“Bölümümde benden başka öğretim elemanı yok, ders yok, bir oda verdiler.”
“Bölümde sadece ben varım, öğrenci yok. Sınavlarda gözetmen olarak çalıştırıyorlar.”
Bu cümleler Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında görevli olan ve kadrolarının olduğu üniversitelere çağrılan iki araştırma görevlisine ait.
Deniz Kimyon, 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile doktora eğitimi ODTÜ’de devam ederken kadrosun olduğu Muş Alparslan Üniversitesi’ne çağrıldı.
Deniz Özden ise YÖK’ün yaptığı değişikliği ile yine doktora eğitiminin devam ettiği ODTÜ’den Kafkas Üniversitesi’ne çağrıldı. YÖK değişikliği, Danıştay 8. Dairesi’nce durdurulmasına, Özden’in dava açtığı mahkemenin de yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen görevlendirilmesi yapılmadı.
YÖK, KHK değişikliği ardından yayınladığı genelgelerde geri çağrılmalarda çalışma yapılabilecek niteliklerin göz önünde bulundurulması ibareleri yer alıyor.
Ancak iki araştırma görevlisinin durumu ÖYP’lilere geri çağrılmada eğitim hakkının engellendiğini gösteriyor.
Geri çağrılanlar arasında Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacısı akademisyenlerin bulunması ve geri çağrıldıklarına soruşturma açılması, bu nedenle açığa alınan araştırma görevlileri olması güvencesizlik endişesini de gündeme getiriyor.
Mahkeme yürütmeyi durdurdu, KHK ile geri çağrıldı
Deniz Kimyon, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) doktora eğitimine devam ederken Şubat ayında YÖK’ün yaptığı düzenlemesiyle kadrosunun olduğu Muş Alparslan Üniversitesi’ne çağrıldı. Açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı almasının ardından ODTÜ’de kaldı.
Ancak 1 Eylül’de Resmi Gazete’de yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile tekrar geri çağrıldı. 22 Aralık’ta Muş’ta göreve geri başladı.
Muş’ta bağlı olduğu Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nün içinde olduğu Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi’nde yalnızca bilgisayar mühendisliği bölümünün faal olduğunu anlatıyor.
“Bölüm yok, hoca yok, öğrenci yok, ders yok, bir oda verdiler. Daha önce verilmeyen bir bilgisayar da var. Mesai saatleri içinde okuldayım."
Geri çağrılmada tez danışmanı görüşünün esas olduğunu hatırlatan Kimyon'un ODTÜ’de tez döneminde olduğu doktora eğitimi de sekteye uğramış durumda.
Yürütmeyi durdurma kararı uygulanmıyor
Deniz özden, ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde doktora eğitimi devam ederken YÖK’ün değişikliğiyle 12 Temmuz’da Kafkas Üniversitesi’ne geri çağrıldı.
Yürütmeyi durdurma kararıyla açtığı davada mahkeme olumlu karar verdi, 15 Eylül’e dek uygulanması gereken karar ise hala uygulanmadı.
Kafkas Üniversitesi, Özden’in bildiriye imza atmasından 11 ay sonra 15 Kasım’da hakkında disiplin soruşturması açtı.
Özden, Kafkas Üniversitesi’ndeki koşulları şöyle anlatıyor:
“Mimarlık bölümünde yalnızca ben varım, bölüm kapalı, öğrenci yok. Sınavlarda gözetmen olarak çalıştırıyorlar.”
ODTÜ’de gireceği doktora yeterlilik sınavını, “Şartlar uygun olmadığından” bir dahaki döneme ertelediğini söyleyen Özden, karşı karşıya kaldığı uygulamayı “Kızağa çekme, işlevsizleştirme” olarak yorumluyor.
“Eğitim hakkım engelleniyor. Yürütmeyi durdurma kararı işleme konmazken, hakkımda 11 ay sonra soruşturma açılıyor.
“Hukuksuzluğa alışmak istemiyorum ama alıştım bir şekilde. Her gün üniversite yönetiminin kapısına gidiyor, rektörden randevu almaya çalışıyordum artık süreci kendi haline bıraktım. OHAL kalkarsa bir ihtimal düzelir durum. Bugünlerde herkes kraldan çok kralcı, alt kademedekiler hiç sorgulamadan hukuksuzluklara göz yumuyorlar. Benim de başıma gelen bu.”
YÖK, Danıştay ve KHK'de geri çağrılma süreci
Yükseköğretim Kurulu, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esasların Yabancı Dil Eğitimi ve Lisansüstü Eğitim-Öğretim başlıklı 11. Maddesinin 3. Fıkrasında değişiklik yaptı. 9 Şubat’ta YÖK sitesinde yayınlanan değişiklik, derslerini tamamlayan ÖYP’li araştırma görevlilerinin geri çağrılmasına dairdi.
“ Derslerini başarı ile tamamlayan ÖYP araştırma görevlileri kadrolarının bulunduğu üniversitelerin teklifleri ve YÖK Yürütme Kurulu kararı ile kadrolarının bulunduğu yükseköğretim kurumlarına dönerler. Bu araştırma görevlilerine lisansüstü eğitim çalışmalarının gerektirdiği durumlarda kısa süreli olmak kaydıyla izin verilir.”
