Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) bugünkü genel kurulunda "Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi" raporu tartışıldı.
Oturumun sonunda rapor üzerine oylama yapılacak.
HDP'den AKPM Sol Grup Üyesi Ertuğrul Kürkçü oturumda yaptığı konuşmada 2013’te AKPM’de Türkiye’deki demokratikleşmeye yönelik iyimserlik havası olduğunu, ancak şimdi bunun yok olduğunu belirtti.
“Türkiye’deki insan hakları durumu ve demokrasideki aksaklıkları aydınlatan raporları için teşekkür ediyorum. Umarım Parlamenter Asamble benim, arkadaşlarımın ve diğer milletvekillerinin hazırladığı değişiklik önergelerini de benimseyerek Türkiye’yi yönetenlere Türkiye'nin durumunu daha tam olarak yansıtan bir ayna tutmayı başaracaktır.
Kürkçü: Herkes işlerin iyi gitmediği konusunda hemfikir
“İktidardaki AKP milletvekilleri de dahil burada herkes Türkiye’de işlerin iyi gitmediğinin konusunda hemfikir. 2013'te Türkiye'ye dair yaptığı son görüşmede Asambleye egemen olan iyimserlik havası, Kürt sorununun barışçıl çözümü, dışlanmış sosyal ve politik grupların sisteme içerilmesi, daha geniş bir demokrasinin sağlanmasına ilişikin umutlar yok olup gitmiş.
“Hükümetin, ordunun ve insan hakları kurumlarının verdikleri resmi rakamları tekrar etmek gerekirse, Temmuz 2015’ten günümüze kadar beş yüz küsur sivil, dört yüz küsur güvenlik görevlisi ve en az altı bin Kürt militan aralarında tanklar, ağır toplar ve jet savaş uçakları da olan silahlarla öldürüldü.
“Sokağa çıkma yasaklarından en az 1,6 milyon kişi mağdur oldu, en az 355 bin kişi de yerlerinden edildi. Muğlak bir biçimde kurgulanmış terörle mücadele yasalarıyla suçlanarak hapsedilenlerin sayısı iki bini aştı.
"Erdoğan barışçıl çözümün yolunu kapattı"
“Peki son üç yılda neler oldu, ne değişti Türkiye’de?
“Bazı meslektaşlarımızı işitiyoruz: ‘Türkiye DAEŞ ve PKK'nin çapraz ateşinde kaldı. Bu yüzden bunlar oluyor’ diyorlar. Peki bütün bunlar benim ve HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının neden kaldırıldığını açıklıyor mu? Neden gazetecilerin tutuklandığını açıklıyor mu? Neden sivillerin ayrım gözetilmeksizin acımasızca öldürüldüğünü açıklıyor mu? Asıl sebep başka bir yerde.
“Asıl sebep şu: Kürt politik hareketiyle Türkiye hükümeti arasında süren barış görüşmeleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Nisan 2015’te askıya alındı ve Kürt sorunun barışçıl yoldan çözümü yolunun kapandığı ilan edildi.
“Hepimiz ‘Kürt sorunu diye bir şey yoktur’ beyanını hatırlıyoruz. Bu, Türkiye’yi tekrar 2013 öncesi koşullara, yani yeniden silahlı çatışmaya iade etti.
"HDP şiddete karşıdır"
“Şu çok açık ve net: HDP kategorik olarak şiddete karşıdır, tekrarlıyorum şiddete karşıdır.
“Biz Kürt sorununun barışçı çözümü için müzakerenin yeniden başlatılması doğrultusunda uygun koşulların yaratılması için çaba gösteriyoruz ve bunun için hasımlarımızın yalan ve iftiralarıyla ödüllendirilmek de dahil, ödememiz gereken her bedeli ödemeye hazırız.”
TIKLAYIN - AP TÜRKİYE RAPORU İADE EDİLDİ
Braseur: Dokunulmazlıkların kaldırılmasını kınıyoruz
ANF bugünkü oturumla ilgili haberinde konuşma yapan parlamenterlerin sözlerini şöyle aktardı.
İzleme Komitesi’nin raportörlerinden Norveçli parlamenter Ingebjorg Godskesen: Kürt bölgesinde süren çatışmalar, sokağa çıkma yasakları ve bunun sonucunda olanlar, güçler ayrılığı meselesinde yaşanan çok ciddi sorunlar, basın özgürlüğünün bu kadar kısıtlanmış olması çok ciddi sorunlardır.
Eski AKPM Başkanı Anne Braseur: Teröre karşı mücadele etmek hukuk devleti ilkelerini ve demokrasiyi hiçe sayıp insan haklarını çiğnemek değildir. Türkiye’de en temel insan hakları ayaklar altında, sokağa çıkma yasakları Venedik Komisyonu'nda açıklandığı gibi, hukuken kabul edilemezdir. Muhalefet milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması kabul edilemez; kınıyoruz. HDP’ye, kadınlara, basına, muhaliflere yapılanlarını kınıyoruz.
