Danıştay 10. ve 13. Daireleri, genetiği değiştirilmiş organizmalarla (GDO) ilgili yönetmeliğinin bazı maddelerinin yürütmesini durdurdu. Tüm Sağlık ve Sosyal hizmet Çalışanları Sendikası (Tüm Sağlık Sen) ve avukat Gonca Eren'in başvurularını değerlendiren yüksek mahkeme, GDO taraftarlarının da GDO'ya hayır diyenlerin de karşı çıktığı yönetmeliği bir yasaya dayanmadığı için hükümsüz bıraktı. GDO'lu ürünlerin ithatlatına yönelik uygulamada ise yönetmeliğin çıktığı 26 Ekim öncesine dönüldü, hiçbir denetim yok.
Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı verdiği yönetmeliğin 11. maddesi GDO'lu ürünlerin ithalatına dair hukuki işlemleri, 20. maddesi ise yönetmeliğin yayınlandığı gün yürürlüğe girmesini tanımlıyordu. 11. madde, Tarım Bakanlığı tarafından 20 Kasım tarihinde değiştirilmiş, yönetmelik çıkmadan önce ön kontrol belgesi alan ürünlerin 1 Mart 2010'a kadar ayrıca denetlenmeden Türkiye'ye girebilmesi sağlanmıştı.
Eren: Toplum sağlığı nedeniyle
Avukat Eren, bianet'e, bir yurttaş olarak görevini yaptığını söyledi. Danıştay'ın kararından dolayı memnun olduğunu söyleyen Eren davayı öncelikle toplum sağlığının korunması nedeniyle açtığını ifade etti.
Eren, açtığı davanın gerekçesinde öncelikle yönetmeliğin usulüne itiraz ettiğini, kanun olmadan yönetmelik çıkarılmayacağını belirtti. Yönetmelik yayınlandıktan birkaç gün sonra dava açtığını söyleyen Eren gerekçelerini şöyle sıralıyor:
- Kanun çıkarılmadan yönetmelik çıkarılmasının hukuka aykırılığı,
- GDO'nun toplum sağlığına zararlarının olması (kanserojen etkileri olması vb.)
- Biyolojik çeşitliliğe zarar vermesi,
- Sosyo ekonomik olarak kayıplara neden olması, çiftçilere zarar vermesi,
- Tohumların her yıl yenilenmesi ve üretiminde yaşanacak sıkıntılar,
- Dini açısından da sakıncaları olması, (domuz geninin tohumlara aşılanması vb.)
- Doğanın dengesini bozması, (zararlı böceklerin ölmesi vb.)
Danıştay: Kanun yapılmadan yönetmelik yapılamaz.
Danışta 10. Dairesi'nin yürütmeyi durdurma gerekçesinde "yönetmeliğin yasal dayanağı olarak kanunların ad ve numaralarının sayılması suretiyle gösterilen mevzuatın yönetmeliğin düzenlediği konuların çevre, insan ve toplum sağlığı gibi temel hususları ilgilendirdiği dikkate alındığında, yönetmeliğin yasal dayanağı olarak kabulüne olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır" deniliyor. (İP)