TIKLAYIN: DERSLERİ DEVAM EDEN ÖYP'LİLERİN GERİ ÇAĞRILMASINA YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARLARI
Konuyla ilgili yönetmelik değişikliği "derslerini başarıyla tamamlayanları" içeriyordu. Ancak derslere devam edenler de geri çağrıldı.
Dersi devam ettiği halde geri çağırılan iki akademisyenin açtıkları davalarda yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), söz konusu değişikliğin ÖYP amaçlarına uygun düşmediğini, keyfi uygulamalara yol açabileceğini belirterek yürütmenin durdurulması ve iptal istemiyle YÖK’e karşı dava açtı.
Danıştay 8. Dairesi 11 Mayıs tarihli değişikliğinin yürütmesini durdurduğu kararında değişikliğin hukuka aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğacağını belirtti.
TIKLAYIN: DANIŞTAY'DAN ÖYP KADRO İADESİNE YÜRÜTMEYİ DURDURMA
1 Eylül’de Resmi Gazete’de yayınlanan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamındaki araştırma görevlilerinin kadro statülerini değiştirdi. Aynı KHK’de ÖYP’lilerin kadrolarının olduğu üniversitelere çağrılmalarına dair madde de yer aldı.
TIKLAYIN: ÖYP'LİLER KHK İLE GELEN DEĞİŞİKLİKLER HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?
YÖK, KHK düzenlemesi ile ilgili iki genelge yayınladı. Genelgelerde geri çağrılma işlemlerinde araştırmaa görevlilerinin eğitim aldığı bölümlerin faal olup olmadığı, gerekli imkanların sğalanıp sağlanamadığının göz önüne alınmasını istedi.
“Geri çağrılma işlemleri ÖYP Usul ve Esasları çerçevesinde değerlendirilirken; akademik gerçeklik ve teamüller dikkate alınarak, araştırma görevlisinin lisansüstü eğitim gördüğü programın faal olup olmadığı, lisansüstü eğitim yapılan alanın niteliği, teknik ve akademik destek verebilecek öğretim üyesi sayısı ile bilimsel çalışma yapılabilecek imkânlar, lisansüstü eğitim yapılacak alanın fen, mühendislik ve sağlık bilimlerinde olması halinde ise tam gün laboratuvar çalışmasına katılma zorunluluğu gibi hususlara özen gösterilmesine…”
“…Halen kadrolarının bulundukları üniversite dışında lisansüstü eğitim gören araştırma görevlilerinin kadrolarının bulundukları üniversiteye geri çağrılması işlemlerinde, araştırma görevlisinin kadrosunun bulunduğu üniversitede araştırma görevlisinin lisansüstü eğitim yaptığı programının bulunması, lisansüstü eğitim yapılan alanın niteliği, teknik ve akademik destek verebilecek öğretim üyesi sayısı ile bilimsel çalışma yapılabilecek imkânlar, lisansüstü eğitim yapılacak alanın fen, mühendislik ve sağlık bilimlerinde olması halinde ise tam gün laboratuvar çalışmasına katılma zorunluluğu gibi hususlara özen gösterilmesi istenmiştir. Lisansüstü eğitim yaptığı programın kadrosunun bulunduğu üniversitede faal olmamasına rağmen geri çağırma işlemi yapılacak araştırma görevlisi olduğu takdirde bu durumun yargısal boyutunun göz önünde tutularak, geri çağırma işlemlerinin gerekçelerinin geri çağırma yazısıyla eş zamanlı olarak Başkanlığımıza gönderilmesi…”
ÖYP nedir? 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 35. Maddesinde belirtilen ÖYP, lisansüstü eğitim verme imkanına sahip olan yükseköğretim kurumlarının, araştırma görevlilerine lisansüstü eğitim yaptırarak, öğretim üyesi yetiştirilmesini sağlamayı amaçlayan bir program. ÖYP’li araştırma görevlileri, lisansüstü öğrenimlerini görürken kadroları başka bir üniversitede bulunuyor. Eğitimleri tamamlandıktan sonra lisansüstü öğrenim süresi kadar kadrolarının olduğu üniversitede zorunlu hizmet yapma yükümlülükleri var. YÖK, 2016 yılından itibaren programa son verdi. 50-d nedir? 2547 sayılı kanunun 50-d maddesi lisansüstü öğretim yapan öğrencilerin burslardan yararlanarak bir yıllığına öğretim yardımcılığı kadrosuna atanmasını öngörüyor. Araştırma görevlileri bu kadroda iş güvencesizliğinin yüksek olduğuna dikkat çekiyor. 50-d’de kadrolu olanlar bölüm ve rektörlük kararıyla 33-a kadrosuna geçiriliyor. Asistanlar 50-d’ye karşı birçok eylem yaptı. 33-a nedir?2547 sayılı kanunun 33-a maddesi, ÖYP’li araştırma görevlilerinin bağlı olduğu kadro statüsüydü. Bu maddeye göre “öğretim yardımcısı” sıfatı ile en çok üç yıla dek görevlendiriliyorlar, bu süre sonunda tekrar atanabiliyorlar. Bu kadroda oldukları sırada eğitime devam etme şartları yok. Araştırma görevlileri bu kadronun görece daha güvenceli olduğunu belirtiyor. |
(BK)