Serbest Bölgenin Sivil Toplum İhtiyacı
İnanoğlu, Mersin'de bulunan sivil toplum kuruluşu ve demokratik kitle örgütleri nin serbest bölgeye sahip çıkmaları nı istedi.
Hukuka ve iş ahlakına aykırı faaliyet gösteren firmaları kesinlikle onaylamadıklarını vurgulayan İnanoğlu, Serbest Bölge'nin potansiyel suçlu ilan edilmesinin ekonomiye vurulacak en büyük darbe olduğunu söyledi.
Stratejik önemi
MESBAK Başkanı İnanoğlu, Mersin Serbest Bölgesi'nin stratejik olarak çok önemli bir yerde olduğunu belirterek, değişik mevzuatlar nedeniyle tam hüviyetini kazanamadığını belirtti.
Yatırım, kredi ve bankalar
İnanoğlu, "Ülkemizdeki diğer serbest bölgelere göre Mersin Serbest Bölgesi'nde araziler , kullanıcılara satılmadığından firmalar milyon dolarlık yatırımlarını bankalara ipotek gösteremiyor . Bu nedenle firmalar
kredi kullanamıyor . Bu nedenle, firmalar tam kapasite çalışamamaktadır"dedi
Çok başlılık ve sorunlar
MESBAK Başkanı İdris İnanoğlu, Mersin Serbest Bölgesi'nin öncelikli gündeminin; çok başlılığın giderilerek otoritenin sağlanması, bölgeye giren ve çıkan maldan alınan binde 5'lik fonun kaldırılması, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ) kredi ve teşviklerden otomatik olarak firmaların yararlandırılması, bölgeye enerji ve Sosyal Sigorta Kurumu (SSK) teşvikinin getirilmesi ve bürokrasinin önüne geçilmesi olduğunu belirtti.
Gıda ithalatı yasağı niye
Mersin Serbest Bölge Gümrüğü'nden gıda ithalatının yasaklama çalışmasının da anlaşılır olmadığını belirten İnanoğlu, "Bunun gerçekleşmesi Mersin halkını cezalandırmak demektir "dedi.
Ekonomiye katkısı
MESBAK Başkanı İdris İnanoğlu, coğrafi ve stratejik konumu itibariyle Mersin Serbest Bölgesi'nin kent ekonomisine olduğu kadar ülke ekonomisine de büyük katkı sağladığını belirtirken, "3-5 kötü niyetli yüzünden bölgemizdeki tüm firmalara potansiyel suçlu gözüyle bakılmamalıdır. Kötü niyetlileri biz de aramızda görmek istemiyoruz"dedi.
Kuruluş, istihdam ve katkısı
Mersin Serbest Bölgesi'nin 6 bin kişiye istihdam sağladığını ve geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiğini belirten İnanoğlu şunları söyledi:
"Mersin Serbest Bölgesi 1985 yılında çıkan3218 Sayılı Kanun 'a göre Türkiye'de kurulmuş olan ilk Serbest Bölge'dir.
"1987-1988 tarihinden beri faaliyetini sürdüren Mersin Serbest Bölgesi'nde 120 yabancı, 420 yerli yatırımcı olmak üzere toplam 540 firma faaliyet göstermektedir.
"Mersin Serbest Bölgesi'nin Mersin ekonomisindeki payı yüzde50, Türkiye ekonomisindeki payı ise yüzde 3'dür. 2000 yılında 1.8 milyar dolarlık işlem hacmi ile faaliyetlerini yürütmektedir.
"İletim araçlarının her gün geliştiği ve globalleşen dünyada serbest bölgelerin önemi herkes tarafından bilinmektedir."
"Mevzuat efendi"
İnanoğlu, Avrupa Gümrük Birliği 'ne girdiğimiz ve Avrupa Birliği 'ne (AB) üyeliğimiz konusunun gündemde olduğu bu günlerde Serbest Bölgelerin önemi nin arttığına işaret ederek "Dünyada artık Serbest Bölgeler sürekli değişmekte ve gelişmekte olduğundan, sektörel Serbest Bölgeler'i -farklı mevzuatlar nedeniyle- gerçek hüviyetine kavuşturabilmiş değiliz" dedi.
İstihdam
Mersin Serbest Bölgesi'nde faaliyette bulunan konfeksiyon ve tekstilcilerin istihdam bakımından bölgeye kazandırdıklarının 4 bin 500 kişiye yaklaştığını, toplam istihdamın ise 6 bin kişi olduğunu ifade eden İnanoğlu, depocular başta olmak özere bölgede faaliyet gösteren diğer sektör temsilcilerinin ciddi sıkıntılarının olduğuna işaret etti.
Rekabet sorunu
Milyonlarca dolarlık Serbest Bölge yatırımının verimli olarak kullanılamadığına işaret eden İnanoğlu, Türkiye'deki diğer Serbest Bölgelerden farklı olarak Mersin Serbest Bölgesi'nde, üst yapı ve arazinin kullanıcılara tahsis edilip, tapusu verilmediği için uluslararası ticari firmalar tarafından rağbet görmediğini belirtti.
