Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti, PKK lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği üçüncü görüşmenin ardından, bugün saat 17.00'da İstanbul’daki Elit World Taksim Oteli’nde bir açıklama yaptı. Açıklamada Öcalan’ın mesajı da paylaşıldı.

Heyette Ahmet Türk, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Cengiz Çiçek ve partililerin yanı sıra Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Faik Özgür Erol da yer aldı.

Yoğun güvenlik önlemleri ve medya ilgisi

Toplantının yapılacağı otelin çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Çok sayıda polis otelin önünde konumlanırken, ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarına ait canlı yayın araçları da bölgede hazır bulundu. Açıklamayı ve çağrıyı takip etmek üzere 140 farklı basın kurumundan 300’den fazla gazeteci oteldeydi.

Toplantının yapıldığı ana salon, gazeteciler, siyasetçiler, hak savunucuları ve akademisyenlerden oluşan geniş bir katılımcı grubuyla doldu. Katılımcı sayısının fazla olması nedeniyle ikinci bir salon da izleyicilere açıldı. Bu salon, ağırlıklı olarak kadın ve feminist hareket temsilcilerine tahsis edildi.

Toplantıya kısa bir süre kala DEM Parti milletvekillerinin yanı sıra Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerinin seçilmiş eş genel başkanları salona geldi. Ardından Barış Anneleri ve Cumartesi Anneleri/İnsanları, büyük bir alkış eşliğinde toplantı salonuna giriş yaptı. Salonda coşkulu bir atmosfer hâkimdi ve Öcalan’ın açıklamasının içeriğine dair büyük bir merak vardı.

İSTANBUL'DA TARİHİ ÇAĞRI

Öcalan: Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmeli

27 Şubat 2025

DEM Parti heyetinin açıklamaları

Saat 17.00'a yaklaştığında bugün Öcalan ile görüşen DEM Parti heyeti salona geldi. Açıklamanın açılış konuşmasını DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yaptı. Önder, konuşmasında “Olumlu anlamda tarihin kırılma anındayız,” diyerek, barış sürecinde emeği geçenlere teşekkür etti. Önder özellikle Ankara Gar Katliamı’nda hayatını kaybedenleri anarak ve Barış Akademisyenleri’nden bahsederek, barışın toplumun her kesimi için önemli olduğunu vurguladı ve 40 yıldır çatışmalarda hayatını kaybeden asker ve polislerin ailelerine de seslendi.

Önder’in konuşmasının ardından salona, 12 yıl sonra Abdullah Öcalan'ın güncel bir fotoğrafı yansıtıldı.

Fotoğrafta, Öcalan ile görüşmeye giden heyetin yanı sıra, İmralı F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş da yer aldı. Görüntü, salonda büyük bir alkışla karşılandı.

Öcalan’ın mesajı ve yankıları

Açıklamanın ilk olarak Ahmet Türk tarafından Kürtçesi okundu ve çağrıdan sonra salonda büyük bir coşku hâkim oldu. Kürtçe çağrıdan sonra DEM Parti milletvekilleri, seçilmiş belediye eş başkanları ve birçok katılımcı ayağa kalkarak zılgıtlar eşliğinde çağrıyı alkışladı.

Öcalan’ın mesajının Türkçesini ise Pervin Buldan okudu. Öcalan mesajında PKK’ye silah bırakma çağrısı yaptı ve bu çağrının “tarihi sorumluluğunu üstlendiğini” söyledi:

Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.

Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.

Ancak mesajda, örgütün ne şekilde ve hangi koşullarda silah bırakması gerektiğine dair ayrıntılı bir çerçeve çizilmedi.

Kürtçe açıklamanın ardından büyük bir alkış koparken, Türkçe açıklamadan sonra salondaki hava daha temkinli bir atmosfere dönüştü. İzleyiciler arasında çağrının yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu düşünenler olduğu gibi, bekledikleri açıklamanın bu olmadığını belirtenler de vardı.

TAM METİN

Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”

27 Şubat 2025

Çağrıda yer almayan not ve sürecin belirsizliği

Toplantının ardından en çok tartışılan konu, Öcalan’ın açıklamasında yer almayan ancak Sırrı Süreyya Önder tarafından not olarak iletilen şu cümle oldu: “Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir.”

Çağrı kadar konuşulan bu notta Öcalan, PKK'nin silah bırakması ve kendini feshetmesi için demokratik siyaset alanının genişletilmesi ve hukuki çerçevenin yeni süreci tanıyıp desteklemesi gerektiğini ifade ediyor. Yaygın görüşlere göre bu ifadeler, sürecin hukuki ve siyasi boyutlarının henüz netleşmediğine işaret ediyor.

Öte yandan, bianet’e konuşan DEM Parti kaynakları, Öcalan’ın çağrısının yalnızca PKK’ye yönelik olduğunu, Suriye’deki silahlı grupları kapsamadığını ifade etti.

DEM Parti’nin ilerleyen günlerde sürece dair yeni açıklamalar yapması beklenirken, Öcalan’ın çağrısının bölgedeki ve dünyadaki siyasi dinamikleri nasıl etkileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanlık Konseyi üyesi Salih Müslim ise çağrıdan sonra Mezopotamya Ajansı’na yaptığı açıklamada Öcalan’ın çağrısının ardından, “Şimdi sıra Türkiye’de, onlar hangi adımı atacak?” dedi. (TY)

PYD ve SDG KENDİ YOL HARİTASINI ÇİZECEK

Mazlum Abdi: "Öcalan’ın çağrısı PKK’yeydi, doğrudan bizim bölgemiz için değildi"

27 Şubat 2025