Fotoğraf - Anadolu Ajansı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Makine Mühendisleri Odası (MMO) elektrik ve doğalgaz fiyatları ve zamları inceleme raporu yayınladı.
2016 yılı ilk çeyreğinden itibaren 24 Haziran Seçimlerine kadar fiyatlardaki artışların özellikle sınırlı tutulduğunun altı çizilen raporda, 24 Haziran seçimlerinin ardından tüm temel enerji ihtiyaç maddelerine zam yapıldığı belirtildi.
Raporda Ağustos ayından bugüne kadar yapılan zamlarla birlikte yıl içinde elektriğe farklı tüketici grupları için yüzde 45 ile yüzde 72,3 doğalgaza ise yüzde 29,5 ile yüzde 112,5 oranında zam yapıldığı aktarıldı.
Bu zamların ardından "Dört kişilik bir ailenin aylık elektrik ve doğalgaz faturası toplamı en az 284 liraya yükseldi. Bu tutar 1.603,12 TL olan asgari ücretin yüzde 17,7'sidir" ifadeleri raporda yer aldı.
"Elektrik ve doğalgaz zamları, dar gelirli birçok aileyi bundan böyle enerji yoksulluğu ile karşı karşıya bırakacak seviyeye çıkmıştır" ifadeleri de yer alan raporda konuya ilişkin olarak şu açıklamalar yapıldı.
-1 Ekim zamları sonucu aylık ortalama elektrik tüketimi 230 kWh olan dört kişilik bir ailenin aylık elektrik faturası Eylül ayına göre yaklaşık 11,00 TL artmış ve en az 137,4 TL'yi bulmuştur.
-Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), 10 yıldır uyguladığı tarife değişikliklerinin Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere üç aylık dönemler için yapılması kararına bu kez uymamıştır.
-Doğalgaz satış fiyatları, 2018 yılı içinde değişik zamanlarda yapılan zamlarla yüzde 29,52 ile 112,5 oranlarında artmıştır.
Fiyat artışları neden yüksek?
-Elektrik perakende satış tarifelerindeki artışlar 2016 yılı ilk çeyreğinden itibaren 24 Haziran Seçimlerine kadar sınırlı tutulmuş, 24 Haziran 2018 seçimlerinden sonra ise büyük oranda artışlar yapılmıştır.
-Doğal gazda da benzer bir durum söz konusudur. Doğal gaz fiyatları 2015'te sabit tutulmuş, 2016 Ekim ayında yüzde 10 indirime gidilmiş, 2017 yılında artırılmamış ancak, 24 Haziran seçimleri sonrasında artırılmıştır.
-Hatırlanabileceği gibi elektrik ve doğal gaza zam yapılmayan bu dönemde, Anayasa Değişikliği Referandumu ile Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri yapılmıştır. Bir başka ifade ile 24 Haziran sonrası art arda gelen zamlar, 2016 yılı ilk çeyreğinden itibaren, AKP'nin seçimleri kazanması için ertelenen zamlardır.
-Öte yandan 1 Temmuz'da açıklanması gereken elektrik tarifelerinin 1 Ağustos tarihine ötelenmesinde; 24 Haziran günü birinci turu yapılan ve 8 Temmuz'daki ikinci tura kalabileceği varsayılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin etkili olduğu düşünülmektedir.
-Zam oranlarının yüksek oluşunun diğer bir nedeni de, doğal gazın nerede ise tamamının ithal ediliyor olması ve elektrik üretiminde, ithal kaynakların (doğal gaz ve ithal kömür) % 50'yi aşan payıdır. TL'nin yabancı paralar karşısında yaşadığı yüksek oranda değer kaybı, ithal kaynaklara dayalı elektrik üretim maliyetlerini artırmaktadır. Petrol fiyatlarındaki yukarı doğru hareket, doğal gaz fiyatlarında da artışı tetikleyecektir.
Ücret Artışları; Döviz, ÜFE, TÜFE, Elektrik, Doğalgaz Fiyat Artışlarının Çok Gerisinde
Hak edilen ücret artışlarının enflasyon ve yapılan zamların çok gerisinde olduğu belirtilen raporda konuya ilişkin olarak şu ifadeler yer aldı:
-1 Ekim 2018 itibarıyla 2017 Eylül ayına göre en yüksek oranda artış, son üç aydaki zamların sonucunda yüzde 72 ile sanayi elektriği olmuştur. Mesken elektrik fiyatı yüzde 44,2; BAŞKENT GAZ abone satış fiyatı yüzde 38,6; BOTAŞ serbest tüketici satış fiyatı yüzde 29,5 oranında artmıştır. Son bir yıl içinde resmi tüketici enflasyonu (TÜFE) yüzde 24,52; üretici fiyat endeks (ÜFE) artışı yüzde 46,15 olarak gerçekleşmiştir.