"Sivil toplumdan destek "
MESBAK adına konuşan İdris İnanoğlu, "Yasalara ve hukuka aykırı davrananları aramızda barındırmak istemediğimizi bütün kamuoyuna duyurmak istiyoruz ve diyoruz ki; birkaç kişi yüzünden tüm firmalarımızın potansiyel suçlu gibi algılanmasını ve Serbest Bölge'nin bakteri üreten bir yer gibi kamuoyuna lanse edilmesini uygun bulmuyoruz. Bunun için de demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarından Mersin Serbest Bölgesi için destek bekliyoruz " şeklinde konuştu.
Sorumluları anlatacağız
İdris İnanoğlu,"Yerel ve ulusal basına, Serbest Bölge'ye giren-çıkan ve depolarda bulunan eşyadan kimlerin sorumlu olduğunu, kurumların sorumluluklarını anlatacağız. Çünkü karşılaştığımız olaylar Serbest Bölge'nin tanınmadığını bize öğretmiş bulunuyor.
Bunun en çarpıcı örneği Mersin Serbest Bölgesi'nde bin ton çay olduğu ve bunun serseri mayın gibi çıkış yeri aradığı söylentisi, maalesef kamu kuruluşlarında bile telaffuz edilmektedir" diye açıklamada bulundu.
Fiziki olarak mümkün değil
Çayla ilgili olarak envanter ve stok defterlerinin denetime hazır olduğunu, bin ton çayın Mersin Serbest Bölge'de, fiziki olarak muhafaza edilmesinin mümkün olmadığını kaydeden İnanoğlu, "Türkiye'deki Serbest Bölgeler dış ticaret ve ekonomik olarak modeldir. Bu AB ile ilgili kazanılmış olan bir haktır . Bu hakkı ıslah etmek, geliştirmek,Türkiye ekonomisine katkısını arttırmak için özellikle destek bekliyoruz. Mersin Ticaret ve sanayi Odası, Ticaret Borsası, İhracatçılar Birliği, Deniz Ticaret Odası, Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği ve diğer demokratik kitle örgütleri sessizlikleriyle Mersin Serbest Bölgesi'nin kan kaybına sebep olmaktadırlar. Mersin Serbest Bölgesi'ndeki kullanıcıların hemen hemen tamamı bu kuruluşlardan en az 2-3 tanesine üye bulunmaktadır. Her şeyden önce üyelerinin haklarını korumak ve savunmak için bu kuruluşları, ellerindeki imkanları kullanmaya davet ediyorum" diye konuştu.
Öncelikli sorunları
İnanoğlu, Mersin Serbest Bölgesi'nin öncelikli sorunlarını şöyle sıraladı.
1-Serbest Bölge'ye giren ve çıkan mallardan alınan yüzde 0.5 fonunun kaldırılması;
2- Serbest Bölgelerde büyük ölçekli yatırımların gerçekleştirilebilmesi için arazilerin firmalara devrinin yapılması;
3- Üretim yeri Serbest Bölgeler olan konfeksiyon firmalarının, hiçbir ayırıma tabi tutulmaksızın, ABD'ye yönelik kota kullanma haklarının yararlandırılması;
a) İşçi ücretleri yurtiçinden daha pahalıdır.
b) Mal giriş ve çıkışlarında fon ödendiğinden, bölgelerdeki vergi muafiyetinin firmalara olumlu yansıması olmamaktadır;
c) İhraç kaydıyla ham mamul, yarı mamullerin Türkiye'ye vergisiz getirilmesi imkanı olduğundan, bölge firmalarının bu konuda da ayrıcalığı bulunmamaktadır;
4- Serbest Bölgeler'de enerji ve istihdam pahalıdır. Bu nedenle yabancı sermayenin çekilebilmesi bakımından bölgelere ihraç fiyatından elektrik enerjisi ve SSK teşviki getirilmesi;
5- Serbest Bölge'nin çok başlılıktan kurtarılarak tek otoriteyle yönetilmesi sağlanmalı ve bürokrasinin önüne geçilebilmesi için Bölge Müdürlerinin personel ihtiyacının karşılanması;
6- Serbest Bölge mevzuatında, bankacılıkla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. İvedi olarak bu konuda bir düzenlemeye gidilmeli ve kıyı bankacılık faaliyetine izin verilmeli;
7- Kullanılabilir KOBİ kredilerinden ve bakanlar kurulunca her yıl belirtilen diğer teşviklerden otomatik olarak yararlandırılması;
8- Serbest Bölgelerden yapılan ithalat, ihracat ve transit ticaret işlemleri için Serbest Bölge Gümrük Müdürlüklerinin İhtisas Gümrüğü gibi hizmet etmesinin sağlanması. (YÖ/NU)