*Görseller: Our Planet belgeselinden alınmıştır.
Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu'nun (IPBES) bugün yayınlanan yeni raporu, bilim insanları ve çevre aktivistlerinin gezegenin 6. Büyük yokoluş süreciyle ilgili isyanını doğruluyor.
Fransa'nın başkenti Paris'te yapılan basın toplantısıyla açıklanan raporda, dünya gezegeninde insanlık tarihinin yaşadığı zaman diliminde ilk kez 1 milyon canlı türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.
Rapora göre, 1900'lü yılların başından beri dünyadaki ormanların yüzde 50'si yok oldu.
Rakamlarla rapordaki temel istatistikler
Genel
- % 75: Karasal çevre insan eylemleri ile bugüne kadar "ciddi biçimde değiştirildi" (denizlerde % 66).
- % 47: Küresel ekosistem göstergelerinin ve koşullarının tahmin edilen doğal taban hatlarına göre azaltılma oranı. Çoğu on yılda bir en az% 4 azalmaya devam ediyor.
- % 15: 1980'den bu yana kişi başına küresel tüketimdeki artış oranı.
- >% 85: 1700'de bulunan sulak alanlar 2000 yılında bu oranda kaybedildi. Sulak alanların kaybı şu anda, yüzde olarak, orman kaybından üç kat daha hızlı.
Bitki ve hayvan türlerinin popülasyonları ve çeşitleri
- 8 milyon: Dünya'daki tahmini toplam hayvan ve bitki türü sayısı (5.5 milyon böcek türü dahil)
- Yaklaşık 1 milyon: Tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan tür sayısı. (Birkaç on yıl içinde).
- >% 40: Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan amfibi tür sayısı.
- En az 680: 16. yüzyıldan beri insan eylemleriyle neslinin tükenmesine yol açan omurgalı türü.
- +/- 10%: Nesli tükenme tehlikesi altındaki böcek türlerinin oranının tahmini.
- % 30: Habitat kaybı ve bozulmasından kaynaklanan küresel karasal habitat bütünlüğündeki azalma oranı.
Gıda ve Tarım
- % 300: 1970'ten beri gıda mahsulü üretimindeki artış.
- % 23: Arazi bozulumu nedeniyle verimlilikte azalma görülen alan oranı.
- +/-% 11: Yetersiz beslenen dünya nüfusu.
- 100 milyar dolar: OECD ülkelerinde (2015) çevreye potansiyel olarak zarar verebilecek tarıma verilen tahmini mali destek seviyesi.
Okyanuslar ve balık avcılığı
- >% 55: Endüstriyel balıkçılık yapılan okyanus alanı oranı.
- % 3-10: Yüzyılın sonunda sadece iklim değişikliği nedeniyle okyanusun net birincil üretimindeki öngörülen düşüş.
- % 3-25: Düşük ve yüksek iklim ısınma senaryolarında sırasıyla yüzyılın sonuna kadar balık biyoçeşitliliğinde öngörülen düşüş oranı.
- Yaklaşık % 33: Dünyanın 2011'deki yasadışı, rapor edilmemiş veya düzenlenmemiş balık avlanmasının tahmin edilen payı.
- >% 10: 1970-2000 arasındaki dönümde, her on yılda deniz çayırlarındaki azalma oranı.
Ormanlar
- % 45: 1970'den beri çiğ kereste üretiminde artış (2017'de 4 milyar metreküp)
- % 50: Ormanları yok etme pahasına gerçekleşen tarımsal genişleme oranı.
- % 50: 1990'lardan bu yana net orman kaybı oranındaki düşüş oranı. (Kereste veya tarımsal alan için yok edilenler hariç)
- % 7: Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, bozulmamış ormanların (insan baskısı olmadan> 500 km2 km) 2000-2013 arasında azaltılması.
- > 2 milyar: Birincil enerji ihtiyaçlarını karşılamak için odun kullanan insan sayısı.
Madencilik ve enerji
- +/- 17.000: çoğunlukla 616 uluslararası şirket tarafından yönetilen büyük ölçekli maden sahası sayısı. (171 ülkede)
- +/- 6.500: açık deniz petrol ve gaz okyanus madenciliği tesisi sayısı. (53 ülkede)
- 345 milyar ABD doları: Fosil yakıtlar için küresel sübvansiyonlar.
Kentleşme, kalkınma ve sosyoekonomik konular
- >% 100: 1992'den beri kentsel alanlardaki büyüme oranı.
