Profesör Yoksulluk Sınırının Altında
Merkez Valisi Recep Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Osman Altuğ ve Prof. Dr. Fehim Üçışık'ın katıldığı seminerin açılış konuşmasını Türkiye Maden İşçileri Sendikası Batı Anadolu Şubesi Başkanı Ekrem Fedai yaptı.
Fedai, "Türkiye'de ekonomik alandaki bozukluklar irtica paranoyası üzerine inşa edilerek, fatura irticaa kesilmek isteniyor" dedi.
düzenlediği eğitim seminerinde maden işçilerine hitap etti.
Yasalar birbiriyle çelişkili
Prof. Dr. Fehim Üçışık, iş hukuku ve iş kanunundaki aksaklıkları dile getirdiği konuşmasında sosyal güvenlikle ilgili yasaların ayrı ayrı olması nedeniyle işlemediğini ve yasa maddelerinin birbiriyle çeliştiğini ifade etti.
"Kanun çıkarmaktan ziyade uygulayıcılar önemli. Yasalar, genelge, yönetmelik ve tüzüklerle uygulanamaz hale geldi."
Halk açlık sınırında
Prof. Üçışık, "Sosyal patlama olur mu?" sorusunu sorularla yanıtladı:
* Daha ne patlama bekliyorsunuz? Başbakanlık önünde sürekli eylem yapılıyor. Yürümeyen kesim kalmadı.
* İşsiz sayısı 10 milyonu aştı. Açlık sınırının üstünde yaşayan insan sayısı çok az.
* Ben profesör olduğum halde yoksulluk sınırının üstüne çıkamadım. Halinden memnun olan insan var mı?"
Çözüm, yerel yönetimde
Merkez Valisi Yazıcıoğlu'na göre; Türkiye'deki sıkıntılar bürokrasi hastalığından kaynaklanıyor.
"Paylaşım eksikliği ve güven yokluğu yaşanıyor. Çözüm merkezi yönetimden vazgeçip, yerel yönetimlere yetki vermekte. "
Yazıcıoğlu, konuşmasında, Uluslar arası Para Fonu'nu (IMF) Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, borç karşılığında Avrupalıların Duyun-u Umumiye'nin kabulü ile bizzat halktan vergi tahsil etmesine benzetti.
"İç ve dış borç batağına saplanan ekonomi Osmanlı'nın son dönemlerine benziyor. O günlerde olduğu gibi bu gün de ekonomi yönetimi yabancılara teslim edildi. "
Anayasa değişikliği tartışılmalıydı
Yazıcıoğlu, tartışılmadan gerçekleştiğini söylediği Anayasa değişiklikleriyle ilgili şöyle dedi:
* Bütün dünyanın ve ülkemiz insanın dikkati savaşa odaklanmış bir durumdayken anayasa değiştiriliyor.
* Konu akademisyenlerce tartışılmadan, aydınların ve halkın fikri alınmadan değişiklikler yapılıyor.
* Bu şekilde sağlıklı bir sonuç alınabileceğini sanmıyorum.
"Paragrasi" yönetimi
Prof. Dr. Osman Altuğ ise Türkiye'de "paragrasi'"nin hakim olduğunu düşünüyor.
Partileri meşrulaştırılmış gayri meşru servetin finanse ettiğini öne süren Prof. Altuğ, " Siyasetin finansmanı kara paradır. Türkiye 'paragrasi' (parası olanların demokrasisi) ile yönetilir. Parası olmayanların yönetimde söz hakkı yoktur" dedi.
Ekonomi kayıt altına alınmalı
Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmadan kalkınmanın mümkün olmadığını savunan Altuğ konuşmasında şu noktalara değindi:
* Türkiye 24 Ocak 1980 kararları ile serbest piyasa ekonomisine geçmiş fakat denetim mekanizması çalıştırılmadığı için devlet vergi toplayamaz hale gelmiştir.
* Devletin iç borç senetleri hamiline yazılıdır. Yani devlet kime borçlu olduğunu bilmez. Kayıt dışı ekonomide kalkınmaya yer yoktur. Kayıt dışı ekonomi devlete başkaldırıdır.
İş bulamayan rejimin sonu
* Bir rejim insanlara iş bulamıyorsa sonu gelmiş demektir. Rejimin adı ne olursa olsun insanlara iş bulmak zorundasınız.
* Diploma diye verilenler işsizlik sertifikasından başka bir şey değil. İşsizlik sertifikası vermek için sınav yapılan başka ülke yok.
* Bu gün 10 milyon işsiz pimi çekilmiş bomba gibi aramızda dolaşıyor. Sadece bazıları çıban gibi patlıyor.
Eti az, otu çok
* Et yiyen canlılar daha güçlü, daha dinamik, tuttuğunu koparan ve aktiftirler. Bunun karşılığında otla beslenen canlılar ise daha uysal, ağırbaşlı ve daha çok sağılan türden yaratıklardır.
* İnsanlara da eti az, otu çok yedirirseniz o toplumu sürü haline getirirsiniz.
* Bu sürü için bir çoban gerekir. Çoban parası olanlardır. Bu sürüyü sulamaya ve mezbahaya götüren kara koyun vardır. Çoban, sürünün kesime her gidişinde huysuzlaşan koyunu da keser ve yerine yeni kara koyun yerleştirir. (NM)