Taksim Meydanı Eskişehir’deydi. Eskişehir’de 1 Mayıs kutlamalarındaki ilk buluşma noktası, yönetmenliğini Levent Semerci’nin yaptığı “Ayhan Hanım” filminin çekimleri için Aşağı Söğütönü Mahallesi’ndeki film platosunda kurulan sembolik Taksim Meydanı’ydı. Taksim’de devlet yasakları, biber gazı ve polis şiddeti 1 Mayıs kutlamalarına izin vermezken, Eskişehir’deki temsili Taksim Meydanı coşkulu kutlamalara sahne oldu.
Kutlamalar, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Türk-İş, KESK, DİSK'e bağlı sendikalar, TMMOB, Tepebaşı Belediyesi çalışanları ve işçilerin kortej yürüyüşüyle başladı. Heyet, temsili Kazancı Yokuşu’ndan yürüyerek Taksim Cumhuriyet Anıtı önüne geldi. Anıta çelenk bırakıldıktan sonra, ‘Kanlı Mayıs’ olarak da bilinen 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’nda hayatını kaybedenler için BİR dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Bundan sonraki 1 Mayıs’ları da platoda kutlayarak bunu bir gelenek haline getireceklerini söyleyen Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, alanda bir konuşma yaptı. Ataç, konuşmasında, “Eskişehir bağımsız bir kenttir. Tepebaşı çağdaştır. Taksim Meydanı da özgürdür. Bakın burada bir tane polis mi var, bir tane müdahale mi var? Ama herkes özgür burada. Dilediği gibi konuşuyor, dilediği gibi hareket ediyor. Herhangi bir olay yok. Lanet olsun faşizme” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından, Tepebaşı Belediyesi'nin temizlik işçilerinden oluşan ritim grubunun temizlik malzemelerini kullanarak verdiği konser büyük ilgi görürken, katılımcılara görevliler tarafından “Milli içkimiz” denilerek ayran ve simit dağıtıldı.
“Her yer Taksim her yer direniş”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından organize edilen kutlamalarda öğrenciler, işçiler, LGBT bireyler ve kadınlar bir araya geldi. Hamamyolu’nda oluşturulan kortej, sloganlarla kutlamaların yapılacağı Odunpazarı Meydanı’na yürüdü.
İstanbul’daki kutlamalarda polisin uyguladığı şiddetin sık sık dile getirildiği ve sloganlarla eleştirildiği mitingde, işçi ve emekçilerin birliğe, dayanışmaya ihtiyacı olduğu vurgulandı. Katılımcılar, ayrıca bir dakikalık oturma eylemi yaparak bugün İstanbul’da 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen gruplara uygulanan şiddeti protesto etti.
Bir kadın işçinin okuduğu bildiride öne çıkan bazı konular ise şunlar:
“1 Mayıs meydanlarından, cezaevlerinde tutuklu olan tüm arkadaşlarımıza sevgilerimizi yolluyorum.
Korkuyorlar. Çünkü Tekel’in yaktığı kıvılcım bugün tüm işyerlerinde direniş mücadeleleriyle ateşe dönüşüyor.
Korkuyorlar. Çünkü bugüne kadar cinsiyet ayrımcılığıyla değersiz kılınan, emeği görmezden gelinen kadınlar, ellerinde isyan bayraklarıyla eşitlik hakları ve özgürlükleri için sokağa çıkıyorlar.
Kamuda, fabrika önlerinde, madenlerde, işçilerin, emekçilerin yaktığı ateş, iktidarın, patronların elini yakıyor. Şimdi bu ateşi büyütme zamanıdır.”
Odunpazarı Meydanı’ndaki kutlamalar Grup Kibele’nin söylediği marşlar ve şarkılarla devam etti. Sık sık “Her yer Taksim her yer direniş” sloganının yükseldiği, halayların çekildiği kutlamalarda Grup Kibele eşliğinde dünya üzerindeki tüm devrimci ve emekçiler selamlandı.
“Hükümet 1 Mayıs mesajlarını iyi anlamalı ”
Sıhhıye Meydanı’nda yapılan kutlamalara ise Türk- İş’e bağlı sendikaların temsilcileri ve üyeleri, İşçi Partisi, DSP, Türk Eğitim-Sen katıldı.
Belediye-İş Eskişehir Şube Başkanı Bilal Temen, emeğin sömürülmesine karşılık ortak bir sesin yükselmesi gerektiğini belirtti. Temen, "Sağlık ve eğitim hizmetlerinin paralı hale getirilmesine, sosyal devletin gün geçtikçe budanmasına isyan ediyoruz. 1 Mayıs vesilesiyle verilen mesajlar hükümet tarafından iyi anlaşılmalıdır. Emekçilerin sefaletinin kimseye refah getirmeyeceği bilinmeli" dedi. (İD/HK)