve okula gelen kırtasiye yardımlarıyla karşıladıklarını anlatıyor Umay Aktaş Salman'a. Kızının eğitimiyle ilgili bir bütçe ayıramadıklarını söylüyor.
"Öğretmenimiz velilere ev ziyareti yapıyordu. Eve gelip durumumuzu gördü. Sağolsun çoğu zaman fotokopi parası ya da başka ihtiyaçları kendi cebinden karşılıyor. Kızım çok başarılı ama ona hiçbir destek sağlayamıyoruz. Yeteneğinin olduğu ya da öğrenmek istediği bir şeyle ilgili bir kursa yollayamıyoruz. Sporla ilgilenmek istiyor ama bir yere yollamak için bütçemiz yok. Okulda da imkânlar kısıtlı. Çocukların giysileri için bile öğretmenimiz destek sağlıyor. Ya da bazen okula kıyafet yardımı geliyor, buradan sağlıyoruz ihtiyaçları. Okul çantasını geçen sene bu yardımdan karşıladık. Bu sene yırtık ama idare ediyor. Asgari ücret alıyor eşim. 950 TL kira ödüyoruz. Elektrik, su faturası ve bir de kısıtlı mutfak masrafımız var. Sadece çocukların karnını doyuracak kadar makarna, bulgur... Kalemler dışında hiçbir şeyimizi kısa süreli kullanmıyoruz. Silgisini bile iki sene kullanıyor kızım."
T.T. ise 3. sınıfa giden kızı Elif ve diğer çocuklarının eğitim masraflarıyla ilgili şunları anlatıyor Aktaş-Salman'a:
"Üç yıl önce iki çocuğum için toplam 4 bin TL bağış ödedik. Bağışı gönüllü verdik aslında. 'Özel okula yollamak yerine buraya yolluyorum, şartları iyileştirelim' diye düşünüyorsunuz. Geçiş yaptığımız bu okulda eğitim tam gün. Yemekhane var. Okul çok kalabalık değil ve daha temiz. Yaklaşık 500 öğrenci var. İki rehber öğretmeni var. Spor salonu, kütüphanesi var."
(...)"Serbest etkinlik saatleri dışardan öğretmenlerin geldiği çeşitli derslerle destekleniyor. Dileyen istediği derse katılıyor. Aylık toplamda 150-200'ü geçen rakamlar ödediğimiz. Yemekhane var, ona da aylık 200 TL ödüyoruz. Okul saatinden sonra isteyenlerin katıldığı, çalışan ebeveynlerin çocukları için çoğunlukla tercih ettiği etütler de oluyor. Okulun öğretmeni gönüllü ise kalıyor, ders saati ücretini veliler ödüyor"
Okul dışı etkinliklere yılda 30 bin lira
G.G. ise çocuklarını neden özel okula yollamayı tercih ettiğini şu sözlerle ifade ediyor:
"Bir çocuk iyi bir eğitim alabilirse geleceği için iyi bir altyapı oluşturabilir. Yeteneklerini ve ilgilerini keşfedebilirse potansiyelini kullanabilir diye düşünüyorum. Okul seçerken bunları düşündüm. Ayrıca yabancı dili de iyi öğrenmelerini önemsedim. Devlet okulu hiç düşünmedim. Kendim ekol olmuş bir devlet okulundan mezunum. Bir ekolün, kültürün parçası olmak ne kazandırıyor çok iyi biliyorum. Kızım hedeflerini daha yüksek koyabiliyor. Harvard'ta okumayı hayal edebiliyor. Çünkü çevresinde bunu başaran çocuklar var, bu konuşulabiliyor. Böyle bir ortamı görebildiği için hayal de edebiliyor. Tenisten eskrime pek çok farklı alana dokunabildiler okulda. Felsefe, aşçılık, robotik, satranç, çok çeşit var. Yabancı dilleri çok iyi. Öğretmenler çocuklarla birebir zaman ayırabiliyor."
G.G. iki çocuğu için okul dışındaki dans, masa tenisi ve kodlama eğitimi gibi etkinliklere de yılda 30 bin TL ayırdığın söylüyor. (AÖ)
Dizinin "Ayşe ve Elif Arasındaki Uçurum" başlıklı son bölümüne buradan ulaşabilirsiniz.