-Üretici fiyat endeksinin bu denli yüksekliğinin önümüzdeki aylarda tüketici fiyatlarına olumsuz etkisi olacağı değerlendirilmektedir. Asgari ücretteki artış yüzde 14,2; örnek memur emekli maaşındaki artış yüzde 14,8 ile sınırlı kalmıştır. Ücretli çalışanların yeterli olmayan ücretlerindeki artışın fiyat artışlarına kıyasla çok sınırlı kaldığını göstermektedir. Yaşamlarını birçok zorluklara göğüs gererek ve zorunlu harcamalarını bile her geçen gün daha da kısarak yürütmekte olan ücretli çalışanların ve küçük özel işletmelerin bu fiyat artışlarından ve bu artışların önümüzdeki dönemde yaratacağı olumsuzluklardan en çok etkilenecek kesimler olacağı açıktır.
"Tüketiciler Zorlanacak"
-Asgari tüketim üzerinden yapılan hesaplamalara dayanarak 4 kişilik bir ailenin bir ayda 230 kilovat saat elektrik harcadığı kabul edildiğinde, fon ve vergi kesintileri dahil aylık elektrik faturası en az 137,4 liraya çıkmıştır.
-Türkiye'de 2017'de bir hanenin yıllık ortalama gaz tüketimi 1017 metreküp olup, bu miktar Ankara için 1099 metreküp 'tür. Bireysel kombi ısıtmanın yaygın olduğu Ankara'da, bir konutun Ekim 2018 için geçerli olan gaz satış fiyatı üzerinden yıllık doğal gaz faturası en az 1.766 TL'ye ulaşmaktadır. Aylık ortalama ise en az 147 TL olmaktadır.
-Buna göre asgari yaşam standardındaki dört kişilik bir ailenin aylık doğal gaz ve elektrik faturası, başkent Ankara'da en az 284 TL'ye varmaktadır. Bu tutar, 1.603,12 TL olan asgari ücretin yüzde 17,7'sidir.
Ne yapmalı?
Yaşam standartları yükseltmek ve daha ucuza enerji kullanımı için önerilerin yer aldığı raporda şu ifadeler kullanıldı:
-İzlenmesi gereken politika "önce enerji verimliliği için yatırım yapılması, bu yatırımlarla sağlanan tasarrufların yanı sıra talebin yönetilmesi, mevcut tesislerin verimliliğinin artırılması, elektrik dağıtım ve iletim şebekelerindeki teknik kayıpların azaltılması ve bütün bu uygulamalar yeterli olmaz ise, ancak o zaman yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji üretim tesisi yatırımı" olmalıdır.
-Enerji kullanımını azaltan, enerjiyi verimli kullanan, enerjiyi yerli ve yenilenebilir kaynaklardan, yurt içinde üretilen ekipmanlarla temin eden bir sisteme geçiş sağlanmalıdır.
"Maaşlar artırılmalı, vergi düşürülmelidir"
-Tüm kamu çalışanlarının maaşları, asgari ücret ve işçi ücretleri yüzde 30 – 35 enflasyon oranı dikkate alınarak, en az yüzde 40 arttırılmalı, asgari geçim indirim tutarı asgari ücrete eşitlenmeli ve tüm maaş ve ücretlilerin asgari ücret tutarı kadar bölümü vergi dışı kalmalıdır.
-Doğal gaz ve elektrikte mesken aboneleri için maliyet unsuru olan yüzde 18 KDV oranı düşürülmelidir.
-Elektrik fiyatlarını arttıran, mesken abonelerinin sırtına yıkılan ve kamu yararına değil siyasi iktidarın yayın organı olarak çalışan TRT'ye zorunlu ödenen paylar kaldırılmalıdır.
-Düşük gelirli konut tüketicileri için doğal gaz satış fiyatlarında sübvansiyon sağlanmalı, enerji yoksunlarına ise bedelsiz elektrik ve doğal gaz desteği verilmelidir. (HA)