Tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan virüs salgını nedeniyle, işin türü ve alt yapısı uygun olan işyerlerinde çalışanlar evden çalışma biçimine geçerek faaliyetlerine devam ediyorlar.
Yakın teması zorunlu kılan pek çok iş türündeki, özellikle hizmet sektöründeki işyerlerinin faaliyetleri idari kararlarla durduruldu. Bir kısım işverenler ise, kendi iradeleriyle faaliyetlerini durdurdu.
Bu gelişmeler üzerine, tam da bugünler için düşünülmüş İş Kanunu’ndaki, “kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği” uygulaması hızla devreye konuldu. Uygulamadan yararlanabilmek için işverenlerin Türkiye İş Kurumu’na başvurması gerekiyor.
Kısa çalışma izni verildiğinde, kısa çalışmaya geçilen işyerindeki işçilerden işsizlik sigortasından yararlanma hakkı olanlara kısa çalışma ödeneği veriliyor.
Kısa çalışma ödeneği, uygulanan asgari ücretin yüzde 60'ından az, yüzde 150'sinden fazla olamıyor. Buna göre kısa çalışma ödeneğinin en azı 30 gün üzerinden 1752 TL, en fazlası 4381 TL olabiliyor.
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşulları (120 günden beri sözleşmesinin devam ediyor ve üç yıl içinde 600 gün prim ödenmiş olması gerekiyor) yararlanan sayısının arttırılabilmesi için 26 Mart 2020'de yürürlüğe giren 7226 sayılı kanunla, yararlanma koşulları yeniden belirlendi.
Virüs salgınına özel olmak üzere 30 Haziran 2020'ye kadar 120 günlük süre 60 güne, en az 600 gün prim ödeme gün sayısı da 450 güne indirildi (4447 sayı kanunun geçici madde 23).
Ancak, bu düzenlemeye rağmen, kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçilerin çok sayıda olduğu anlaşılıyor. Bu arada, 15 Mart 2020'den sonra işten çıkarılan ancak işsizlik sigortasından yararlanamayan işçiler de çok.
Bu arada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni bir taslak yasa metni, sivil toplum örgütlerine değerlendirilmek üzere gönderildi.
TIKLAYIN / Hükümetin Hazırladığı 62 Maddelik Torba Yasa Taslağında Neler Var?
Taslak yasa metninde, İş Kanunu’na eklenen ek madde ile virüs salgını ile bağlantılı olarak 30 Haziran 2020'ye kadar geçerli olmak üzere, işverenlere işçi çıkartma yasağı getiriliyor. Ancak, bu sürede işverene, işçisine ücretsiz izin verebilme hakkı da tanınıyor(4857 sk. ek madde 10) (1).
Ücretsiz izne çıkarılan işçilere, “İşsizlik Sigortası Fonu”ndan günde 39.24 TL, ayda 1177 TL ödeme yapılması düzenleniyor (4447 sk. ek madde 24) (2).
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlar da kapsama alınmalı
Taslaktaki düzenlemeye göre, 15 Mart 2020'den sonra işten çıkarılmış olup, işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanamayan işçilere de günlük 39.24 TL den 1177 TL aylık ödeme yapılacak.
Bu önemli bir uygulama.
Ancak hemen belirtmek gerekirse, 15 Mart 2020 tarihinden sonra başlayan kısa çalışma uygulamasında, kısa çalışma ödeneği almaya hak kazanamamış işçiler de var. Bu işçilerin aynı nedenle “işsizlik ödeneği”nden yararlanma hakları da yok. Bu nedenle, tıpkı 15 Mart 2020'den sonra işten çıkarılmış ve işsizlik ödeneğinden yararlanamamış işçiler gibi kısa çalışma ödeneğinden yararlanamamış işçiler de yasa kapsamına alınmalı.
Eğer taslak metindeki, “Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden istifade edemeyen işçilere..”, ifadesinin, “kısa çalışma ödeneği”ni de kapsadığı söylenirse, eksik anlaşılmanın önüne geçilmesi için, “kısa çalışma ödeneği” ifadesine yasa metninde açık olarak yer verilmeli.
Ücretsiz izne çıkarma nedeni
Taslakta, ücretsiz izne çıkarılan işçilere fesih yasağı süresince ödeneceği belirtilen miktar (günlük 39.24 TL, aylık 1177 TL), esasen “işsizlik sigortası ödeneği” taban miktarı ile aynı (1177 TL).
Bu önemli bir nokta.
Ancak, hemen belirtilmesi gereken husus, ücretsiz izne çıkarılan işçilerden işsizlik ödeneği alabilecek olanlar varsa, bunlara işsizlik ödeneği verilebilmeli. Çünkü, verilecek işsizlik ödeneği, 1177 TL ile 2354 TL arasında değişen miktarlar olacak. Taslakta, bu yönde bir düzenleme yapılmalı.
Diğer taraftan, İş Kanunu’nda işçinin işveren tarafından ücretsiz izne çıkarılması düzenlemesi bulunmadığı için, işsizlik ödeneğine hak kazandırıcı bir neden olarak 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda da düzenleme bulunmuyor.
