Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel Sen) Başkanı Vicdan Baykara ve sendika üyesi Kemal Demir'in başvurusunda Türkiye'yi "sendikal örgütlenme hakkını" çiğnediği gerekçesiyle oybirliğiyle mahkum etti.
AİHM, dün (12 Kasım) yayımladığı kararında, Demir ve Baykara'nın sendika kurma mücadelesinde engellendikleri ve sendikanın geçmişte idareyle imzaladığı toplu iş sözleşmesinin geriye dönük olarak iptal edilmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "örgütlenme özgürlüğü"nü düzenleyen 11. maddesinin ihlal edildiğini duyurdu.
Kararın "kamu çalışanları için milat oluşturacağını" açıklayan Tüm Bel-Sen, "Hükümete düşen görev, Anayasaya ve buna uygun verilen yargı kararlarına uymak. Hükümet, hakları yasaklayıcı değil, özgürlükçü tavrı benimsemek zorunda. Sosyal hukuk devletinin gereği bu" dedi.
AİHM, Yargıtay kararını iptal etti; ceza verdi
AİHM, sendikaya aktarılmak üzere Baykara'ya 20 bin avro (yaklaşık 40 bin YTL) manevi tazminat, Demir'e de uğradığı zararlar karşılığında 500 avro (bin YTL) ödenmesine karar verdi.
Karar, 1990'da kurulan Tüm-Bel-Sen'in üç yıl sonra Gaziantep Belediyesi'yle tüm hizmet alanlarıyla ilgili imzaladığı toplu iş sözleşmesinin öne çıkardığı şartların belediyece yerine getirilmemesi üzerine verilen yargı mücadelesinin sonunda ortaya çıktı.
Sendikaya hak veren Gaziantep Mahkemesi, belediye çalışanların bağlı oldukları sendikanın toplu iş sözleşme imzalamasını açık şekilde güvence altına alan ulusal düzenleme bulunmaması halinde, Türkiye'nin de imzacısı olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) gibi uluslararası sözleşmelerin dikkate alınması gerektiğine karar verdi.
Ancak buna Yargıtay, 6 Aralık 1995'deki bir kararla karşı çıktı; özel yasa bulunmadıkça sendikal özgürlüklerin gereğinin yerine getirilemeyeceğini ve toplu iş görüşmeleri yapılamayacağına karar verdi.
Kararda, Tüm-Bel-Sen'in kurulduğu tarihte Türkiye yasalarında memurlara sendika hakkı tanınmadığına, kurulduğunda sendikanın bu anlamda bir tüzel kişiliğe sahip olmadığını, dolayısıyla da mahkemeye başvuru hakkı da bulunmadığına hükmetti.
AİHM: Toplu iş sözleşme yoksa, sendikal hak neye yarar?
AİHM, Türkiye'de ortaya çıkan içtihadın sendikal hakları temelini oluşturan unsurlardan arındırdığını, sendikanın toplu sözleşme görüşmeleri yürütmeye hakkı olduğunu, işverenle masaya oturmanın sendikaların temel işlevlerinden biri olduğuna vurgu yaptı.
Mahkeme, memurlara sendika kurma hakkı tanıyan 87 Sayılı ILO Sözleşmesi'nin Türkiye'de o dönemde de Anayasa ve devletin sonraki uygulamalarıyla yürürlükte olduğu, Türkiye'nin bu hakkı tanıyan Birleşmiş Milletler'e (BM) ait iki metni de 2000 yılında imzaladığına hükmetti.
AİHM, 8 Ekim 1996'da Strasbourg'da dava açan Tüm Ben Sen'e getirtilen kısıtlamaların "hiçbir temel sosyal ihtiyaca" karşılık gelmediğini ve toplu sözleşmenin iptalinin de "demokratik bir toplumda gereksiz" olduğuna karar verdi. (EÖ)