* Görsel: pixabay
Haberin İngilizcesi için tıklayın
ABD Doları dün gece 4,81 lirayı, Euro da 5,68'i lirayı görerek tüm zamanların rekorunu kırdı.
Saat 09.50 itibariyle dolar 4,77; Euro 5,61 seviyesine geriledi.
10.58'de tekrar ani bir yükselişle 4,849'a yükseldi.
TIKLAYIN - Dolardaki Sert Hareketlerin 10 Nedeni
Bloomberg’te yer alan habere göre dolar, Fed'in Çarşamba günü yayınlanacak son toplantı tutanaklarının öncesinde Japonya yeni hariç tüm G-10 paraları karşısında yükseldi.
patronlardunyasi.com’da yer alan habere göre, liranın dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 25'e yaklaşırken, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch para politikası bağımsızlığının azalması not üzerinde baskı yarattığını belirtti. S&P de liradaki sert düşüşün durdurulması için harekete geçilmezse, mali durumun hızlı kötüleşebileceği uyarısı yaptı.
TIKLAYIN - Bloomberg: Erdoğan Türkiye'nin Kredi Notunu Düşürüyor
Borsa İstanbul: Döviz varlıklarımızı liraya çeviriyoruz
Döviz kurlarındaki artış sonrası, Borsa İstanbul Grubu borsanın kısa vadeli ihtiyaçları dışında kalan döviz varlıklarının tamamının bugün itibarıyla Türk lirasına çevrildiğini duyurdu.
Borsa İstanbul’dan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’deki son dönem ekonomik gidişatın olumlu olduğu belirtilerek, “Türk Lirasına olan güvenimizin ve desteğimizin bir göstergesi olarak, Borsamızın kısa vadeli ihtiyaçları dışında kalan döviz varlıklarının tamamı bugün itibariyle Türk Lirasına çevrilmiştir” denildi ve şöyle devam edildi:
“Seçim öncesi ülke ekonomisinin olumsuz gösterilmesine yönelik spekülatif yaklaşımların, mevcut ekonomik göstergelerle desteklenmediği görülmekte olup Borsa İstanbul Grubu olarak ekonomimize ve Türk Lirasına olan güvenimizi tüm şirketlerimiz ve paydaşlarımıza tekrar vurgulamak isteriz.”
Albayrak: Çok net bir operasyon
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.
Hürriyet’ten Hande Fırat’ın haberine göre, ekonomik gidişatla ilgili konuşan Albayrak, “Türkiye ekonomisi çok sağlam ve güçlü temeller üzerine oturmuş durumda. Çok açık, net bir operasyon söz konusu” dedi ve ekledi:
“Birileri bakın kol kesme pahasına yani Türkiye’deki siyasi gündemi ekonomi üzerinden etkilemeye yönelik yurtdışı kaynaklı; Türkiye’nin sakalını kesmeye çalışıyorlar.
“Ben de diyorum ki 25 Haziran’dan sonra Türkiye’nin sakalları uzar ama o masada birilerinin kolu hep kalır, acı acı kapitalist sistemde o kola bakarak geçmişi hatırlarlar.
“Ekonomik manadaki süreçler, dalgalanmalar, seçim dönemleri, kriz dönemleri pozitifte, negatifte etki edebilir. Önemli olan bunun iletişimidir, anlatılmasıdır.
“Bölgeye, tehdide, istikrarsızlığa rağmen Türkiye 2018 yılına turizmde tarihinin rekorlarını kırmasını beklediği bir yıl olarak giriyor.
“Bütün bu çerçeveye bakarken bir de bakıyorsunuz birileri sıcak para operasyonu, sermaye piyasaları, borsa, dolar, tahvil piyasaları üzerinden ilginç bir şekilde siyaseten gündemin değiştiği çerçevede enteresan bir şekilde kur operasyonuna muhatap kalıyor.”
Belli: Sözlü müdahaleyle devalüasyon yaratma politikası
Dünya gazetesinde Tuğrul Belli, “sözlü müdahaleyle devalüasyon yaratma politikası” olduğu görüşünde.
Belli’ye göre bunun şu nedenleri olabilir: Devalüasyon sayesinde cari açığı düşürmek, yurtdışına çıkmak isteyen yatırımcıları cezalandırmak, “varlık barışı” benzeri yollarla girmesi beklenen dövizler için cazip ortam yaratmak…
Kozanoğlu: Dış borç ödemelerinde 2 aya yığılma var
Ekonomi profesörü Hayri Kozanoğlu, BirGün’de bugün yayınlanan yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “aşırı kibir kurbanı” olduğunu belirterek, “Şu yatırım bankacılarına ‘faiz sebep, enflasyon netice’ teorisini, Mehmet Şimşek gibi ‘mıy mıy etmeden’ doğrudan bir anlatayım, görün bakın onları nasıl ikna ediyorum” yanılsamasına kapıldığını ifade etti.
Kozanoğlu, ayrıca doları yükselten ana etkenin mayıstaki dış borç geri ödemeleri olduğunu da belirterek, Bloomberg HT’nin 22 Mayıs tarihli haberinden şu alıntıyı yapıyor:
“Reel şirketlerin borçlarında nisanda 9 milyar dolar, mayısta 10.9 milyar dolar olmak üzere iki aya bir yığılma vardı. Haziranda 5.6, temmuzda 5.8 milyar dolarla sonraki iki ayda göreceli bir rahatlama söz konusu.”
Eğilmez: Değer kaybı yüzde 22
Ekonomist Mahfi Eğilmez bu sebeplere ek olarak iki noktayı daha vurguluyor:
“Bir başka neden, kurların bu iki etki ile yükselmesinin yol açtığı ek talep artışları. Şubat ayı itibariyle reel kesimin (finans kuruluşları dışında kalan özel kesim kuruluşları) döviz açık pozisyonu toplamı 222,7 milyar dolar. Kurların yükseldiğini gören reel kesim kuruluşları, kurlar daha fazla yükselmeden döviz alıp açık pozisyonlarını kapatmak istiyorlar. Böylece ortaya çıkan ek döviz talebi kurların daha da yükselmesine yol açıyor.”
“Benzer biçimde hane halkları da kurlardaki yükselmeyi görerek dövize talep yaratıyor ve kurların daha da yükselmesine neden oluyor. Eskiden hane halkları kurlar yükseldiğinde Merkez Bankası’nın faiz artıracağını ve dolayısıyla kurların daha fazla yükselmeyeceğini düşünürler, o aşamada ellerindeki dövizi satar ve bu kez kur düşüşüne yol açarlardı. Bu kez Merkez Bankası’nın faiz artırımı yoluyla müdahale etmemesi bu tür bir otomatik dengelemenin işlemesini de tıkıyor.”
“Bütün bu nedenlerle TL, dış değer kaybına uğruyor. Yılbaşından bugüne kadar değer kaybı yüzde 22’nin üzerine çıkmış bulunuyor. Bu, son yıllarda bu kadar kısa sürede yaşanmış en büyük değer kaybına işaret ediyor.” (EKN/YT)