IMF Sözcüsü Gerry Rice. Fotoğraf: IMF
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Piyasalar, geçen hafta çıkan 703 sayılı KHK ile Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) yönetiminde yapılan değişikleri endişeyle karşılarken, dün Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) günlük basın toplantısı sırasında bir uyarı da IMF Sözcüsü Gerry Rice'tan geldi.
Türkiye ile birlikte Yunanistan, Haiti, Zimbabve, Pakistan ve Zambiya gibi ülkeler hakkında yorumda bulunan IMF İletişim Direktörü Gerry Rice, TCMB'nin tam bağımsızlığının garanti altına alınması çağrısında bulundu.
Baskın toplantısının ABD-Çin arasındaki ticaret krizi ve Türkiye ile ilgili soru-cevap bölümü şöyle:
Soru: Merhaba. İki soru. Son tarife fiyatlarından biri. Ve Türkiye'de ikinci. Her şeyden önce Fon, ABD ve Çin arasında gelişen bu tür ticaret çatışması ilan edilen tarifeler konusunda güncel bir konuma sahip mi? Demek istediğim, Çin'e yönelik ithalatta 250 milyar dolarlık bir artış var. IMF bu gelişmeyle ilgili ne ölçüde endişe ediyor?
Mr. Rice: Bu yakından takip ettiğimiz bir konu ve bu konuda size 10 gün içerisinde çıkacak raporu işaret etmek isterim. Bu rapor ticaret ve vergiler konusunda daha ayrıntılı bilgi verecektir.
Bence bildiğiniz gibi World Ekonomic Outlook (WEO- Dünya Ekonomik Görünüm Raporu) ve G-20 izleme notu ile dış sektör raporu bu konuda nerede olduğumuza dair en güncel değerlendirmeyi sağlayacaktır.
Bugün yine IMF'in bu konudaki açıklamalarına bir kez daha değindim, Madam Lagarde da defalarca söyledi, biliyorsunuz, herkesi yapıcı bir tavır takınmaya teşvik ediyoruz, ticari engelleri ortadan kaldırın ve istisnai önlemlere başvurmaya gerek kalmadan anlaşmazlıkları çözelim. Madam Lagarge'ın da dediği gibi, ticaret savaşının kazananı olmaz.
Tekrar ifade etmem gerekirse birkaç gün içinde raporumuzu Maury Obstfeld ve diğerlerinden duyacaksınız.
Soru: Ve Türkiye konusuna gelirsek, sorum özellikle yeni yasal değişikliklerin Merkez Bankası yönetimini nasıl etkileyeceğiyle ilgili. Cumhurbaşkanının Merkez Bankası Başkanını seçmesi ona Merkez Bankası üzerinde büyük bir güç veriyor. Daha önce IMF de Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve politikleşmesi konusundaki endişelerini dile getirdi. Bu konuda yeni bir yorumunuz olacak mı?
Evet, genel olarak Türkiye'ye baktığımda söyleyeceğim, şu son dönemdeki piyasa oynaklığı ışığında, yeni yönetimin doğru ekonomik politikalara, makroekonomik istikrarı sağlamlaştırmaya ve dengesizlikleri azaltmaya çalışırken, bir yandan da fiyat istikrarını garantiye alma görevini yerine getirmesinde Merkez Bankası'nın tam operasyonel bağımsızlığını garanti altına alması gerekecek" dedi.
Merkez Bankası kanunu değiştiMerkez Bankası kanunu dün yayınlanan 703 sayılı KHK ile değiştirildi. Kanundaki "Başkan 5 yıllığına atanır" ibaresi kaldırıldı. KHK'nın 151 maddesinin 'h' bendine göre Merkez Bankası Kanunu'nun 25. maddesi yürürlükten kaldırıldı. Merkez Bankası'nın 25. maddesinde şu ifadeler yer alıyordu: "Başkan (Guvernör), Bakanlar Kurulu kararıyla beş yıllık bir dönem için atanır. Bu sürenin sonunda yeniden atanabilir. Başkanın (Guvernör) yüksek öğrenim görmüş, maliye, iktisat ve bankacılık alanlarında bilgi ve tecrübe sahibi olması şarttır." Merkez Bankası başkan yardımcılarının seçiminde de düzenleme yapıldı. Merkez Bankası başkan yardımcılarının seçiminde "ve meslekleri ile ilgili olarak en az on yıl çalışmış" ibaresi ile "Başkanın (Guvernör) önerisi üzerine müşterek kararla beş yıl süre ile" ibaresi metinden çıkarıldı. Kanunun Para Politikası Kurulu ile ilgili 22/A maddesinde TCMB Başkanınının önerisiyle ve müşterek kararla atanacak bir PPK üyesinin atanması için "müşterek karar alınması" gerekliliği kaldırıldı. Anayasa değişikliklerine uyum sağlanması amacıyla bazı Kanun ve KHK'lerde değişiklik yapılmasını içeren 703 sayılı KHK, Resmi Gazete'de yayımlandı. İlgili düzenlemeler KHK'nin 151. maddesinin yer aldı. Buna göre, Merkez Bankasının Hükümetle ilişkisi, Cumhurbaşkanı veya görevlendireceği bir bakan aracılığıyla da sağlanabilecek. |
(PT)