Dev Maden Sene Gözaltı
Dev.Maden-Sen üyeleri, Kuzey Anadolu Madencilik A.Ş'nin sendikayı tasfiye amacıyla 7. Ocak 2001 tarihinde ocaklarda üretime süresiz ara verdiğini,, işçileri ücretsiz izine çıkardığını, işçilerin hakettiği aylık ücretlerini bile alamadan bir bayramı ve bir yılbaşını sefalet içinde geçirdiklerini açıkladı.
Söz konusu açıklamada şöyle deniliyor:
* İşveren sürekli üyelerimizi sendikamızdan istifa etmeye zorlamakta, istifa ettikleri takdirde ocakları yeniden üretime açıp aylık ücretlerini yükselteceğini söylemektedir.
Suç duyurusu yapmıştık
* Bütün ilgili kurumlara daha önce konuyla ilgili başvuru yapılmış ve suç duyurusunda bulunulmuştu. Aradan geçen süre içinde ne yazık ki bu kurumlar bir türlü harekete geçip yasadışı uygulamalara karşı önlem alıp işverene gerekli yaptırımlarda bulunabilmiş değildirler.
* Kamuoyunu bilgilendirerek bu kurumları harekete geçirmek, sendikal hak ve özgürlükleri kullanmaya zemin yaratmak amacıyla bir basın açıklaması yapılması düşünülmüştü.
* Anayasa'nın tanımış olduğu bu hak dün Gökçesu'da jandarma tarafından kullanılamaz hale getirildi.
Bir bir gözaltı...
* Dev.Maden-Sen'in yapmak istediği eylemin 2911 sayılı gösteri-yürüyüş yasasına girdiği hatırlatılmış ve izin alınmadığı için yasaklandığı, bu karara uymayanların gözaltına alınacağı ifade edilmiştir.
* Dev.Maden-Sen Genel Başkan Vekili Tayfun Görgün ve Genel Sekreteri Yunis Akbağ bu yasal olmayan uygulamanın durdurulması için yetkililerle görüşmek üzere Jandarma Karakolu'na gitmiş ve burada gözaltına alınmıştır.
* Bir süre sonra, Bolu'dan basın mensupları gelmiş ve bu arada jandarma ile yapılan tartışma sonucu Dev.Maden-Sen uzmanlarından Süleyman Çıplak gözaltına alınmıştır. Daha sonra, durumu basın mensuplarına aktarmaya çalışan sendikamızın uzmanlarından Yılmaz Kızılırmak gözaltına alınmıştır.
* Jandarma, üyelerimiz ile eş ve çocuklarının oluşturduğu 200 kişiyi dağıtmaya çalışmış ve yoğun protestoyla karşılaşmıştır.
* Gökçesu jandarmasına Mengen Jandarma karakolundan takviye gelmiş, kitle dağıtılarak 15 civarında Dev.Maden-Sen üyesi gözaltına alınmıştır.
* Gözaltına alınanlar yaklaşık 3 saat sonra bırakılmış, sendikamız yönetici ve uzmanları Bolu'ya hareket etmişler, saat 16:30'da yerel basına açıklamada bulunmuşlardır.
Nurullah Ercan'ın ocaklarındaki yasa dışılık
* Kaymakam ve jandarmanın niyeti ne olursa olsun yaşanılan bu durum Nurullah Ercan'ın maden ocaklarında yasadışı uygulamaların kamuoyuna duyurulmasını önlemiş ve kendisini cesaretlendirmiştir.
Bu durumu protesto ediyor, Gökçesu'da iş yasaları, sendikal hak ve özgürlükler yaşam bulana dek mücadelemizin devam edeceğini belirtiyoruz.
Engellenen bildiri ne diyordu?
Yapılması engellenen ve Dev.Maden-Sen Genel Başkan Vekili Tayfun Görgün'ün imzasını taşıyan basın açıklamasında şöyle deniliyordu:
* Sibirya soğuklarının devam ettiği böyle bir günde, bu dondurucu ayazda, burada üşümekten keyif almıyoruz. Ancak aylardır sabırla, iyi niyetle sürdürdüğümüz yasal girişimlerin bugüne kadar olumlu bir sonuç vermediğini de belirtmek isteriz.
* IMF ve Dünya Bankası reçeteleriyle yönetilen ülkemizde hükümet her şeye zam üstüne zam yaparken, vergileri sürekli yükseltirken, yoksul insanların yaşamını her geçen gün çekilmez hale getirmektedir. Yıllardan bu yana ülkeyi yönetenler sürekli borç alıp hortumlatmak yerine, yüzlerini ülkemizin kaynaklarına ve insanlarına çevirmiş olsalar IMF ve Dünya Bankası'na avuç açmak zorunda kalmayacaklardır. İşte büyük bir servet kaynağı olan madenlerimiz yerin altında yatmakta, hammaddeye, mamul maddeye dönüşmeyi, üretime sokulmayı, istihdam yaratmayı, gelir sağlamayı, döviz sağlamayı beklemektedir. Yer altı doğal kaynaklarımızdan olan zengin maden yataklarımız biran önce işletmeye açılmalıdır.