Omtzigt: İnsan hakları geriledi
AKPM Hıristiyan Demokrat Üyesi Pieter Omtzigt: İki bin kişiye 'cumhurbaşkanına hakaret'ten dava açıldı. Bu dahi tek başına ciddi bir sorunların varlığına işaret ediyor. Zira sadece içeride de değil, Hollanda'da da tahkikat yürütmeye başladılar. Her şey başbakana bağlanmış durumda. Yani Türkiye'de başta Kürt meselesinde olmak üzere, insan hakları ve hukuk devleti konularında ilerleme yok, tam tersine gerilemeler var.
Eski AKPM Türkiye raportörü Josette Durrieu: Bugün Türk halkı tarihi bir yol ayrımında… Otoriter bir eğilime gidiyor. Çatışmalar vahim. Erdogan orduyu yanına aldı, Gülen Cemaati'nden konuşan yok. HDP’ye yönelmek muhalefete, demokrasiye yönelmedir. Türkler ile Kürtler arasındaki durum vahim bir noktaya gelmiş. Bütün bu sorunlar yumağı Erdoğan’ın işine yarıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 'ya ben ya kaos' diyor.
Hunko: Net duruş sergilenmeli
AKPM Sol Grup adına konuşan Andrej Hunko: "Gelecek oturumda HDP’li ve diğer dostlarımız burada olmayabilirler. Zira iktidar hapse attırmak istiyor. Biz AKPM olarak, buna karşı çok net bir karşı duruş sergilemeliyiz" ifadelerini kullandı.
Sosyalist Grup Üyesi Alman Parlamenter Frank Schwabe: Şöyle bir dikkatlice analiz ettiğinizde, sanki Türkiye’de devleti ele geçirme planı var… Eğer biz şimdi konuşmayacak isek, ne zaman konuşacağız... Sistematik sorunlar var. Medya işgal altında… Daha dün üç aydın basın ile dayanışmaya yeltendikleri için tutuklandılar. Can Dündar’ın konumu ortada. Herkese dava açılıyor. Terör ile mücadele böyle olamaz. Bunun değişmesi gerekir.
Eski Yunanistan Dışişleri Bakanı Teodaris Bakiyani: Kadın hakları, basın özgürlüğü, belediye başkanlarının, milletvekillerinin terörizm ile ne alakası var.
Godskesen: Vatandaşları korumada uluslararası standartlar
Anadolu Ajansı da ilgili haberinde parlamenterlerin şu görüşlerine yer verdi.
Godskesen: PKK her gün birçok şehirde saldırıda bulunuyor. Biz bu saldırıları kınadık. Türkiye'nin vatandaşlarını koruma hakkını destekliyoruz. Bunu uluslararası standartlar çerçevesinde sağlamalıdır.
Türkiye raporunu kaleme alanlardan Sırbistanlı Natasa Vuckovic: Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusunda bu raporla Türkiye'ye güçlü bir mesaj veriyoruz.
TIKLAYIN - AB-TÜRKİYE ANLAŞMASI MÜLTECİ HUKUKU AÇISINDAN NE ANLAMA GELİYOR?
Esayan: Türkiye Avrupa için de mücadele ediyor
Avrupa Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) grubu üyesi AKP İstanbul Milletvekili Markar Esayan: Türkiye sadece kendisi için değil, Avrupa için de mücadele ediyor.
Avrupa Halk Partisi (EPP) Grubu Üyesi AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli: Türkiye için gösterilen hassasiyeti Avrupa'daki gelişmelere karşı göstermemek tam olarak çifte standarttır.
AKPM Muhafazakar Grubu Üyesi ve Türk Grubu Başkanı Talip Küçükcan: Türkiye demokratikleşmek için çok çabalar sarf etti, darbeler yaşadı, Konsey, diğer ülkelere gösterdiği hassasiyeti Türkiye'den esirgemiştir. Şiddet, terör ve terörle mücadele sadece Türkiye'nin meselesi değildir. DAEŞ ve PKK ile mücadelede Avrupa'nın değerleri için de savaşmaktadır.
Gyongyosi: “Olağanüstü dönem”
AKPM'nin Macaristan’dan katılan üyesi Marton Gyongyosi: Birtakım olağanüstü önlemler alınmasını da anlayışla karşılamalıyız. Sığınmacılar için 10 milyar avro harcadı Türkiye ve birçok Avrupa ülkesi Türkiye'yi bu sorunla kendi başına bıraktı. Terörle mücadele konusunda alınan önlemler bu olağanüstü dönemde anlayışla karşılanabilir
Avrupa Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) Grubu üyesi Ganire Paşayeva: Bu silahlar nereden geliyor?.. Terörle mücadelede Türkiye'nin yanında olmalıyız.
Avrupa Halk Partisi üyesi Norveçli parlamenter İngjerd Schou: Türkiye'nin herhangi bir Avrupa Konseyi ülkesinden kat kat fazla göçmene kapılarını açtı.
Avrupa Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) grubu üyesi İsviçreli parlamenter Alfred Heer: Bu eleştiriler Avrupa Konseyi'nin işi değildir. (YY)