İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Ekim 2013 raporunda en az 109 işçinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Rapora göre bu işçilerin 26’sı inşaat, 18’I taşımacılık, 10’u tarım sektöründe çalışıyordu, 12 kişi ise ticaret/büro işçisiydi
56 kişi trafik, 14 kişi ezilme/göçük, 12 kişi ise düşme nedeniyle hayatını kaybetti.
Raporda silikozis hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden bir kişiye de yer verildi. İstanbul’da kot kumlama işinde çalışırken silikozis hastalığına yakalanan Sait Gündoğdu’nun 50 yaşında hayata gözlerini yumduğu da bildirildi.
Raporda şu bilgilere de yer verildi.
*Hayatını kaybeden 101 işçinin yedisi kadındı: Hediye Kutlu, Pınar Akbaş, Emel Karakozak, Emine Demirel, Hanım Köten, Elmas Eren ve Lütfiye Şabulak.
*Dersim’de AKSA FEDAŞ enerji işçilerinin grevini kırmak için AKP İl Başkanı’nın görevlendirdiği işçilerden 52 yaşındaki emekli işçi Mustafa Atan elektrik çarpması sonucu öldü. İşçiler Dersim’de yaptıkları yürüyüş sonrası AKSA FEDAŞ’ı işgal etti.
* 13 yaşındaki Emine Demirel okul çıkışı 10 TL karşılığında çalıştığı İstanbul’un Beyoğlu ilçesi’ndeki tekstil atölyesinde, 16 yaşındaki Sarıçam Burukspor futbolcusu Fırat Sarıçam Adana’nın Karataş İlçesi’nde, 16 yaşındaki Serdar Demir işe giderken Kırklareli’nde ve 17 yaşındaki mevsimlik tarım işçisi Pınar Akbaş Ankara’nın Polatlı İlçesi’nde olmak üzere 4 çocuk işçi can verdi.
“Kaza” değil
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin raporunda 2013 yılının ilk on ayında en az 1017 işçi yaşamını yitirdiği de belirtildi.
Buna göre Ocak ayında 84 işçi, Şubat ayında 61 işçi, Mart ayında 74 işçi, Nisan ayında 74 işçi, Mayıs ayında 115 işçi, Haziran ayında 105 işçi, Temmuz ayında 120 işçi, Ağustos ayında 148 işçi, Eylül ayında 127 işçi ve Ekim ayında 109 işçi öldü.
Raporda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in 23 Ekim’de TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeler esnasında sarfettiği “Türkiye, iş kazalarını ve bu kazalardaki ölümleri azaltmaktadır” sözü de eleştirildi.
Bakan Çelik yaşanan işçi ölümlerine “iş kazası” demekten vazgeçmelidir. Çünkü işçiler bir maliyet unsuru olarak görüldüğü, gerekli önlemler alınmadığı ve örgütlenmeleri engellendiği için hayatlarını artan bir şekilde kaybetmektedir.” (YY)