* Ancak madenler, ektikçe her yıl yeniden tarlada yetişen bir tarım ürününe benzemez. Yerin altındaki rezervle sınırlı doğal kaynaktır. Bundan dolayıdır ki üretiminden, pazarlamasına kadar her aşamada madenlerin iyi değerlendirilmesi ve çıktığı bölge ve yöre insanına faydalı olması gerekir.
* Büyük linyit yataklarının bulunduğu Gökçesu'ya baktığımızda bunu daha iyi görme şansına sahibiz. 30-40 yıldır linyit çıkarılan Gökçesu'da bu madenlerin, işletenlerin dışında kime ne yararı olmuştur? Ortaya çıkan servet tümüyle Abant'a, Alanya'ya aktarılırken Gökçesu halkının ve yeraltında su içinde çalışan Zonguldak'lı işçilerin aldıkları pay nedir? İşten atılma, düşük ücretler, eksik sigorta pirimleri, iş kazaları,yasadışı çalışma koşulları.
* Özelleştirildikten sonra işletilen sahalarda çalışanların durumu içler acısıdır. İşverenler hukuk tanımamakta işçileri köle gibi kullanmakta ve ocaklar iş güvenliği önlemleri alınmadığı için mezbahaya dönmektedir. Ancak tek suçlu işverenler değildir. ilgili kamu kurumlarının da sorumluluğu vardır. Çünkü özelleştirme sonucu uygulamalar konusunda net çerçeveler konulmadığından, denetlenmediğinden işverenlerin yasadışı uygulamalarına imkan ve cesaret verilmektedir.
* Türkiye Kömür İşletmelerine ait linyit saha ve ocakları 1987 yılında özelleştirilmiş, 1989'da devir işlemi bitmiş ve o günden bu yana üretim devam etmektedir. Bazı üretime hazır ocaklar ise TKİ tarafından rödevans usulüyle Nurullah Ercan'a kiralanmıştır.
* Üretimin her aşamasında kayıtdışı egemendir.
* En önemlisi de bugüne kadar iş cinayetlerinde varolan kayıplardır ve 10 işçi bu nedenle yaşamını yitirmiştir. Bir çok işçi de sağlığını ve organlarını kaybetmiştir.
* Bu iş kazalarında ve diğer itilaflarda yöredeki birbirine komşu şirketlerin yöneticileri de birbirlerine bilirkişilik yaparak sorunların asıl nedenlerinin örtülmesine katkı vermektedirler. Oysa yasa gereği bu tür itilaflarda bilirkişilik yapabilecek mühendislerin tesbiti TMMOB tarafından saptanmakta ve bakanlık aracılığıyla tasdik edilmektedir.
* Bu linyit ocaklarından Nurullah Ercan'a ait Bükköy Madencilik ve onun taşeronu olarak gözüken Üçpınar Madencilik işçilerinden 228 kişi geçtiğimiz yıl sendikamıza üye olduğu için bu işyerleri kapatılmış ve işçilerin yasal hakları da verilmemiştir.
* Konu mahkemededir. Eski işçilerin yeniden işe alınma zorunluluğu olan 6 aylık süre dolduğu için şimdi bu ocaklar yeniden açılmak üzeredir. Ancak işveren işe almak için bu işçilerin mahkemeden feragat etmeleri ve sendikadan istifa etmelerini şart koşmaktadır. Böyle bir koşul yasalara açıkça aykırıdır.
* Kapalı olan bu işyerinin işten atılmış işçilerinden tek tük sendikamızdan istifa edenlerin kişi başına 24 milyon TL olan noter ücretini de işveren karşılamaktadır.Bu olay bile işverenin tutumuna açık örnektir.
* TKİ'den Nurullah Ercan tarafından kiralanmış bulunan Tuzlukaya linyit ocağı Kuzey Anadolu Madencilik A.Ş'nce işletilmekte, bu ocakta çalışan ve Haziran ayında sendikamıza üye olan işçiler, o günden bu yana yasadışı uygulamaları boşa çıkarmaya çalışmaktadır.
* Mücbir bir sebep olmadan üretime ara vermesi halinde TKİ'ye ocağı geri iade etme zorunluluğu nedeniyle bu işyeri hemen kapatılamamış, bunun yerine işçileri sendikamızdan istifa ettirmek için akla gelen yasal/yasadışı bütün yöntemleri kullanmaktan çekinmemiştir.
* 97 çalışandan 88'i sendikamıza üye olan işçilerden, baskı ve tehditlerle altı aylık sürede 20 civarında işçinin istifasını gerçekleştirmiştir. Bu sayı işveren açısından yeterli olmadığından başka yöntemler devreye sokulmak istenmiştir.
Biz Dev.Maden-Sen olarak işyerinde normal çalışma ortamının yaratılması ve her şeyin yasal ve kayıt altında olması için sonuna kadar uğraşacağız. (NU)