Haberin İngilizcesi için tıklayın
Haber ve fotoğrafları gerekçe gösterilerek haklarında örgüt üyeliği ve casusluk suçlaması ile dava açılan, gazeteciler Erdoğan Alayumat ve Nuri Akman 1 Mart günü Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada beraat etti.
Alayumat ve Akman, 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı'nda (dihaber) çalışıyordu.
TIKLAYIN - Gazeteciler Alayumat ve Akman İçin 45'er Yıl İsteniyor
Evrensel gazetesinden Volkan Pekal'a konuşan Mezopotamya Ajansı Muhabiri Erdoğan Alayumat, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" ve "Örgüte üye olma" suçlaması ile yargılandıklarını hatırlatarak, başından beri kendilerine yöneltilen suçlamaların kaynağının gazetecilik faaliyetleri olduğunu söyledi. Alayumat çektiği fotoğraflar nedeniyle 10 ay tutuklu kaldıktan sonra 2018'in Mayıs ayında tahliye edilmişti.
TIKLAYIN - Gazeteci Alayumat Tahliye Edildi
Savcı mütalaasında Nuri Akman'ın tüm suçlardan beraatını, Erdoğan Alayumat'ın casusluk suçundan beraatını; "terör örgütü üyeliği"nden ceza almasını istedi. Mahkeme ise her iki gazetecinin de beraatına karar verdi. Savcılık ayrıca Akman hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçesi ile, Alayumat hakkında ise Genelkurmay yazısına rağmen çekilen buğday silolarının askeri alan olduğu iddiası ile suç duyurusunda bulundu.
TIKLAYIN - BİA Medya Gözlem 2018: Habercinin & Medyanın Bir Yılı
Ne olmuştu?
Hatay-Suriye sınır hattında haber takibi yaparken "makul şüphe" üzerine gözaltına alındıktan 14 gün sonra Hatay Adliyesi'ne sevk edilen Alayumat 27 Temmuz 2017'de tutuklanmıştı. Yine dihaber muhabiri olan Nuri Akman adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra gözaltında yaşananları bianet'e anlatmıştı.
Tutuklanan Alayumat, serbest bırakılan Akman aracılığıyla şu mesajı iletmişti: "Her ne olursa olsun gerçekleri yazmaktan vazgeçilmemeli. Biz gerçekleri yazmanın bedelini canlarıyla ödemiş bir gelenekten geliyoruz ve elbette bir tutuklama ile gazetecilik mesleğinin etik ve ahlakını terk edecek değiliz."
Hazırlanan iddianamede yaptıkları haberler, çektikleri fotoğraflar, yapmış oldukları röportajlar, muhabir arkadaşları ile telefon üzerinden yapmış oldukları haber tartışmaları da suçlama konusu olurken, gazetecilerin sınırdaki askeri hareketliliğe, ekolojiye ve cezaevlerine dair yaptıkları haberler de suçlamalar arasında yer almıştı.(AÖ)