- % 105: 1970'ten bu yana ülke ve bölgelerde eşit olmayan bir biçimde küresel insan nüfusunun artması (3.7'den 7.6 milyar'a)
- > 1.000: 2002 ve 2013 yılları arasında öldürülen çevre aktivisti ve gazeteci sayısı.
Sağlık
- +/- 821 milyon: Asya ve Afrika'da gıda güvencesizliği ile karşı karşıya olan insan sayısı.
- % 40'ı: Küresel nüfusun yüzde 40'ının temiz ve güvenli içme suyuna erişimi yok.
- >% 80: Arıtılmamış küresel atık su oranı.
- 300-400 milyon ton: Ağır metaller, solventler, toksik çamur ve her yıl dünyanın sularına atılan endüstriyel tesislerden kaynaklanan atık oranı.
- 10 kat: 1980'den beri plastik kirliliğinde artış oranı.
İklim değişikliği
- 1 santigrat derece: 2017 yılında, sanayi öncesi döneme göre ortalama küresel sıcaklık farkı.
- > 3 mm: Son 20 yılda yıllık ortalama küresel deniz seviyesi artışı.
- 16-21 cm: 1900'den bu yana küresel ortalama deniz seviyesindeki artış.
- % 40: 2009'dan 2013'e kadar turizmin karbon ayak izinde neden olduğu artış (4.5Gt karbondioksit) Toplam sera gazı emisyonlarının % 8'i turizmle ilgili ulaşım ve gıda tüketiminden kaynaklanıyor.
- % 5: Tek başına küresel ısınmadan dolayı, 2°C sıcaklıkta nesli tükenme tehlikesi altındaki türlerin tahmini oranı. Küresel ısınmanın 1.5 ila 2 derece olması durumunda bile, karasal tür aralıklarının çoğunun büyük ölçüde azalması bekleniyor.
TIKLAYIN - İklim Değişikliği Performansında Tüm Ülkeler Hedefin Çok Altında
"Dünyanın ekosistemini mahvediyoruz"
BM Çevre Programı Direktörü Joyce Msuya, raporla ilgili yaptığı eçıklamada
"Doğa insani gelişmeyi mümkün kılıyor, ancak yeryüzünün kaynaklarına olan amansız taleplerimiz tükenme oranlarını hızlandırıyor ve dünyanın ekosistemlerini mahvediyor" dedi.
BM Gelişme Programı Direktörü Achim Steiner ise, "Refahımız temel olarak doğaya bağlıdır. Biyoçeşitliliği ve ekosistemleri koruma çabalarımız, insanlığın üretebileceği en iyi bilim tarafından desteklenmelidir" ifadelerini kullandı.
Prof. Brondizio: Yaşam aleyhine dramatik değişiklik
Antropoloji Profesörü ve IPBES Bioçeşitlilik Küresel Birliği Yardımcı Başkanı Eduardo S. Brondizio, raporun basın açıklamasında gezegendeki verilerin yaşam aleyhine "dramatik şekilde değiştini" belirtti.
"Şimdi düşünme şeklimizi ve politikalarımızı ciddi olarak ele almalıyız" diyen Prof. Brondizio ekledi:
"Şimdiye kadar çok şey yaptık, yeterli enstrümanlar ve uluslararası anlaşmalar var. Bu anlaşmaları yerel, ulusal, uluslararası arenada uygulamalıyız."
Greenpeace: Rapor mekanizmaların işlevsiz olduğunun kanıtı
Greenpeace'in Okyanusları Koru Kampanyası'ndan Louisa Casson ise raporla ilgili şöyle konuştu:
"Bu rapor okyanuslarımızı korumak için var olan mekanizmaların işlevsiz olduğunun kanıtı. Günümüzde açık denizlerin sadece yüzde 1'i korunuyor ve uluslararası sularda koruma alanları oluşturulmasının önünü açan bir yasal dayanak yok.
"2030'a kadar okyanuslarımızın en az yüzde 30'unu korumak için Küresel Okyanus Anlaşması'na ihtiyacımız var. Bu anlaşma, yaşamı korumak, milyonlarca insanın gıda güvenliğini sağlamak ve iklim değişikliğine karşı en iyi dostumuz olan okyanusların sağlığını korumak amacıyla hükümetlerin birlikte çalışabileceği eşsiz bir fırsat." (PT)
*Çeviren ve derleyen: Pınar Tarcan.
*Raporun tamamı için tıklayın.