Mart ayı enflasyon rakamları açıklandı. Tüketici fiyatları yüzde 6, toptan fiyatlar yüzde 10 artmış görünüyor. Bu rakamlar neyi ifade ediyor?
Bu rakamlar beklenen enflasyonun altını ifade ediyor . Tüketici enflasyonun yüzde 10 ile 16 arasında olması bekleniyordu . Dolayısıyla açıklanan rakamın sağlık derecesi tartışma götürür. Çünkü yüksek fiyat artışını hazırlayan dört önemli dinamik yaşandı.
Nelerdi bunlar?
Birincisi yüzde 40'a yakın devalüasyon kendi başına ciddi bir enflasyon dinamiğidir . Kriz öncesi döneme ait ertelenmiş ya da bastırılmış KİT ürünlerine yapılan yüksek oranlı zamların kademeli olarak tüm ürünlerin fiyatlarına yansımış olması gerekir . Başta akaryakıt, doğalgaz, haberleşme olmak üzere KİT ürün ve hizmetlerine yüzde 25'in üstünde zamlar yapıldı.
Üçüncü bir dinamik banka faiz maliyetleri . Yükselen banka faiz maliyetlerinin, ürün ve hizmet fiyatlarını daha da yukarı çekmiş olması beklenir. Tüketici harcamalarında önemli bir yeri olan kira konut harcamaları da devalüasyon sonrası ciddi artışlar gösterdi. Eski sözleşmeler yenilenmek zorunda kalındı.Dolayısıyla bu dört fiyat artırıcı dinamiğin rakamlara yansımasının daha yüksek olması beklenir.
Bu yansıma önümdeki ayların rakamlarında görülebilir mi ?
Öyle olacak gibi. Nisan ve Mayıs aylarında en az yüzde 10'luk tüketici fiyat artışları bekleyebiliriz .
Peki bunun önünü almak için tedbirler söz konusu olursa?
Bunu önleyecek tedbirler ancak şunlar olabilir. Devlet harcamaları oldukça kısıtlanır. Dolaylı ya da doğrudan vergilerle bütçe gelirleri artırılır. Ücretler ve tarım gelirleri baskı altına alınır. Böylece satın alma gücü iyice düşürülür. KİT'lerin fiyat artışlarına bir disiplin getirilir. Döviz kuru istikrara kavuşturulur. Faizler de belli bir inişe geçer Eğer bunlar olabilirse yaz aylarından itibaren fiyat artışlarındaki yükseliş temposu durulabilir. Aksi taktirde, yükselişin nerede duracağı belli olmaz bu tablodan hiper enflasyon bile çıkabilir. (YV/NA)