Bu nedenle, işçiler ücretsiz izne çıkarıldığında, işsizlik ödeneğine hak kazanabilecek işçilerin varlığı dikkate alınarak, fesih yasağı süresiyle sınırlı olmak üzere, ücretsiz izne çıkarılma nedeni, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda, işsizlik ödeneği almaya hak kazandırıcı bir neden olarak yer almalı (4447 sk.ek madde 24).
Kısa çalışma izni için başvurulmalı
Yürürlükteki 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre, işverenin kısa çalışma izni talebi olumlu karşılandığında, koşulları yararlanmaya uygun olan işçilere ödenecek kısa çalışma ödenekleri, fiili ücretlerine göre 1752 TL ile 4381 TL arasında değişen miktarlarda oluyor. Halbuki, taslakta getirilen ücretsiz izne çıkarma uygulaması çerçevesinde, izne çıkarılan işçilere, işsizlik ödeneğinden yararlanabilme olanağı veren düzenleme yapılmış olsa bile, ödenecek miktar, işsizlik ödeneği alanlar için 1177 TL ile 2354 TL arasında, diğerleri için 1177 TL olacak.
Görüleceği üzere, işyerinde kısa çalışma uygulaması yerine, işçilerin ücretsiz izne çıkartılması yolu tercih edildiğinde, işçilere yapılacak ödemeler arasında önemli farklılıklar ortaya çıkıyor. Bu nedenle, taslakta, “işçi çıkarma yasağı” kapsamında öncelikle, “kısa çalışma izni” için başvuru yapılması, kısa çalışma izni alınamadığında, “ücretsiz izne çıkarma” uygulamasına gidilmesi yönünde düzenleme yapılmalı.
Ücretsiz izin uygulaması ve genel sağlık sigortası
Diğer taraftan, “kısa çalışma ödeneği” ya da “işsizlik ödeneği” ödendiğinde, işçinin genel sağlık sigortası primi İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılandığından, bu işçiler açısından sağlık hizmetinden yararlanma sorunu yok. Ancak, taslakta, ücretsiz izne çıkarılan işçilerin genel sağlık sigortası priminin karşılanacağı yönünde bir düzenleme bulunmuyor. Bu durumda, işçilerin ya kendileri primi ödeyecek ya da yaptıracakları gelir tespiti sonucu prim muhtemelen Devlet tarafından karşılanacak. Bu nedenle, taslak yasa metninde konuyu çözümleyen bir düzenlemeye yer verilmeli.
Sonuç
Yukarda açıklanan nedenlerle, taslak yasa metninde özetle ;
1. İşten çıkarma yasağı kapsamında işverenlerin, öncelikle kısa çalışma izni almak üzere Türkiye İş Kurumuna başvurması, kısa çalışma izni verilmediğinde işçilerini ücretsiz izne çıkarması,
2. Kısa çalışma izni verildiğinde, kısa çalışma ödeneği almaya hak kazanamayan işçilere de, günlük 39.24 TL nin ödenmesi,
3. Ücretsiz izin uygulamasına geçildiğinde, işsizlik ödeneği almaya hak kazanabilecek işçilere, “işsizlik ödeneği” nin verilebilmesi için, “ücretsiz izne çıkarılma” eyleminin, işsizlik ödeneği almaya hak kazandırıcı bir sebep olarak 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na geçici olarak (30.06.2020 tarihine kadar) eklenmeli,
4.Ücretsiz izne çıkarılan ve işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilerin genel sağlık sigortası primlerinin de Sosyal Güvenlik Kurumuna yatırılması yönünde gerekli düzenlemelerin yapılması beklenir.
(1) Taslak Madde 5 - 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Geçici İstihdam Güvencesi
GEÇİCİ MADDE 10- Bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin iş sözleşmesi, COVİD-19 salgın hastalık neticesinde kamu yararının gerektirmesi nedeni ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle 25 inci maddenin birinci fıkrasının ikinci bendinde gösterilen sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez.
Birinci fıkra çerçevesinde fesih yasağı uygulanan hallerde işveren işçiyi ücretsiz izne ayırabilir.
Bu madde kapsamında belirlenen fesih yasağı süresini altı aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.”
(2) Taslak Madde 4 - 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 24- 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun geçici onuncu maddesi çerçevesinde ücretsiz izne ayrılan işçilere ve 15/3/2020 tarihinden sonra işten çıkarılmış olup, Kanunun diğer hükümlerine göre işsizlik ödeneğinden istifade edemeyen işçilere, 4857 sayılı İş Kanununun geçici 10 uncu maddesi çerçevesinde belirlenen fesih yasağı süresince Fondan her gün için 39,24 Türk Lirası nakdi ücret desteği verilir.
Birinci fıkra çerçevesinde ücretsiz izne ayrılarak ücret desteğinden yararlanan işçinin işveren tarafından fiilen çalıştırılmaya devam ettiğinin tespiti halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102 nci maddesinde belirlenen idari para cezaları dört katı olarak uygulanır.
Bu madde kapsamında verilecek nakdi ücret desteğinden yararlanma süresini altı ay süreyle uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.”
(DK/APA/DB)