*Fotoğraf galerisi için tıklayın.
Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri, tutuklu öğrencilerin sayısındaki artış ve disiplin soruşturmaları neticesinde öğrencilikten çıkarılmalara dikkat çektiler.
"Öğrencime Dokunma" grubu adına İstanbul Üniversitesi (İÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Zeynep Kıvılcım'ın okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Bugün Türkiye'de bulunan tutuklu öğrenci sayısı, hemen her gün artmakta. Yeni tutuklamalar, tahliyeler ve disiplin soruşturmaları neticesinde öğrencilikten çıkarılmalar nedeniyle doğru ve güncel verilere ulaşmak neredeyse imkansız. Asıl üzerinde durulması gereken, yüzlerle ifade edilen sayılar değil; öğrencileri terbiye etmeye, başaramayınca da tasfiye etmeye çalışan anlayıştır.
"Tutuklanan öğrencilere isnat edilen suçların çoğu 'terör' şemsiyesi altında birleştiriliyor. Suç delili gösterilenler arasında; evde bulunan ders notları, kitaplar ve su faturaları gibi belgelerin yanı sıra, ifade ve örgütlenme özgürlüğü kapsamına giren basın açıklaması yapmak, YÖK'ü protesto etmek gibi faaliyetlerin yanı sıra puşi takmak, halay çekmek, konser bileti satmak gibi gündelik yaşam pratiklerinin de yer alması, bu tabloyu daha da vahim hale getiriyor".
12 Eylül askeri darbesi ürünü Yüksek Öğretim Kurumları (YÖK) Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin, tutuklu öğrencileri sindirmenin tamamlayıcı bir aygıtı olarak kullanıldığını belirten akademisyenler, birçok üniversite yönetiminin henüz hakkında bir kamu davası dahi açılmamış olan tutuklu öğrenciler için disiplin soruşturmaları başlattığını, uzaklaştırma ya da yüksek öğretimden çıkarma gibi ağır cezalar vermekte büyük istek ve acelecilik gösterdiğini vurguladı.
bianet'e konuşan Kıvılcım, kampanyayı başlatma amaçlarını anlatırken aralarında Galatasay, Boğaziçi ve Kocaeli Üniversitesi'nin de bulunduğu birçok üniversitede tutuklanan ve soruşturmalarla mağdur edilen öğrencilerle ilgili yapılan kampanyaların ortak bir platformda toplanarak, seslerini güçlendirmek olduğunu vurguladı.
Kıvılcım, "Kampayalar birbirinden kopuktu. Öğrencilerin karşı karşıya bırakıldığı bu durumlara karşı biz akademisyenlerin seslerini daha gür çıkarması için bu çalışmayı yapıyoruz. Benim görev yaptığım İstanbul Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Rohat Taysun isimli bir öğrencimizde tutuklu. Tabi ki bizim okulumuzdan bir tutuklu olması ya da olmaması önemli değil. Önemli olan üniversite gençliğinin böyle bir durumla karşı karşıya bırakılması ve bizlerin bunlara karşı çıkıyor olmamız" dedi. (HA/ÇT)